Page 23 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 5.Ünite
P. 23
Türklerde Eğitim Ve Bilim
Osmanlı’da Bilim İnsanları
Dâvûd-i Kayserî (1260-1350)
Orhan Gazi zamanında İznik’te kurulan ve Osmanlı’nın ilk medresesi olan medresenin baş
müderrisidir. Mısır’da okumuş ve otuz akçe yevmiye ile görevine başlamıştır. Aklî ve naklî ilim-
lerde ihtisas yapmıştır.
Kadızâde-i Rûmî (1337-1421)
Matematik ve astronomi alanları ile ilgilenmiştir. Bursa’daki tahsilinden sonra Molla Fena-
ri’den ders alıp önce Horasan’a, oradan da Türkistan’a giderek eğitimine oralarda devam etmiş-
tir. Semerkant’ta önce rasathane müdürü, sonra da Semerkant Medresesi baş müderrisi olmuş-
tur. Gök cisimlerinin kendi yörüngeleri arasındaki hareketlerini inceleyip onların yerlerini tespit
etmiş, matematik ve fizik kurallarını astronomide ilk defa uygulayan kişi olmuştur.
Sabuncuoğlu Şerafeddin (1386-1470)
Tıpta deneye önem vermiştir. Mücerrebnâme isim-
li deney kitabında, yılan zehrine karşı önce horozlar-
da, sonra da kendi üzerinde denediği ilacın sonuçlarına
yer vermiştir. Cerrahnâme adlı resimli kitabında çeşitli
ameliyatlara yer vermiştir (Görsel 5.26).
Altuncuzâde
Fatih Dönemi hekimlerindendir. Kendi imal ettiği
kalaydan sondalarla idrar tutukluluğuna çare bulmuş
ve aynı şekilde mesane ve idrar yolları rahatsızlıklarını
tedavi etmiştir.
Akşemseddin (1390-1459) Görsel 5.26
Sabuncuoğlu Şerafeddin diş tedavisi yaparken
Fatih Sultan Mehmet Dönemi’nin önemli hekim
ve bilim insanıdır. Risâletü’n-Nûriyye ve Mâddetü’l
Hayât adlı eserleri vardır. Fen ve din ilimlerini birlikte tamamlayan Osmancık Medresesi müder-
rislerindendir. Tam bir doktor olarak yetişmiş, bulaşıcı hastalıklar üzerinde yıllarca çalışmıştır.
Mikrop teorisini bulan kişidir ve ilk kanser araştırmacısıdır. Seratan denilen bu hastalığa yaka-
lanan Vezir Çandarlı Halil Paşa’nın oğlu, Kadıasker Süleyman Çelebi’yi tedavi etmiştir.
SIRA SİZDE
“Hastalıkların insanlarda teker teker meydana geldiğini sanmak hatadır.
Hastalık, insandan insana bulaşmak suretiyle geçer. Bu bulaşma ise gözle
görülemeyecek kadar küçük, fakat canlı tohumlar vasıtasıyla olur.”
Görsel 5.27 Akşemseddin’in yukarıdaki metinde bahsettiği canlı tohum teorisi ne
Akşemseddin
(Temsilî) olabilir?
.........................................................................................................................................................................................................................
..........................................................................................................................................................................................................................
Piri Reis (1475-1555)
İlk Dünya haritasını 1511 yılında çizmiş, bu haritada kıyıları ve adaları gösterip bilinmeyen
bölgelerin tanınmasını sağlamıştır. Kitab-ı Bahriye isimli coğrafya eserini 1521 yılında yazmış
ve bu kitaba eklediği Dünya haritasını 1528’de Kanuni Sultan Süleyman’a sunmuştur.
187