Page 78 - ESTETİK 11
P. 78
3.6. AVANGART KURAM
Yarın henüz bilinmeyen bugündür. Yeniyi bulan, bugünü yarattığı için düne ve
yarına bağlanmalıdır. Gideceğimiz yol çok güç. Kökleşmiş ekonomik ve estetik
kavramları sarsmak kolay olmuyor. Yeni sanat bütün bunlara karşı savaş açtı.
Kazimir Malevich
Fransızca bir sözcük olan avangart (avant-garde), “savaşta önde giden, öncü birlik”
anlamına gelen askerî bir terimdir. Avrupa’da 1830’lu yıllarda “büyük dönüşümlerin
öncüsü” anlamında siyaset diline giren avangart, daha sonraları sanat alanında “yeni-
KURAM çabasında olan sanatçıları ve sanat akımlarını tanımlamak için kullanılmaktadır. Dada-
likçi ve öncü” anlamında kullanılmaya başlanmıştır.
Avangart, büyük ölçüde 20. yüzyılın başlarında öne çıkan, yeni bir sanat dili oluşturma
izm ve sürrealizm başta olmak üzere her biri yeni bir yaklaşım ortaya koyan soyut dışa
vurumculuk, süprematizm, kavramsal sanat, yoksul sanat, hurda sanatı, minimal sanat
gibi birçok akım avangart olarak değerlendirilir.
Avangart kuram, değişimin hayatın vazgeçilmez bir gerçeği olduğu düşüncesini taşır.
Değişime açık bir toplumun önünü açmayı ve buna öncülük etmeyi, sanat aracılığıyla
toplumu dönüştürmeyi amaçlamıştır. Sanatın estetik haz nesnesi olarak görülmesine
karşı çıkan avangart kuram, hayatın gerçeklerine yönelerek yeniliklerin ve dönüşümle-
rin öncüsü olmayı amaç edinmiştir. Sanatın öncülük görevini yerine getirebilmesi için
toplumsal, siyasal ve kültürel alandaki gelişmelerin bilincinde ve bu konuda duyarlı
T olan sanatçı tipine ihtiyaç vardır. Bu anlayışa göre sanatçı, insanlığın nereye gittiğini
bilip anlamalı ki uyarıcılık ve öncülük rolünü üstlenebilsin.
Avangart kuram, sanatın kurumsallaşıp hayattan kopmasına başka bir deyişle de “Sa-
ANGAR nırlarının sorgulanmasına da büyük önem vermiştir. Yerleşik kabul ve değerlerin sorgu-
nat, sanat içindir.” anlayışına karşı bir tepkiyi içermekle birlikte sanatın tanımının ve sı-
lanması, aşılması ve yeniliğin hep ön planda tutulması bu kuramın öne çıkan yönleridir.
Avangart kuramın başka bir yönü de sanatta öncelikle düşünceye önem verilmesidir.
Asıl önemli olan eserin kendisi değil bir düşüncenin eser aracılığıyla ortaya konması ve
algılanmasıdır. Böylelikle insan-
ların düşüncelerini ve tepkilerini
etkilemek, asıl amaç olmaktadır.
Soyut sanatın öncülerinden kabul
edilen Malevich’in 1915 yılında
V içlerinden siyah bir kareyi baş-
köşeye koyduğu çalışmalardan
A oluşan sergisi (Görsel 3.14) sa-
natta alışılageldik kuralların
sorgulanmasına yol açmış öncü
3.6. levich, çalışmalarını “doğadaki
bir çıkış olarak kabul edilir. Ma-
nesnelerin dayatmalarından kur-
tulup gerçekliğin temsilî kuralını
bir kenara bırakmış saf soyut re-
Görsel 3.14: Malevich’in 1915 tarihli sergisi simler” olarak niteler.
76