Page 150 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 150

GENEL SANAT TARİHİ

                                            Fluxus  hareketinin  öncüsü  Amerikalı  sanatçı  George
                                            Maciunas  (1931-1978)  New  York’ta  1960’lı  yıllarda  açtığı
                                            galeriyle  canlı  bir  sanat  ortamının  oluşmasında  etkili
                                            olmuştur.  1962  yılında  Almanya’da  ilk  Fluxus  Festivali’ni
                                            düzenlemiş, Fluxus’un merkezini New York’a taşımış, 1963
                                            yılında    Fluxus  Manifestosu’nu  kaleme  almıştır.  Yazdığı
                                            Fluxus Manifestosu’nda Fluxus’un amaçlarını; sanatı burjuva
                                            hastalıklarından  kurtarmak,  ölü  sanattan  arınmak  ve
                                            sanatta devrimci bir akım başlatmak şeklinde açıklamıştır.
                                            İçinde  kullanışlı,  küçük,  sınırlı  sayıda  üretilmiş  nesneler,
                                            toplu  sunum  ve  bireysel  işlerin  yer  aldığı  çok  amaçlı  bir
                                            dükkân açmıştır. Fuluxus 1 adlı işi bu doğrultuda üretilen ve
                                            içinde birçok garip nesne bulunduran bir çantadır. Maciunas,
                                            performanslarda  kullanılan  eşyaları,  performans  filmlerini
                                            vb. birçok nesneyi bir kutuya koyarak ‘‘Fluxus Kutusu’’ ismiyle
                                            satmaya  başlamıştır.  Bu  kutuları  bazen  diğer  sanatçılar
                                            tasarlamıştır. “Year Box 2” birçok erken Fluxus sanatçısının
          Görsel 5.31: Year Box 2, George Maciunas, 1967
                                            eserlerini içeren, George Maciunas tarafından düzenlenen
                                            ve üretilen bir Fluxus kutusudur (Görsel 5.31).
          Fluxus hareketinin sanatçı kadrosunun oluşumunun merkezinde John Cage’in (1912-1992) New
          York’ta Sosyal Bilimler Yeni Okulunda verdiği deneysel kompozisyon derslerine katılan öğrenciler
          ve  katılımcılar  bulunmaktadır.  Cage,  1951–1952  yılları  arasında  Kuzey  Carolina’daki  Black
          Mountain  College’ın  şekillenmesinde  etkili  olmuştur.  Her  Fluxus  sanatçısı  Cage’in  öğrencisi
          olmamıştır  ama  sanatçıdan  şu  ya  da  bu  şekilde  etkilenmiştir.  John  Cage,  Doğu  felsefesi  ile
          Zen Budizm’in etkilerini barındıran deneysel bir müzik türü geliştirmiş, bu etkiyi  çalışmalarında
          çıkış noktası olarak kullanmıştır. Müzik türlerini doğal seslerle birleştirerek tanımlanamayan
          müzikler yapmıştır.
          Akımın sanatçılarından Joseph Beuys (1921-1986) Fluxus sanatçıları gibi her türlü araç ve yöntemin
          sanatla  bağdaştırılmasına  önem  vermiştir.  Hazır  nesne  ve  enstalasyonlar,  Beuys’un  özellikle
          ilgilendiği  alanlardır.  Şaman  kültüründen  etkilenerek  keçe,  bal,  yağ,  kızak,  bakır,  demir,  tahta
          gibi materyalleri; bitki bilimi ve hayvanlara olan ilgisinden dolayı arı ve tavşanları performans ve
          desen çizimlerinde sıklıkla kullanmıştır. Sıcaklık, akış, erime, hareket, sertlik, sıvılık kullanmış
          olduğu malzemelerde yansıtmak istediği unsurlardır. Nesneleri geleneksel formundan çıkarmış,
                                                        düşünsel  bir  ifadeyle  yeni  bir  estetik  anlayışı
                                                        getirmiştir (Görsel 5.32).
                                                        Joseph     Beuys,    ritüele   dönüştürdüğü
                                                        performanslarında  sanatın  bir  süreç  olduğu
                                                        düşüncesini  yansıtmış,  biyolojiden  botaniğe
                                                        tarihten  felsefeye  uzanan  ilgi  alanlarından
                                                        beslediği  dersleri  ve  konferanslarını  sanat
                                                        eylemi olarak düşünmüş ve yaşamıştır.








                                                                                     Boşluk  doldurma  et-
                                                                                     kinliğine  ulaşmak  için
                                                                                     karekodu   cihazınızla
          Görsel 5.32: Yağ Pili, Joseph Beuys, 1963, Tate Modern Müzesi, Londra      okutunuz.


          148
   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155