Page 6 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 5.Ünite
P. 6
5. Ünite
Uygurlardaki bilimsel gelişmeler, Hun ve Kök Türklere göre daha ileri seviyedeydi. Araç
gereç yapımı, gelişmiş şehir yapılanması, çiçek hastalığına karşı geliştirilen aşı vb. alanlarda-
ki çalışmalar sayesinde Uygurlar; bilimsel açıdan önemli bir noktaya ulaşmıştır. Bu ülkedeki
madencilik çalışmaları bakır oksit, nişadır ve boraks kullanacak kadar ilerlemiş; bakırcılık ve
kuyumculukta da ileri bir seviyeye ulaşılmıştır.
Uygurlar tıbbî konularda oldukça önemli gelişmeler sağlamış, Çin ve Hintlilerin tıp bilgile-
rinden de yararlanmışlardır. Doğada bulunan her şeyin bir faydası olduğuna inanan Uygurlar,
ilaç olarak kullanacakları bitkiler
hakkında detaylı araştırmalar yap-
mış; sarımsak ve soğanı ilaç yapı-
mında sıkça kullanmışlardır.
Uygurlar matbaacılığı bildikleri
için tahta kalıpları kullanarak bas-
kı yapmışlardır. Tuen-huang Mağa-
rası’nda bulunan tahta harfler, Uy-
gurların matbaacılıkta ileri noktada
olduklarını göstermektedir. Uygurla-
rın Karabalgasun Yazıtları (Görsel
5.8) Çince, Soğdca ve Türkçe olarak
yazılmıştır.
Kağıdı genellikle pamuktan ya-
pan Uygurların mabetlerinde kü-
tüphaneler de bulunurdu. Uygur
eserleri ilk zamanlarda tomar şek-
lindeki kâğıtlara yazılırken ilerleyen
zamanlarda günümüze benzer kitap
Görsel 5.8: Karabalgasun Yazıtları’ndan bir bölüm şekilleriyle de yazılmaya başlamış,
eserlerin yazımında siyah ve kırmı-
zı mürekkepler kullanılmıştır.Türk-
lerin bilimsel alandaki çalışmalarına genel olarak bakıldığında burada otaçı ve emçi denilen
hekimlerin görev yaptıkları görülür. Bitki ve mineral kaynaklı ilaçlar kullanarak tedavi eden bu
hekimlerin yanında, kam ve baksı adı verilen ve Şamanizm inancıyla tedavi uygulayan insanlar
da vardı. Ayrıca ölen kişilerin mumyalanması da yapılırdı.
Türkler matematikte erken tarihlerden itibaren on tabanlı (desimal) sistemi ve aritmetik
hesaplarda sayı dizilerini, ilerleyen dönemlerde ağırlık ve uzunluk ölçüleriyle para birimlerini
kullanmışlardır. Sayılar hangi yönden toplanırsa toplansın, aynı sonucu veren ve günümüzdeki
sudokuya benzeyen bulmacalar da vardı.
Türkler, astronomi alanında da önemli çalışmalar yapmış; Güneş’i, Ay’ı ve yıldızları sürekli
izlemiş ve bunlara çeşitli anlamlar yüklemiştir. İlkbaharın geli-
şini (nevruz) bayram olarak kutlamışlar; Venüs’e sabah yıldızı,
Merkür’e ise akşam yıldızı isimlerini vermişlerdir. BİLGİ NOTU
İklim şartlarının değişkenliğini belirtmek ve zaman ile mev- Uygurca yazılmış ve
simler hakkında bilgi edinmek amacıyla On İki Hayvanlı Türk TID 120 kodu ile sınıflandı-
takvimini kullanan Türkler, bu takvimi güneş yılını esas alarak rılmış bir tıp kitabı bulun-
hazırlamıştır. On İki Hayvanlı Türk takviminde, her yıl bir hay- muştur. Bu eserde körlük,
van ismiyle adlandırılmış; On iki yıllık zaman dilimi bir devir göze pus inmesi, baş ağrısı,
olarak kabul edilmiştir. Bu takvimde bir yıl; 365 gün, 5 saat, kulak hastalıkları, kalp has-
50 dakika, 47 saniye olarak belirlenmiş ve gece yarısı günün talıkları ve deri hastalıkları
başlangıcı olarak kabul edilmiştir. Takvimde geçen hayvanların gibi birçok hastalık hakkın-
özelliklerinin, o yılın karakterini ve seyrini etkilediğine inanıl- da bilgi bulunmaktadır.
mıştır.
170