Page 59 - Özel Eğitim İhtiyacı Olan Öğrenciler
P. 59
ÖZEL EĞITIM IHTIYACI OLAN ÖĞRENCILER
Dikkat, öğrenme süreci için temel bir unsurdur. Bilginin bireyin içsel durumu ve ihtiyaçlarına bağlı ola-
rak önem ve uygunluk derecesine göre duyusal kayıttan kısa ve uzun süreli hafızaya nasıl aktarılacağını dikkat
belirler. Tsotsos’a (2011) göre görsel dikkat, görsel materyal aracılığıyla belirli bir uyaran üzerine odaklanma
yeteneğidir. Dikkati etkileyen faktörler hem uyaranın özellikleri hem de bireysel özelliklerdir. Büyük uyaranlar
daha fazla dikkat çekerken yoğun uyaranlar algılanmayı kolaylaştırır. Yüksek sesler, beklenmedik gürültüler ve
güçlü kokular gibi dikkat çekici faktörler dikkati artırır. Parlak renkler ve hareketli uyaranlar gibi unsurlar da
dikkat çekmeye yardımcı olur. Parlak renkler ve ışıklar kolaylıkla fark edilir ve bireysel öneme sahip uyaranlar
da hızla algılanır ve dikkati etkiler (Bower ve Hilgard, 1981; Kaymak, 2003; Kula ve Sürücü, 2018; Özbay, 2003).
Dikkat, dış kaynaklı uyarıcılardan kaynaklanan duyusal dikkat ve bilişsel ilgiden kaynaklanan düşünsel dikkat
olmak üzere iki kategoriye ayrılır. Dikkatin niteliksel özellikleri seçici, yoğun, bölünmüş ve süreli dikkat şeklinde
incelenir. Dikkat, duygulara veya düşüncelere odaklanarak bir alana yoğunlaşma yeteneği olarak tanımlana-
bilir. İlgili uyaranlara odaklanma ve diğer uyaranların baskılanması süreci, bireylerin öz denetimleri ile ilişkilidir.
Algılanan veya hafızada kodlanmış tecrübeler üzerinden bilgilerin seçilmesi ve geri çağırılması sürecidir. Dik-
kat, tüm davranışları düzenleyen bir güç olarak işlev görür. Bilgi alma, içsel kaynaklardan gelen uyaranları seç-
me, bir görevi devam ettirme, tamamlama ve faaliyetler arasında uygun zamanda geçiş yapma yeteneği de
dikkat sayesinde gerçekleşir. Dikkat; algılama, hatırlama, öğrenme, problem çözme ve insanlar arası iletişim
gibi tüm bilişsel süreçlerde etkili olur. Dikkat ile algılama arasındaki yakın ilişki, bellek ve öğrenme de dahil ol-
mak üzere diğer bütünleştirici ve motive edici işlevlerle ilişkilidir (Bennett vd., 1998; James, 1983; Karaduman,
2004; Peacock, 2003).
Dikkatin Alanları
Dikkat alanları üzerine yapılan incelemelerde seçici dikkat, yoğunlaştırma, sürdürme ve bölme gibi
özellikler sıkça vurgulanmaktadır. Seçici dikkat, bireyin ilgili uyaranlara yoğunlaşmasını sağlarken sürdürülebi-
lir dikkat, bir uyaran üzerinde uzun süre odaklanmayı mümkün kılar. Bölünmüş dikkat ise birden fazla uyarana
aynı anda odaklanmayı ve bu uyaranlar arasında geçişi kolaylaştırır. Yoğunlaştırma özelliği, birden fazla uya-
ran üzerine odaklanmayı sağlar ve uzun süreli eğitim programları ile geliştirilebilir.
Dikkat, önemli olan uyaranları seçip diğerlerini arka plana atarak bir tür seçici filtre işlevi görür. Yeterli
seviyede dikkatle seçici ve bölünmüş dikkat olmak üzere iki temel dikkat alanı ortaya çıkar. Seçici dikkat, ilgili
uyaranlara odaklanmayı ve bu uyaranları ön plana çıkarmayı gerektirirken bölünmüş dikkat, birden fazla faa-
liyeti aynı anda yerine getirme kapasitesini ölçer (Aydın, 2001; Kahneman ve diğerleri, 1992; Treisman, 1969).
Kasıtlı olarak uyaranlar arasında ayrım yapmayı gerektiren her türlü durum, örneğin dikkat dağıtıcı bir ortam-
da kitap okuma çabası, seçici dikkati zorunlu kılar. “Seçicilik” dikkatin önemli bir özelliğidir ve çevrede her za-
man dikkat çeken pek çok uyaran bulunur. Bu uyaranlardan hangilerinin önemli olduğunu ayırt etmek, dikkatin
seçiciliği ile mümkündür. Seçici dikkat, ilgili uyaranı belirleyip diğerlerini elemeyi, aynı zamanda bir uyaran üze-
rine yoğunlaşarak ilgisiz uyaranlara tepki vermeyi kapsar (Broadbent, 1958; Sergeant, 1996; Mesulam, 2004).
59