Page 118 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 118

5. ÜNİTE






                                                       FARK EDİNİZ

                         Selçuklu sultanlarının genellikle hareket halinde olmaları ve vakitlerinin büyük
                         bir kısmını çadırda geçirmeleri onları, içinde fazla oturmadıkları anıtsal bir saray
                   tasarımından uzakla tırmı tır. Otağ, sarayın yerini almı tır ve önemini geç Osmanlı Devri’ne
                      kadar korumu tur. Saray da aslında çadır misali kö klerden olu an konaklama yeridir.



                        F) Darüşşifalar
                        Gevher Nesibe Darüşşifası; Selçuklu Sultanı I. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından kız
                     kardeşi Gevher Nesibe’nin vasiyeti üzerine yapılan tıp medresesi ve türbeden oluşan külliye
                     içindedir (Görsel 5.43). Darüşşifa ve medrese bitişik (iki ayrı kütle), türbe ise medresenin
                     içinde  yer  alır.  Her  iki  yapıya  da  ortak  olan  güney  cephelerinde  ayrı  taç  kapı  ile  girilir.
                     Düzgün olmayan dikdörtgen planlı darüşşifa açık avluludur. Avlu dört yönden revaklı ve tek
                     katlı plan şemasına sahiptir. Darüşşifa ve medrese içten avlularının kuzeyindeki bir koridor
                     aracılığı  ile  birbirlerine  bağlanmıştır.  Darüşşifanın  külliyede  büyük  boyutlu  tutulması
                     darüşşifanın öncelendiğini göstermektedir.


























                                              Görsel 5.43: Gevher Nesibe Darü  ifası, Kayseri



                                                       FARK EDİNİZ

                     Örnekler incelendiğinde darü  ifası olan medreselerin dönemin sultanı veya yöneticisi
                      tarafından yaptırıldığı anla ılmaktadır. Selçuklu kervansaraylarında olduğu gibi halkın
                  gereksinim duyduğu, kullanıcısı çok ve çe itli olan hastane gibi kurumların in asını sultanların
                                   üstlenmesi çok önemli bir saygınlık göstergesi olmu tur.
                           Dönemin büyük boyutlu medreseleri ise vezirler ve diğer devlet adamları
                                                  tarafından yaptırılmı tır.




                        Mengücekoğullarının Divriği kolunun başkentinde 1228 yılında Melike Turan Melek
                     tarafından yaptırılan darüşşifa ve eşi Ahmed Şah tarafından bir külliye hâlinde inşa ettirilen
                     cami; eyvanları, revakları, odaları ve asma katı ile çok bölümlü bir tasarımdır. Şifahane
                     doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen plana sahiptir. Kesme taştan yapılan eser kapalı avlulu,
                     üç eyvanlı ve batı kanadı çift katlıdır. En belirgin örtü sistemi ana eyvanın yıldız tonozudur.


                                                           115
   113   114   115   116   117   118   119   120   121   122   123