Page 64 - Özel Eğitim İhtiyacı Olan Öğrenciler
P. 64
ORTAÖĞRETİM KADEMESİNDE KAYNAŞTIRMA/BÜTÜNLEŞTİRME YOLUYLA EĞİTİM UYGULAMALARI
İşitme yetersizliği, dil ediniminin zamanlaması açısından da önem taşır. Doğum öncesi veya dil edinimi
tamamlanmadan önce ortaya çıkan işitme yetersizliği “dil öncesi işitme yetersizliği” olarak adlandırılırken ço-
cuğun dil edinimini tamamladıktan sonra ortaya çıkan işitme yetersizliği “dil sonrası işitme yetersizliği” olarak
tanımlanmaktadır (Girgin, 2006). İşitme yetersizliğinin neden olduğu sorunların türü ve derecesi, işitme kaybı-
nın şiddetini ölçen desibel (dB) ile değerlendirilmektedir. İşitme yetersizliğinin sınıflamasında Amerikan İşitme
Konuşma Birliği (ASHA) ve İngiliz İşitme Yetersizliği Olan Çocuk ve Gençlerin Öğretmenleri Birliği (BATOD)
tarafından geliştirilen sınıflamalar geniş bir kullanım alanı bulmaktadır. Türkiye'de ASHA tarafından önerilen
derecelendirme sistemi daha yaygın kullanıldığı için, işitme yetersizliği dereceleri ve bu durumun çocuğun ileti-
şim becerileri üzerindeki olası etkileri ilgili bir tabloda özetlenmiştir.
Tablo 1. İşitme Yetersizliği Derece ve Olası Etkileri
Derece Tür İletişim Becerilerine Olası Etki
0-15 dB Normal Normal işitme olup iletişim üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.
16-25 dB Hafif Sessiz ortamlarda çocuk konuşmaları duyabilir ancak gürültülü ortamlarda
alçak sesle yapılan konuşmaları anlaması zorlaşabilir. Bu durum, çocukların
konuşma gelişiminin gecikmesine neden olabilir.
26-40 dB Hafif-Orta Yetişkinlerde sonradan meydana gelen işitme kayıplarında, sessiz ortamlarda
ve konuşma içeriği bilinen, sınırlı kelime dağarcığı kullanılan sohbetlerde
iletişim kurmak genellikle sorun oluşturmaz. Ancak, ortam sessiz bile olsa
düşük sesle veya uzaktan yapılan konuşmaları duymakta zorlanabilirler ve
sınıf içindeki grup tartışmalarını takip etmekte güçlük çekebilirler. Çocuklarda
ise, bu tür işitme sorunları dil gelişimini ve konuşmayı geciktirebilir. İşitme
cihazları kullanılarak konuşma seslerini algılamaları sağlanabilir.
41-55 dB Orta Sonradan olan kayıplarda yetişkin, sohbet türü konuşmayı ancak yakın
mesafede ise izleyebilir. Sınıf içi tartışmaları gibi grup etkinlikleri iletişim
güçlükleri yaratabilir. Çocuklarda dil edinimi ve konuşma engellenir. İşitme
cihazları ile konuşma seslerini işitir.
56-70 dB Orta-İleri Sonradan meydana gelen işitme kayıplarında, birey genellikle yüksek sesle ve
açıkça yapılan konuşmaları işitebilir ancak grup ortamlarında büyük zorluk
yaşar. Bireyin kendi konuşması genellikle anlaşılır olabilir, ancak bu anlaşılırlık
normal konuşma seviyesinden farklıdır. Çocuklarda erken yaşta meydana
gelen işitme kayıplarında ise dil gelişimi ciddi şekilde gecikebilir. İşitme
cihazları kullanılarak konuşma seslerini algılamaları mümkün olabilir.
71-95 dB İleri Sonradan işitme kaybı yaşayan bireyler, konuşmalar yüksek sesle
yapılmadıkça sohbeti işitemez ve işitseler bile birçok kelimeyi tanıyamazlar.
Çevresel sesleri duyabilirler fakat tümünü tanımakta zorlanırlar. Çocuklarda
ise, işitme cihazları ve özel eğitim desteği sayesinde dil gelişimi sağlanabilir.
İşitme kaybı arttıkça, konuşmalarının anlaşılırlığı azalır.
96 dB ve üzeri Çok ileri Birey yüksek sesleri duyabilir ancak konuşma seslerini işitme cihazı olmadan
algılayamaz. Sözlü iletişim genellikle dudak okuma ile desteklenir. Çocukların
konuşma dili, işitme cihazları kullanımı ve özel eğitim desteği ile geliştirilebilir.
Ancak dil gelişse bile, anlaşılabilirliği çeşitli faktörlere bağlı olarak zor olabilir.
İşitme yetersizliği, tür ve derecesinin yanı sıra, işitme sisteminde meydana geldiği yere göre de sınıflan-
dırılmaktadır. Bu sınıflama, işitme yetersizliğine yönelik eğitsel ve tıbbi müdahaleler için kritik bilgiler sağladı-
ğından, çocuğun performansını değerlendirme sürecinde büyük bir öneme sahiptir.
64