Page 27 - GELENEKSEL TÜRK SANATLARI MİNYATÜR 11
P. 27

İslam ve Hint minyatürleri yüzeysel ve dekoratif olma
          özelliğiyle bazı Batılı ressamların dikkatini çekmiştir. Min-
          yatürde renkler saf ve yalın, biçimler ise gölgelendirme-
          den uzaktır. Doğanın yanıltıcı anlık görünümleri yoktur.
          Sanatçının doğayı saf ve yalın anlatmasında minyatürler
          önemli ölçüde kaynaklık etmiştir. Bazı sanatçılar minya-
          tür yapmamışlardır. Zaten amaçları minyatür yapmak de-
          ğil renklerin saf, biçimlerin gölgesiz verilmesinde plastik
          etkilerden faydalanmaktır.
            Çağdaş Türk resminde millî geleneklerden hareketle
          yeni  oluşumlar  sergileme  eğilimleri  1940’lardan  günü-
          müze değin süregelmektedir. 1940’lardan 1970’lere ka-
          dar süren bu heyecan içerisinde ulusallığı, sadece ulusal
          konular kapsamında biçimle ilişkilendiren sanatçılar ol-
          duğu gibi kuşkusuz içerik açısından değerlendirmelerde
          bulunan sanatçılar da olmuştur.
            Kaynaklar sadece minyatürle sınırlı olmayıp bilakis ki-
          lim, yazma, çini, nakış, halk resmi, mimari gibi geniş bir
          kültür etkisi içermektedir.                                          Görsel 1.46: Yörükler Köyü, Turgut Zaim
            Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911-1975) ve öğrencileri na-
          kış, dokuma, mozaik, kırkpare, halk resimleri ve mimari
          gibi farklı kaynaklardan beslenen eserler üretmişlerdir.
            Nurullah Berk resim sanatımızda geometrik-figüratif
          bir anlayışı, geleneksel tasvir sanatlarımızdan etkilene-
          rek özgün bir temel üzerinde geliştirme çabasının örnek-
          lerini vermiştir.
            Turgut Zaim (1906-1974), köy hayatını minyatür şek-
          linde  yorumlamayı tercih eden bir sanatçıdır. Anadolu
          insanını konu alarak minyatür sanatını kendi üslubuyla
          tuvale taşıyan ilk sanatçı olarak dikkatimizi çekmektedir.
          Yöresel Türk resminin kurucularındandır. Türk minyatür
          resminin geometrik ve şematik figür anlayışından hare-
          ketle Anadolu insanının yaşayışından belli anları resim-
          lerinde poz vermiş gibi duran insan figürleri ile anlatır
          (Görsel 1.46). Resimlerindeki kompozisyon düzeni, pers-
          pektif anlayışı ve figürsel yorumlarda sanatçının minya-
          türle kurduğu ilişki açıkça görülür.                                    Görsel 1.47: Padişah, Nurullah Berk
            D Grubu (1933 yılında, beş ressam -Zeki Faik İzer, Nu-
          rullah  Berk, Elif  Naci, Cemal Tollu,  Abidin  Dino-  ve bir
          heykeltraştan -Zühdü Müridoğlu- kurulan sanatçı birliği)
          sanatçılarından Nurullah Berk (1906-1982); minyatür ve
          hat  sanatından  etkilenmiş,  estetik  anlayışını  bu  temel
          üzerinde geliştirmiştir. Nurullah Berk’in "Padişah" isimli
          resmi hem konusu hem biçimi itibariyle geleneksel Türk
          minyatürlerinden  etkilenilerek  yapılmıştır.  Türk  minya-
          türlerinde  çokça  rastlanan  padişah  konulu  resimler  gi-
          bidir (Görsel 1.47). Özellikle padişahın üzerine oturduğu
          tahttan  da  anlaşılacağı  üzere  perspektif  bilinçli  olarak
          bozulmuş, bu özelliği ile de minyatürlere benzemektedir.
          Türk motiflerini doğru açıdan ele almasıyla bir anlamda
          kültür ve geleneğimizin başka bir değerini gelecek kuşak-
          lara taşımayı amaçlamıştır. Minyatürlerde dekoratif süs-
          lemeler de görülmektedir (Görsel 1.48).                          Görsel 1.48: K.S. Süleyman'ın min-
                                                                           yatürü, Nakkaş Osman, TSMK

                                                            24
   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32