Page 80 - İKİ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 80

4. ÜNİTE



               Japon  geleneksel  sanatının  kompozisyonları,  bu  dönemin  sanat-
               çıları  tarafından  kullanılmıştır.  Önemli  temsilcilerinden  biri  olan
               Degas’ın “Tiyatroda” isimli eserinde (Görsel 4.16) dönemin sanat
               anlayışına  paralel  olarak  uzak  doğu  geleneksel  resim  sanatının
               kompozisyon anlayışı da görülmektedir. Figürlerin kompozisyonun
               merkezinde değil kenarlarında da yer aldığı bu anlayışı, locada ba-
               lerinleri seyreden ve tamamını göremediğimiz figür örneğiyle açık-
               lamak mümkündür.

               Kompozisyon, dikey dikdörtgeni iki eşit yatay dörtgene ayıran ve
               merkezdeki yatay çizginin her iki ucundan resmin köşelerine gön-
               derilmiş çizgiler yardımıyla oluşturulmuştur. Böylece ortada oluşan
               dörtgen boşluk, resmin dışına taşan izleyicinin elindeki dürbüne
               işaret  eder.  Merkezdeki  çizgiden  gönderilen  çizgiler,  resmin  üst
               dörtgeninde küçük üçgen alanlar oluşturmaktadır. Sanatçı, figürle-  Görsel 4.16: Kompozisyon Şeması (Tiyatro,
               rini bu üçgenlerin içine yerleştirmiştir. Resmin izleyicisini kompo-  Edgar Degas, Kamu Malı, Amerika)
               zisyonun içerisine çeken bu dağınık yerleştirme biçimi, Japonizm
               etkisinden kaynaklanır.


               Kübist akım, İspanyol ressam Pablo Picasso ve Fransız ressam George Braque’ın (Corc Bırag) öncülüğünde
               1908 yılında Paris’te gelişmiştir. Figür ve nesneler, klasik resmin temellerinin aksine tek bir bakış açısıyla
               değil birkaç yönden yansıtılıp hacimsel olarak bir düzlem üzerinde betimlenmiştir. Kübist akımın en belirgin
               özelliği, varlığın dış görünüşü ile beraber iç dünyasının da yansıtılmasıdır. Kübist ressamlar, farklı bir bakış
               açısıyla ele aldıkları figür ve nesnelerin içerikleri ile ilgili daha derin bilgiler vermeyi amaçlamışlardır.

               Dönemin en önemli temsilcisi Picasso, ilk yıllarında babasından figür
               çizimi ve yağlı boya resim yapılışı konusunda sanat eğitimi almış
               ve üçte birlik kompozisyon kurallarını ustalıkla uygulamıştır. Üçte
               bir kuralında, bir yüzey dikey ve yatay olarak üçe bölündüğünde ve
               ardından görüntünün ana unsurları bu çizgiler boyunca veya kavşak
               noktalarına yerleştirildiğinde “düzenlemenin daha dinamik olması”
               amaçlanır.  Dolayısıyla  Picasso,  figür  ve  nesneyi  ele  alış  biçimi
               ile  geleneksel  resim  anlayışından  uzaklaşsa  da  kompozisyonun
               geometrisinde geleneksel yöntemleri kullanmıştır.

               Picasso “Yaşlı Gitarist” isimli eserinde (Görsel 4.17) yüzeyi üçte bir
               kuralına uygun düzenlemiştir. Kompozisyonun ortasında gitaristin
               sağ kolu ve eli havada asılı duruyormuş gibi görünür. Figürün uzun
               parmakları sağ bacağına doğru kıvrılarak gitarı koza gibi sarmaktadır.
               Kompozisyonun  sağ  üst  kısmında  ise  parmaklar  zarif  bir  şekilde
               hareket hâlinde konumlandırılmış ve sanki alanın sınırlarının ötesine
               uzanıyormuş  gibi  omuzlardan  biraz  daha  yükseğe  kaldırılmıştır.
               Kompozisyonda gitaristin körlüğünü ifade eden boş gözleri, burnu
                                                                              Görsel 4.17: Kompozisyon Şeması (Yaşlı
               ve ağzı; aşağı doğru olacak şekilde üçüncü kavşak noktasını dikey   Gitarist, 1903, Pablo Picasso, Chicago Sanat
               olarak  hizalar.  Ardından  dirsekten  gitara  ve  ellere  doğru  başka   Enstitüsü, ABD)
               bir yön uzanmaktadır. Gitar, tablonun odak noktasıdır ve belki de
               figürün sahip olduğu en önemli varlığı simgelemektedir.



    78
   75   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85