Page 84 - GENEL SANAT TARİHİ 10
P. 84

GENEL SANAT TARİHİ

          René  Lalique  değerli  taşları  kullanmaktan  ve  zamanın  önde  gelen  tasarımcılarının  tercih  ettiği
          muhafazakâr  klasik  dekorlardan  kaçınmıştır.  Çalışmalarında  sıklıkla  asimetrik  eğrileri  ayrıntılı
          süslemelerle  birleştirmiştir.  Sanatçının  tasarladığı  objelerin  iç  yüzeylerinde  bir  dekor  yer  almaz.
          Kabartma  ve  oymalar  objelerin  dış  yüzeylerinde  tasarlanmıştır.  Derinlik  ve  yükseklik  görünümleri
          vermek  için  eserlerin  dış  yüzeylerine  özel  olarak  cilalama  ve  buzlama  teknikleri  uygulamıştır.
          Lalique’nin  yenilikçi,  kullanılabilir  sanat  camlarının  seri  üretimleri  çok  güçlü  bir  kombinasyon
          oluşturmuştur. Tasarlamış olduğu eserler gelir durumu düşük insanlar arasında oldukça fazla tercih
          edilmiştir. Bu tasarımlar sayesinde dünyanın en ünlü cam tasarımcıları arasında yer almıştır.
          Lalique 1920’lerin sonu ve 1930’ların başına kadar cam eserlerden araba maskotları da tasarlamıştır.
          Modern  kaput  süslerinin  öncüsü  olan  araba  maskotu,  genellikle  bir  arabanın  radyatör  kapağına
          takılan küçük bir dekoratif öge olmuştur. Bu maskotlardan biri de “Rüzgârın Ruhu” olarak adlandırılan
          maskottur ve hızın sembolü olarak gösterilmiştir. Maskottaki rüzgârda uçuşan saçların etkisi, makine
          çağının mükemmel dinamizmini yansıtmaktadır (Görsel 3.18).





































          Görsel 3.18: Rüzgâr’ın Ruhu, René Lalique, 1925,  Victoria & Albert Müzesi, Londra


          SIRA SİZDE           ”Güzelliği aramak lüksü sergilemekten daha değerli bir amaçtır.” sözü art nouveau
                               hareketinin hangi özelliklerini yansıtmaktadır? Açıklayınız.




          Art Nouveau Hareketi ve Osmanlı Sanatına Etkisi

          Farklı ülkelerde aynı arayışların ortak sonucu olarak hemen hemen aynı dönemlerde ortaya çıkmıştır.
          Art  nouveau  hareketinin  İstanbul’da  görülmesi  mimar  Raimondo  D’Aronco  (Remonda  Dahonko)
          sayesinde olmuştur. Art nouveau mimarlığının ilk örnekleri Osmanlı İmparatorluğu’nun ticareti ve
          sanayisi gelişmiş merkezlerinde ve bazı kıyı kentlerinde XX. yüzyıl başında görülmüştür. 1851 yılında
          İstanbul’da büyük bir deprem olmuştur. Mimar Raimondo D’Aronco Sultan II. Abdülhamit tarafından
          hasar  gören  binaların  onarımı  görevini  üstlenmiş,  art  nouveau  hareketinin  etkilerini  İstanbul’a
          taşımıştır.



          82
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89