Page 17 - Sosyal Kabulü ve Olumlu Sınıf İklimimi Sağlama
P. 17
SOSYAL KABULÜ VE OLUMLU SINIF İKLİMİNİ SAĞLAMA
sahipse bu tanı öğretmenin öğrenciyi objektif olarak değerlendirme, gözlemleme ve öğretimde farklılaştırma
yapmasını olumsuz yönde etkileyebilir. Sonuç olarak, öğretmenin özel gereksinimli öğrencilerden beklentilerin
azalmasına neden olabilmektedir. Öğretmenler, akademik başarısı düşük olan öğrencilere karşı farklı
davranışlar sergileyebilir: Bu öğrencilerden beklentilerini düşük tutabilirler, farkında olmadan uygunsuz
davranışları ödüllendirebilirler, başarısızlıklarını eleştirebilirler ve başarılı öğrencilere kıyasla onları daha az
ödüllendirebilirler. Ayrıca, özel gereksinimleri olan öğrencileri sınıfın arka sıralarına oturtabilir, onlarla sınırlı
etkileşimde bulunabilirler. Bu öğrencilere daha az gülümseyebilir, daha az göz temasında bulunabilir ve
sorularına daha kısa cevaplar vererek daha az geri bildirimde bulunabilirler.
Özel gereksinimli öğrencilere karşı öğretmenlerin tutumlarını etkileyen önemli bir faktör de öğretmenlerin;
özel eğitim, özel gereksinimli öğrencilerin özellikleri ve kaynaştırma/bütünleştirme uygulamaları hakkındaki
bilgi ve deneyimlerinin kısıtlı olması veya hiç olmamasıdır. Dolayısıyla öğretmenlerin özel gereksinimli bireylere
yönelik tutumlarının değişmesindeki önemli noktalardan biri özel gereksinimli öğrencilerin özelliklerine ve
kaynaştırma/bütünleştirme uygulamasına yönelik bilgi düzeylerinin artırılmasıdır.
Öğretmenlerin sınıf içi davranış yönetimi ve olumlu sınıf iklimi oluşturma konusunda farklılıklara saygı ve
farklılıkları kabule yönelik tutumları, sosyal kabulü sağlamada anahtar nokta olarak ifade edilebilir. Öğretmenler
özel gereksinimli bireyleri kapsayan sınıf içi etkinliklere yer verdiklerinde, olumlu bir sınıf iklimi ortaya koyup
öğrencilerin sosyal kabulünü artırabilir. Öğretmenlerin olumlu tutumları özel gereksinimli bireylerin kabulünde
önemli katkılar sağlamaktadır. Gelişimi olağan seyreden öğrenciler, öğretmenlerinin tutumlarına bağlı olarak
özel gereksinimli öğrencileri daha kolay ya da daha zor kabul etmektedirler.
2. Akran Tutumları
Kaynaştırma/bütünleştirme uygulamalarının başarıya ulaşmasındaki en önemli unsurlardan bir tanesi
akranların özel gereksinimli bireylere yönelik olumlu tutum sergilemeleridir. Özel gereksinimli öğrencilerin
sınıfındaki arkadaşları tarafından kabul görmeleri ve arkadaşlarıyla etkili iletişim kurabilmeleri konusunda
güçlük yaşadıkları bilinmektedir. Öğrenciler genellikle kendi özelliklerine benzer olan akranlarıyla arkadaş olmayı
tercih ederken farklı olduklarını hissettikleri akranlarıyla sosyal etkileşimde daha çekingen davranmaktadır.
Eğitim programları içinde bireysel farklılıklara saygının tanıtılması, sınıf içi etkileşimi güçlendirmek adına
önerilen bir yöntemdir. Bireysel farklılıklara saygı temasının işlenmesi, öğrencilerin özel gereksinimli akranları
hakkında oluşturdukları ön yargıları değiştirebilir. Ayrıca, sınıfta bireysel farklılıklara yönelik aktiviteler
düzenlenmesi, öğrencilerin özel gereksinimi olan akranlarıyla olumlu deneyimler kazanmalarına olanak
tanıyacak ve her iki grubun birbirini daha iyi anlamasını ve sosyal-duygusal açıdan eşit bir zeminde iletişim
kurmasını kolaylaştıracaktır.
Gelişimi olağan seyreden öğrenciler kaynaştırma/bütünleştirme uygulamalarının önemli paydaşlarındandır.
Gelişimi olağan seyreden akranların olumsuz tutumları, özel gereksinimli öğrencinin akademik başarısını,
sosyal ve duygusal kabulünü, sınıf içindeki davranışlarını, okula ve kendi benlik algısına ilişkin tutumlarını
olumsuz yönde etkileyebilmektedir.
Kaynaştırma/bütünleştirme uygulamalarının başarıya ulaşmasında akranların katkısı büyüktür. Gelişimi
olağan seyreden öğrencilerin özel gereksinimli akranlarıyla olumlu bir iletişim içinde olmaları eğitim
öğretim ortamında hem örnek davranışların artmasına hem de öğrenme süreçlerine destek olabilmektedir.
Bu sayede, gelişimi olağan seyreden akranlar kaynaştırma/bütünleştirme süreçlerinin planlanmasına ve
gerçekleştirilmesine doğrudan katkıda bulunmuş olurlar. Öğretmenler özel gereksinimli öğrencilere yönelik
akran tutumlarının değişmesinde birtakım stratejiler kullanabilirler. İş birliği ve küçük grup çalışmalarında özel
gereksinimli öğrencilerin özelliklerini ve güçlü yanlarını gözeterek grupların oluşturulması akran tutumlarının
değişmesinde önemli bir rol üstlenmektedir.
17