Page 122 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 122

4. ÜNİTE



                 Etkinlik 3

                 Munch’un “Çığlık” (Görsel 4.54) tablosunu yaparken nasıl bir ruh hâli içinde olduğunu ve bu eser hakkındaki düşüncelerinizi
                 sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

                                                               Dışavurumculuk akımının en etkili  ve çarpıcı eserlerinden
                                                               biri olan Çığlık, dışavurumculuk akımın temel özelliklerini
                                                               en  iyi  yansıtan  eserlerden  biridir.  Fırça  darbeleri,  renk
                                                               kullanımı  ve  formların  çarpıtılması  ile  fiziksel  gerçeklik-
                                                               lerden  çok  insan  doğasının,  duyguların  dışa  vurumu  bu
                                                               şekilde sağlanmış olur.

                                                               “Bütün çizgiler resmin odak noktasına yani çığlık atan başa
                                                               doğru gidiyor gibi. Sanki tüm sahne, o çığlığın acısına ve
                                                               heyecanına  katılıyor.  Çığlık  atan  kimsenin  yüzü  gerçekten
                                                               karikatür gibi çarpıtılmış. Fal taşı gibi açılmış gözler ve oyuk
                                                               yanaklar, kafatasını anımsatıyor. Korkunç bir şeyler olmuş
                                                               mutlaka ve resmi daha da rahatsız edici yapan bu çığlığın
                                                               nedenini hiçbir zaman bilemeyecek olmamız.’’
                               Görsel 4.55: Çığlık, Munch,
                               1893, Ulusal Galeri, Oslo                        Ernest Hans Gombrich, Sanatın Öyküsü, s. 564


               Ç) POSTMODERNİZM
               19. yüzyılda ve 20. yüzyılın ilk yarısında Modernizm Dönemi yaşanırken Avrupa’nın çeşitli merkezlerinde birbiri
               ardına soyut akımlar ortaya çıkmış; ikinci yarısında nesnesiz sanat anlayışıyla daha çok düşünce ve kurama dayalı
               sanat yapıtlarının üretildiği ABD, sanat hareketleri için önemli bir merkez durumuna gelmiştir. 1960’lardan itibaren
               kullanılmaya ve tartışılmaya başlayan postmodernizm kavramı ise daha çok yüzyılın ikinci yarısından günümüze kadar
               süren  çok  kültürlü  bir  anlayışı  kapsamaktadır.  Postmodernizm;  edebiyat,  mimarlık,  müzik,  moda,  doğa  bilimleri,
               felsefe, sanat açısından çok yönlü bir kavram ya da söylemi içerir. Postmodernizmi; modernizme karşı bir tutum,
               modernizmin aşılması, modernizmin sonu olarak kabul edenler olduğu gibi modernizmin geliştirilmiş hâli olarak da
               kabul edenler bulunmaktadır.

               Sanatta modernizm, yaklaşık 1880’lerden 1970’lere kadar devam eden akımlar için kullanılsa da bu dönem içinde
               gelişen tüm akımlar bütünüyle modernizm kapsamına girmez. Söz konusu dönemde modernizm, geçmişe ait olana
               karşı bir duruşu ve yeni olanı temsil eden çok yönlü bir kavram ve düşünce biçimini ifade etmektedir. II. Dünya Savaşı
               sonrasında ABD’de modernizmin sorgulanmasına yönelik tartışmalar başlamış, postmodern düşünceler şekillenmiştir.
               Postmodern düşünceler 1970’lerde Avrupa’da da gelişmiş, özellikle 1979’da Fransız düşünür Jean François Lyotard’ın
               (Cin Fıransoli Yotard) “Postmodern Durum” adlı kitabının yayımlanmasının ardından her alana yayılmıştır. Lyotard’a
               göre postmodernizm, modernliğin geldiği en uç noktadır. Postmodernizm; tüketici ile iletişimin ön planda olduğu ve
               teknoloji  hâkimiyetindeki  toplumların  konumunun  irdelendiği,  modernist  anlayışı  eleştiren  bir  kuram  olarak  da
               düşünülebilir. Postmodernizm aynı zamanda teknolojide büyük atılımların olduğu, üretimin sınırsız hâle geldiği ve kol
               gücü yerine beyin gücünün, bilgisayar teknolojisinin ve baskın piyasa kurallarının mutlak hâkimiyetinin olduğu bir
               dönemi ifade etmektedir. Postmodernizm sanayi sonrası toplumunun bütün kargaşa ve belirsizliğini üzerinde taşıyan
               bir harekettir. 1980’lerin başlarından günümüze kadar yaygın olarak kullanılan bu kavram sanatta da köklü bir devrimin
               gerçekleştiği, kuralsızlık, belirsizlik, ilkesizlik ve çoğulculuğun söz konusu olduğu bir dönemi, durumu ya da düşünceyi
               kapsar. Buna göre hem popüler olan hem geçmişe ait olan hem de geleceğe işaret eden unsurlar yan yana konulabilir.
               Farklı düşünceler, alanlar, görsel-işitsel unsurlar, teknikler karıştırılabilir. Dolayısıyla  video, fotoğraf, hazır nesne,
               boya gibi her yöntem ve teknik bir araya getirilebilir.


               Postmodernistler, sanatı sadece elit soysal sınıfa ait olan bir oyuncak olarak değil yaşamla bağ kurmayı sağlayan, birey-
               ler arasındaki iletişimi güçlü kılan bir yaşam aracı olarak  görmüşlerdir. Postmodernizmde sanat, soyut bir imgeleme
               yöntemi olmaktan çıkarak gerçeğin kendisi hâline dönüşmüştür. Postmodernizm, modernist sanatın temelini oluşturan,
               iki boyutlu yüzey ve biçimciliğin ön plana çıkartılması anlayışını eleştiren bir harekettir. Postmodernizm, modernist
               hareketin yüksek ve seçkinci sanatıyla gündelik hayata yönelik olan kitle kültürünü birbirine yaklaştırma girişimine
               sahiptir. Temelde popüler ve Amerika çıkışlı olarak kendini göstermektedir. Buna bağlı olarak modernist geleneğin
               seçkinciliğine tepki olarak ‘pop art’a yönelen postmodern estetik, modern arılık arayışının yerine mimarlıkta süsle-
               menin, resimde figürün ve edebiyatta öykülemenin gelmesiyle birlikte sanat ve yaşam arasındaki uçurumun kapatıl-
               ması çabası olarak tanımlanmaktadır.


                                                                                                         119
   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127