Page 149 - TÜRK İSLAM SANATI TARİHİ 11
P. 149

CUMHURİYET DÖNEMİ SANATI

            ESERLERİNDE GELENEKSEL TÜRK SANATLARININ ÖZ VE BİÇİM ÖZELLİKLE-
            RİNDEN YARARLANAN ÇAĞDAŞ TÜRK RESSAMLARI

            II. Dünya Savaşı’ndan sonraki süreçte resim sanatında arayışlar sürmüş; bazı
            sanatçılarımız geleneksel Türk sanatlarına yönelmiş, Batı tekniğini kendi folklorik
            sanat tekniğiyle birlikte tekrar yorumlamıştır. Bu sanatçılar  Türk resim sanatına
            geleneksel izlerle birlikte farklı yorum getirmiş ve özgün eserler üretmişlerdir. Türk
            resminde en zengin konu çeşitliliği, geleneksel hayat tarzını yansıtan örneklerde
            görülmüş; toplumun hayat tarzı ve yöresel özellikleri, motif ve nakışlarla resme
            aktarılmıştır. Savaşlar başta olmak üzere yaşanan tarihi olaylar da resimlere
            yansımış; sanatçı toplumun bir parçası olarak hem savaşın acılarını, sıkıntılarını,
            halkın bunları karşılama biçimini, fedakârlıklarını, kahramanlıklarını anlatmış hem
            de yöresel mekânı, giyim kuşam ve hayat tarzlarını motifleştirmiştir.
            Türk resminde yerel konulara eğilim, İstanbul ve çevresinden başlamış; Anadolu’ya
            doğru aşamalı olarak devam etmiştir. Cumhuriyet Dönemi’nde  “halkçılık”
            ilkesinin devlet politikası olarak devreye sokulması hem sanat ve toplum
            ilişkisinin sağlanmasında hem de yerel konulara, halktan olana ağırlık verilmesi
            ve geleneksel olana ilgi duyulmasında etkilidir. Çağdaş Türk ressamları eserlerini
            yaparken çoğunlukla geleneksel sanatlarımız içinde yer alan minyatür, çini ve hat
            sanatından etkilenmişlerdir.

            1950’li yıllarda eski yazının özellikle de hüsnühat
            yazısının kaligrafik özelliklerini kullanarak soyut
            eserler yapan  Abidin Elderoğlu (1901–1974)
            resimlerinde, çizginin sürekliliğini ve kıvraklığını
            işlemiştir. Kübist bir anlayışa sahip, geometrik bir alt
            yapı üzerine Anadolu çeşitlemeleri yapan sanatçı;
            yalın, güçlü bir anlatımla daha çok Anadolu’ya ait kült
            biçim ve formları sadeleştirerek kullanmıştır. Eserleri
            arasında Lucia,  Yazı Kompozisyon, Natürmort,
            Kompozisyon (Görsel 6.45) yer almaktadır.
            Almanya’da eğitim gören  Malik Aksel  (1903-
            1987) genellikle yerel konuları canlandıran yapıtlar
            vermiştir. Konularını köylü tipleri ve yaşamı, kır
            doğasından alan sanatçı; eski  Türk resmi, halk
            sanatları ve dinsel duyguların sanata etkileri üstüne   Görsel 6.45: Kompozisyon, Abidin Elderoğlu, 1970, Eczacıbaşı Koleksiyonu
            incelemeler yapmıştır. “Halı Dokuyanlar” eseri Türk
            kültürünün yaşayan bir tarih olduğunu gösteren
            el sanatları ve bunun bir parçası olan dokumacılığın yansıtıldığı,
            geleneksel hayat tarzının yöresel değerler içinde işlendiği özgün bir
            eser olarak görülmektedir (Görsel 6.46).
            Batı sanatının etkilerinden kaçınarak milli, yerel, bölgesel, halka
            dönük bir sanatın temellerini atan  Turgut Zaim (1906-1974)
            1933’lerden  önce  Anadolu’yu  ele  alan  düzenlemeleriyle  Batıdan
            uzaklaşmıştır. Zaim, Türk minyatür resminin geometrik kompozisyon
            ve şematik figür esprisinden hareket etmiş, bu geleneksel biçimi
            çağdaş bir üslupta resmedebilmesinde gösterdiği ustalık ve
            özgünlükle kendisinden önceki ve sonraki sanatçılardan ayrılan bir
            kişiliğe sahip olmuştur. Şadırvanlar çevresinde uçuşan güvercinler,
            yaşmaklı, feraceli, süzgün gözlü kadınlar, bayram yerleri, şekerciler,
            muhallebiciler, kapı eşiklerinde oynaşan çıplak ayaklı çocuklar
            Zaim’in seçtiği başlıca konular arasındadır. Eserleri arasında Anadolu
            Betimlemesi,  Yörükler Köyü, Hamur Açan Kadın, Halı Dokuyanlar,
            Yaylada Yörükler, Yün Eğirten Kadın, Orta Oyunu yer almaktadır.  Görsel 6.46: Halı Dokuyanlar, Malik Aksel, 1936,
                                                                       Resim ve Heykel Müzesi, Ankara


                                                                                                    147
   144   145   146   147   148   149   150   151   152   153   154