Page 122 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 122
5. ÜNİTE
5.3.2. 14. Yüzyıl Anadolu’sunda Kültürel Ortam
Anadolu’da Beylikler Dönemi mimarisi Türk mimari tarihinde özel bir önem taşımak-
tadır. Beylikler Dönemi mimarisi, Selçuklu ile Osmanlı mimarileri arasında bir köprü
oluşturmaktadır. Beylikler Dönemi sanatı kısa bir zaman içinde imparatorluk sanatına
yükselmiş olan Osmanlı mimarisinin oluşumuna da katkıda bulunmuştur.
14. yüzyılda Anadolu’daki mimari gelişmelerin Anadolu Türk Beylikleri Dönemi’nde
yerel geleneklerle sürdürülmeye çalışıldığını günümüze kadar ayakta kalabilmiş mimari
eserlerden anlamak mümkündür. Anadolu Selçuklu Devleti'nin çözülüp dağılmasından sonra
Anadolu'da kurulan Türkmen beylikleri 14 ve 15. yüzyıllarda boş durmamışlar, bir yandan
Bizanslılarla bir yandan birbirleriyle uğraşırlarken bir yandan da fikir ve sanat hareketlerini
geliştirmeyi bilmişlerdir. Başta merkezî otoritenin zayıflaması olmak üzere birçok siyasi ve
toplumsal olayın sonucunda ortaya çıkan Anadolu beylikleri varlıklarını kanıtlamak isterce-
sine yoğun bir imar faaliyetine girişmiş ve Anadolu'da mimari alanda yeni bir dönem başlat-
mıştır. 14. yüzyılın sonlarına kadar Anadolu Selçuklularının mimari üslubunun etkisinde
kalındığı, Selçuklu geleneğinin ve sentezinin bir şekilde korunduğu görülmektedir. Ancak
bir taraftan da farklı bölgelerde, beyliklerin politik ilişkilerine ve hâkim oldukları bölgenin
yerel geleneklerine bağlı olarak birtakım denemeler, araştırmalar ve yenilikler ortaya
çıkmıştır. Bazen bölgeler arasında farklılıklar ve değişik üslup gelişmeleri de kendini belli
etmiştir. Selçuklularda birçok yapıda görülen; taş ayaklı, sütunlu, düz ahşap tavanlı, kemerler
üzerine oturan; ahşap çatılı, tonozlu, çok kubbeli veya mihrap önü kubbeli cami tipleri
Beylikler Dönemi'nde de kullanılmıştır (Görsel 5.47). Bu plan tiplerinde birçok yapı inşa
edilmiş ve plan tipleri geliştirilerek birçok yenilik denenmiştir.
Görsel 5.47: Selçuklu mimarisine benzer özellikte olan Aksaray Ulu Camii
Bu dönemde Anadolu'da oluşan sanat ve mimari faaliyetleri üslup olarak üç ayrı grupta
değerlendirebiliriz.
• Orta ve Kuzey Anadolu'da yeniliklere rağmen genel çizgileriyle Selçuklu Devri'nde
hâkim olan üslubun izleri ağır basmıştır.
• Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da Selçuklu Devri'nde de olduğu gibi Suriye ve Mısır'daki
Zengi, Eyyubi ve Memlûk İslam sanatı geleneği kendini hissettirmeye devam etmiştir.
• Batı Anadolu'da ise yenilikler ve üslup gelişmeleri artmış özellikle Osmanlı Beyliği'nde
yeni bir arayışın çeşitli ilginç denemeleri görülmüştür.
119