Page 124 - TÜRK İSLAM SANATI TARİHİ 11
P. 124
6. ÜNİTE
6. CUMHURİYET DÖNEMİ SANATI
ÜNİTEYE BAŞLARKEN
1. Atatürk’ün ancak güzel sanatlarda ilerleyen ve eser veren milletlerin asrın ileri mede-
niyetleri arasında yer alabileceklerini belirtmesinin nedenleri neler olabilir? Açıklayınız.
2. Bulunduğunuz şehirde anıt heykeller var mı? Varsa bu heykellerin yapılış amacı ne
olabilir? Söyleyiniz.
3. Osmanlı ressamlarının minyatürden Batı resmine geçmelerinin nedenleri neler ola-
bilir? Açıklayınız.
4. Geleneksel el sanatlarından hangilerini biliyorsunuz? Söyleyiniz.
5. Türk resim sanatçıları zaman zaman geleneksel el sanatlarından etkilenerek eser
üretmişlerdir. Sizce bu etkilenme nasıl olmuştur? Açıklayınız.
6.1. ATATÜRK’ÜN SANATA VE SANATÇIYA BAKIŞI
Atatürk’ün güzel sanatlara ilgisi ve verdiği önem, sözleri dışında uyguladığı
kültür ve sanat politikalarında da açıkça görülmektedir. Atatürk, sanata ilgi
duyan ve sanatın bazı dallarıyla çok yakından ilgilenen, sanatçılara değer
veren ve destekleyen bir devlet adamıdır. Cumhuriyet’in ilk dönemlerinde en
önemli sorunun bilim, sanat ve teknoloji alanlarında insan gücünün sağlanması
olduğunu fark etmiş ve bu sorunu çözmek için çaba göstermiştir. Atatürk sanatı;
“haksızlıklara, yanlışlara ve olumsuzluklara karşı çıkmanın bir aracı”, sanatçıyı
da; “her insandan önce hisseden, düşünen, yargılayıp doğru kararı verebilen ve
bunu sanatı ile anlatan kişi” olarak değerlendirmiştir.
Atatürk ancak güzel sanatlarda ilerleyen ve eser veren milletlerin asrın ileri
medeniyetleri arasında yer alabileceğini belirtmiştir. Bu yüzden güzel sanatlar
alanında gösterilecek başarıyı ve atılımları inkılabın temel amaçlarından ve
dinamiklerinden biri olarak gören Atatürk: “Bir millet ki resim yapmaz, heykel
yapmaz, bilimin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme
yolunda yeri yoktur. Oysaki bizim ulusumuz, gerçek nitelikleriyle uygarlığa
erişmeye layıktır; uygarlığa erişecektir ve ilerleyecektir.” söylemiyle bu konu
hakkındaki düşüncelerini ifade etmiştir.
Atatürk “Sanat, güzelliğin ifadesidir. Bu ifade sözle olursa şiir, nağme ile olursa
musiki, resim ile olursa ressamlık, oyma ile olursa heykeltıraşlık, bina ile olursa
mimarlık olur.” demiştir. O, sanatı devletin görevleri arasına alarak ona gelişme
yolları açmış; güzel sanatlar eğitiminde engellerin kalkması için harcadığı çabay-
la sanat çalışmalarına yepyeni ufuklar açmıştır.
Türk kültürünü ve sanatını tanıtmak için kültür ve sanat adamlarını her zaman
korumuş, kollamış ve onların çalışmalarına destek olmuştur. Sanat ve kültür
adamlarını yetiştirecek kurumlar açmış, bu maksatla yurt dışına eleman
göndermiştir. Atatürk; “Güzel sanatlarda başarı, bütün inkılapların başarılı
olduğunun en kesin delilidir. Bunda başarılı olamayan milletlere ne yazıktır.
Onlar, bütün başarılara rağmen medeniyet alanında yüksek insanlık vasfıyla
tanınmaktan daima yoksun kalacaklardır.” (Atatürkçülük I, İstanbul, 1984,
s.365.) diyerek güzel sanatlarda başarılı olmanın ne kadar önemli ve gerekli
olduğunu belirtmiştir. Meclisteki “Efendiler, hepiniz mebus olabilirsiniz; hatta
cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız.” sözleriyle sanatçıları
onurlandırmıştır.
Türk halkının güzel sanatların önemli kollarından resim ve heykeltıraşlıkta da
ilerlemesi için Cumhuriyet Dönemi’nde tüm Türk ressamlarının Kurtuluş Savaşı,
Cumhuriyet ve inkılapları resmetmelerini sağlamış; milli birliğin sanat alanına
yansımasını hedeflemiştir. Tüm Türkiye’de heykel ve anıt yapımının başlaması da
onun getirdiği yeniliklerden biridir.
122

