Page 124 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 124

5. ÜNİTE





                                    A ağıdaki metni okuyunuz ve görselleri inceleyerek soruları cevaplayınız.
                                    1.  14. yüzyıl Beylikler Devri sanat ve mimari eserlerinin özellikleri
                       Etkinlik 5.6.     hakkında neler söyleyebilirsiniz?
                                    2.  Beylikler Dönemi sanatının daha sonraki dönem sanat eserlerinde de
                                       etkisini göstermesinin nedenleri sizce nelerdir?



















                                      Ulu Camii, Manisa                 İsa Bey Camii,  İzmir

                           Selçuklu Devri’nin geli tirdiği mimari süsleme ve el sanatları 14. yüzyılda bir dönüm
                        noktasına gelir. Çe itli Türk topluluklarının bağımsız beylikleriyle Anadolu sanat ve kültür
                        hayatında yeni bir arama ve deneme devresine geçilir. Bu denemenin durulmaya ba ladığı
                        15. yüzyılda Bursa, Edirne, İstanbul merkezlerinin öncü olduğu Osmanlı sanatının yeni bir
                         ahsiyetle kendini geli tirdiği görülür.
                           Çe itli bölgelerdeki beylikler ayrı ayrı denemeler ortaya koyarak Selçuklu karakterinde
                        bazen büyük ölçüde kopar, bazen de kuvvetle eskiyi yansıtır. 14. yüzyıl Beylikler Devri, Selçuk
                        sanatının doruğuna yükselttiği ta  ve çini süslemeyi genellikle sadele tirerek, sayıca azalan
                        örneklerle sürdürür. Karaman ve Doğu Anadolu Bölgesi eserleri ta  i çiliğinde, Batı ve Orta
                        Anadolu çini ve tuğlada Selçuklu karakterini sürdürmek gayretindedir. 14. yüzyılın ta ınabilir
                        el sanatlarında durum farklıdır. Seramik, ah ap, halı dallarında bazı örneklerle Selçuk Devri’ni
                        a an yenilik, ustalık ve incelikle sunulan ürünler Osmanlı sanatının hazırlayıcısı olur.
                                                             G. Öney, “Anadolu Selçuklu Mimari Süslemesi ve El Sanatları”, s. 3


                        Yakutiye Medresesinin en göz alıcı elemanları hiç şüphesiz minaresiyle taç kapısıdır.
                     Minare, birinin başı yukarıda öbürününki aşağıda olmak üzere stilize lale biçiminde sıralar
                     hâlinde  örülmüştür.  Lale  sıraları  kırmızı  tuğladan  bordürlerle  belirtilmiş,  içleri  firuze  ve
                     patlıcan moru kare çinilerle renklendirilmiş; dikdörtgen, yuvarlak ve kavisli küçük parça
                     tuğlalarla doldurulmuştur. Anadolu’da bir eşi daha bulunmayan bu minarenin şerefe, petek
                     ve külah kısımları yıkılmış, minareden geriye sadece gövdesi kalmıştır (Görsel 5.51). Taç
                     kapının  iki  yanında  üstte  geometrik  şekiller,  palmetler  ve  sarmaşık  motifleriyle  işlenmiş
                     dikdörtgen biçiminde panolar; onların altında kemerli nişlerin içerisinde hayat ağacı, hayvan
                     ve kuş kabartmaları bulunmaktadır (Görsel 5.52).
















                      Görsel 5.51: Yakutiye Medresesinin stilize lale sıralı minaresi,  Görsel 5.52: Yakutiye Medresesi taç kapısındaki hayat ağacı,
                                      Erzurum                                 Erzurum



                                                           121
   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128   129