Page 91 - ÇAĞDAŞ DÜNYA SANATI TARİHİ 12
P. 91
ERKEN 20. YY ÇAĞDAŞ SANAT AKIMLARI
Georges Braque (1882-1963): Kübizmin kurucularından olan sanatçı, duvar boyacılığı ve badanacılık yapan babası ve
dedesinin yanında yetişmiştir. Evlerin duvar ve tavanlarını boyayıp resimlerle süslemeyi onlardan öğrenen Braque, 1893
yılından itibaren düzenli bir şekilde resim kurslarına devam etmiştir. 1900 yılında Paris’te ressam ve dekoratör çırağı
olarak çalışmaya başlamıştır. 1905 yılında açılan fovistlerin sergisinden çok etkilenmiş ve fovist türde eserler yapmıştır.
1907 yılından itibaren özellikle analitik kübizm dalında
eserler vermeye başlayan Braque’nin en önemli eseri
“Gitar Çalan Adam” tablosudur (Görsel 3.114). Braque
bu eserinde telli müzik aleti çalan tek bir figürü konu
almış, farklı açılardan iç içe geçmiş ögelerle farklı form-
lar uygulamıştır. Daha önceleri sert keskin hatları ve
sınırlı renkleri kullanan Braque I. Dünya Savaşı sonrasın-
da bu anlayışından vazgeçerek daha yumuşak üslup ve
her türlü renk ögesini kullanarak natürmort ve manzara
resimleri yapmıştır. Fransız resminin en saygın ismi
olmuş ve Venedik Bienali’nin resim ödülünü almıştır.
Braque, sanatının gelişme sürecinde deneylerine daima
şahsi unsurlar katmış ve buna değişik bir yön vermeye
çalışmıştır. Fovizm akımından etkilendiği zamanlarda
Görsel 3.114: Gitar Çalan Adam, Görsel 3.115: Meyve Tabağı ve Bardak, yaptığı eserlerde bile diğer meslektaşları gibi kendisini
Braque, 1911, Modern sanat müzesi, Braque, 1912, Tate Galeri, rengin cazibesine doludizgin kaptırmamış, belirli ve
New York Londra
yapıcı ölçüler içinde kalmaya dikkat etmiştir. Georges
Braque, resimlerinde kullandığı tipografik ögelerle iki boyutlu yüzey üzerinde diğer objelerle karşıtlık oluşturmuştur.
Dilsel bir gösterge olan yazı resme dâhil edilerek resmin içindeki ve dışındaki objelerin daha belirgin olarak ayırt
edilmesini sağlamıştır (Görsel 3.115).
Braque büyük değişikliklerin olduğu bir devirde yaşamıştır. Bu aynı zamanda geleneklerin sarsıntı geçirdiği bir
çağdır. Braque’da yenilik tutkusundan doğan akımlara yabancı kalmamıştır. Çevresinde eskiye karşı doğan her tepkiyi
önce mantığının terazisinde tartmış ve gelişigüzel konulmak istenen usullere hiçbir zaman körü körüne uymamıştır.
Daha önce hayal edilmemiş bir imgenin nasıl soyut form hâline geldiğini en iyi şekilde gösteren sanatçı olmuş,
geleneksel perspektif kullanımı yerine çok sayıda perspektif çeşidini kullanarak iki ve üç boyutlu formları aynı anda
ve bir aradaymış gibi göstermiştir.
Juan Gris (1887-1927): Picasso ve Braque ile birlikte
kübizm akımının en özgün temsilcilerindendir. Cezanne’nin
ilkelerini başlangıç noktası olarak kabul etmiş ve kübizmi
en iyi şekilde yorumlamıştır. Bunu sadece resimleriyle
değil kuramcı kimliğiyle de yapmıştır. Sanatçılığının ilk
döneminde art nouveau etkili eserler üretmiştir. 1906'da
Paris'te Picasso'yla aynı evde kalmaya başlamış ve bu
yıllarda egemen olan fovizmden etkilenmiştir. Ayrıca
dergiler için desenler yapmıştır.
Sanatçının ilk kübist yapıtı “Pipolu Adam” adlı eseridir
(Görsel 3.116). Sanatçı, tablolarında önce biçimlerin
çözülerek dağıtıldığı analitik kübizmi denemiş, daha sonra
birleştirici nitelikteki sentetik kübizme yönelmiştir. Gris'in
resimlerindeki geniş yatık düzlemler çatışarak birbirlerini
dengelemektedir.
Juan Gris’in “le Journal” adlı çalışması sentetik kübizm
aşamasını iyi bir şekilde açıklayan önemli bir çalışma
olup ismini de resmin üzerindeki journal yazısından
almıştır. 1915-1916 yıllarında yapılan bu eserin teknik
özelliklerinin yanında, grafik ve mantık altyapısı
sonucunda oluşturulan plastik görünümde dengeli,
hareketli parçalanmalardan ibarettir. Görsel 3.116: Pipolu Adam,Gris,
1911, Özel Koleksiyon
88