Page 21 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 5.Ünite
P. 21
Türklerde Eğitim Ve Bilim
Yaygın Eğitim Kurumları
Camiler
Osmanlı Dönemi’nde camiler din, ilim ve sanatı bünyesinde toplayan birer kültür merkezi
konumundaydı. İslam dininin ibadet yeri olan camiler, aynı zamanda birer halk eğitim merkezi
gibiydi. Buralarda halka dinî ve ahlaki eğitim verilir, bu eğitime isteyen herkes katılabilirdi.
Tekke ve Zaviyeler
Tekkeler, tarikat mensuplarına dil, din, sanat, musiki, ahlak ve spor gibi alanlarda eğitim
veren yerlerdi. Buralarda halk, tasavvuf musikisi ve halk edebiyatı gibi alanlarda kendilerini ge-
liştirirdi. Tekkelerin küçüklerine ise zaviye denilirdi.
Lonca Teşkilatı
Loncalar birer esnaf kuruluşudur. Meslek mensuplarının eğitiminde bir okul görevi gör-
müşlerdir. Burada usta, kalfa ve çırak ilişkisi içerisinde eğitim verilmiştir.
Kütüphaneler
Kütüphaneler sayesinde aradığı bilgilere birinci kaynaktan ulaşan insanlar bilgi ve birikim
sahibi olur, kendilerini geliştirerek aydınlanırdı. Bu nedenle kütüphaneler halkın eğitimi açısın-
dan önemli bir yere sahipti.
Sahaflar
Sahaflar, ikinci el kitapların alınıp satıldığı yerlerdi. Buralarda son derece değerli eski kitap-
lar da bulunurdu. Halk arzu ettiği zaman sahaflarda oturarak istediği kitabı okuma fırsatı bulur,
orada ilmî sohbetler de yapardı.
Kıraathaneler
Kıraat, okuma anlamına gelen bir kelimedir. Kıraathane ise okuma evi anlamına gelmekte-
dir. Bu mekânlar, insanların arkadaşlarıyla buluşup sohbet ettikleri yerlerdi. Buralarda kütüp-
hane bölümü de bulunurdu. Kıraathaneye gelen halk şairleri ve meddahlar, oradaki insanlarla
sohbet ederek halkın kültür açısından gelişmesine katkı sağlardı.
SORU
Örgün eğitim kurumları ile yaygın eğitim kurumları arasındaki farkları örnek vererek
açıklayınız.
Osmanlı’da Eğitimin Bozulma Nedenleri
“Fatih Sultan Mehmet Han, Sahn-ı Seman Medreselerini yaptırıp bu medresede
kanuna göre iş görülsün ve eğitim verilsin diye vakfiyesine yazmış, Kelam (felsefe),
akaid ve fen derslerinin okutulmasını bildirmişti. Sonra gelenler bu dersleri felsefiyattır
diye kaldırdılar.”
Katip Çelebi, Mîzânü’l-Hak Fî İhtiyâri’l-Ahak, s. 9-10 (Düzenlenmiştir.)
Osmanlı Devleti’nde Fatih ve Kanuni zamanında zirveye ulaşan eğitim, XVI. yüzyılın sonla-
rına doğru yönetim ve ekonomiye bağlı olarak bozulmaya başlamıştır. Osmanlı Devleti’nin temel
eğitim kurumları olan medreselerde, yukarıdaki metinde görüldüğü gibi pozitif ilimlere verilen
önemin azalması ile birlikte eğitim ve öğretimde aksaklıklar ortaya çıkmıştır.
185