Page 62 - Özel Eğitim İhtiyacı Olan Öğrenciler
P. 62

ORTAÖĞRETİM KADEMESİNDE KAYNAŞTIRMA/BÜTÜNLEŞTİRME YOLUYLA EĞİTİM UYGULAMALARI

        İŞİTME YETERSİZLİĞİ OLAN ÖĞRENCİLER

               İşitme kaybı, aynı zamanda işitme yetersizliği, işitme engeli veya sağırlık olarak da adlandırılabilir ve
        işitme duyusunun tamamen veya kısmen kaybedilmesi durumunu tanımlar. Bu terimler arasında bazı küçük
        anlam farklılıkları olsa da, genel olarak işitme sistemiyle ilgili sorunlardan kaynaklanan zorlukları ifade eder
        (Girgin, 2003). İşitme kaybı, çocukların konuşma dilini öğrenmelerini zorlaştırabilir. Bu durum, aynı zamanda
        çocukların akademik performansını, sosyal etkileşimlerini ve duygusal gelişimlerini de olumsuz etkileyebilir.
               Bu metinde sıklıkla kullanılan işitme kaybı, işitme yetersizliği ve sağırlık gibi terimler arasındaki küçük
        farklar, işitme sistemindeki problemlerin niteliğine veya bu problemlerin sonuçlarına bağlı olarak ortaya çık-
        maktadır.


        1. Tanım

               İşitme kaybı, işitme sisteminin seslere olan duyarlılığının azalmasını veya kaybolmasını tanımlayan bir
        tıbbi durumu ifade eder. Öte yandan, sağırlık terimi bazen olumsuz ve etiketleyici olarak algılansa da, aslen bir
        kültürel tanımlamadır ve işaret dilini ana dil olarak kabul eden, sağırlığı bir engel ya da yetersizlik olarak değil,
        kendi diline, topluluklarına ve kültürel değerlerine sahip bir sosyal grup olarak gören bir bakış açısını yansıtır
        (Kemaloğlu ve Kemaloğlu, 2012). Bu bilgi notunda, kavram karmaşasını önlemek amacıyla Millî Eğitim Bakan-
        lığının (MEB) "işitme yetersizliği" ifadesini kullandığını belirtmek gerekir (MEB, 2018). Ancak, işitme sistemin-
        deki bir problem, uygun müdahale yöntemleri uygulanmadığında bir engel veya yetersizliğe dönüşebilir. Bu
        nedenle, "işitme yetersizliği" teriminin her zaman belirli bir sonucu ifade etmediği, daha çok yasal ve genel bir
        kullanım içerdiği akılda tutulmalıdır. MEB tarafından benimsenen "işitme yetersizliği" terimi, işitme sistemindeki
        durumu ve bu durumun çocuğun gelişimindeki etkilerini kapsayan bir ifade olarak kullanılmaktadır.



        2. İşitme Yetersizliğinin Görülme Sıklığı
               İşitme  yetersizliği,  oldukça  yaygın  bir  sağlık  sorunudur.  Evrensel  Yenidoğan  İşitme  Tarama  Progra-
        mı'na (EYİTP) göre, her 1000 canlı doğumdan 1 ila 3'ü çeşitli tür ve derecelerde işitme sorunları ile doğmaktadır
        (CDC, 2009). Dünya Sağlık Örgütünün raporlarına göre, işitme sorunları sadece doğumda değil hayatın ilerle-
        yen dönemlerinde de gelişebilir.  Şu anda dünya genelinde yaklaşık 32 milyon çocuğun bu durumdan etkilenmiş
        olabileceği belirtilmektedir. DSÖ ayrıca, bu sayının 2050 yılına kadar artarak 2.5 milyar insanı etkileyeceğini ve
        700 milyon insanın işitme yetersizliği nedeniyle rehabilitasyon hizmetlerine ihtiyaç duyacağını önİşitmektedir.
        Özellikle gençler arasında yüksek sesle müzik dinleme ve gürültülü ortamlarda bulunma gibi uygun olmayan
        dinleme alışkanlıklarının, kalıcı işitme yetersizliklerine yol açabileceği vurgulanmaktadır.  Bu durumdan etkile-
        necek gençlerin sayısının 1 milyar olacağı tahmin edilmektedir.

























    62
   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66   67