Page 210 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 210
7. ÜNİTE
Hikmet Onat (1882-1977): 1905 yılında Sanayi-i Nefise Mektebine girmiş, 1908’de
Osmanlı Ressamlar Cemiyeti ve Güzel Sanatlar Birliğinin kurucuları arasında yer alarak
sergilerine katılmıştır. 1910 yılında açılan bursluluk sınavını kazanmış, resim eğitimi için
Paris’e gitmiştir. I. Dünya Savaşı'nın çıkması üzerine yurda dönerek Mekteb-i Sultanide
(Galatasaray Lisesi) resim öğretmenliği yapmıştır. 1914-1918 yılları arasında, Şişli Atölye-
sinde diğer 1914 Kuşağı sanatçıları gibi savaş ve asker konularında resimler yapmıştır. Hikmet
Onat çoğunluğu manzara olan resimlerinde doğanın ışık (açık-koyu), renk (sıcak-soğuk)
değerlerini kesin sınırlı kontrastlarla ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. Kuşağı içinde renge en iyi
hâkim olanlardan biridir. İzlenimlerini tuvale aktarırken rahat ve biçimsel kaygılardan uzaktır.
Eserlerinden bazıları Kandilli Sırtlarından, Siperde Mektup, Kabataş’tan Manzara, Dikiş
Diken Kadın, Derede Sandal, Salacak, Topkapı Sarayı, Kıyıda Gemi, Tekneler’dir (Görsel 7.32).
Görsel 7.32: Tekneler, Hikmet Onat, 1961 Görsel 7.33: İstiklâl Sava ında Zeybekler, İbrahim Çallı, 1960
İbrahim Çallı (1882-1960): 1914 Kuşağı sanatçılarının adı en çok bilinen temsilcisidir.
1982 yılında Denizli'nin Çal kasabasında doğmuştur. İlköğretiminin ardından gittiği İstanbul’da
Şeker Ahmet Paşa'nın yardımıyla 1906'da Sanayi-i Nefiseye girmiştir. Buradaki dört yıllık
eğitimden sonra kazandığı sınavla Paris'e gitmiş, 1914'te yurda döndükten sonra Sanayi-i
Nefısede görev almıştır. Türk resminde izlenimciliğin temsilcisi ve öncüsü olarak adını duyuran
Çallı, boyayı kullanmadaki rahat tutumu ve izlenimlerini lirik bir ifadeyle tuvale aktarması ile
beraber hareket ettiği arkadaşları içinde farklı bir ele alışı yakalamıştır. Resimlerinde tablonun
çizgisel yapısına ve düzenine hiç önem vermemiştir. Renklerle oynaması, resmi hemen
renklendirmesi, aceleci olması, sanatçı kişiliğinin bir yansıması olarak bütün resimlerini
etkilemiştir. 1916 yılından itibaren bütün "Galatasaray Sergileri"ne katılan Çallı, nü’den
(çıplak’tan) portreye, portreden, manzara, savaş ve mistik konulu resimlere kadar hemen her tür
konuyu denemiştir.
Eserlerinden bazıları; Cami Avlusu, Mevleviler, Hatay, İstiklâl Savaşında Zeybekler (Görsel
7.33), Türk Topçularının Mevziye Girişi, Nü, Balıkçı Kayığı, Çayır ve Keçiler, Manolyalar,
Atatürk, İsmet İnönü ve Yahya Kemal Beyatlı portreleridir.
Ali Cemal (1881-1939): Ali Cemal, Sanayi-i Nefise Mektebinin Osman Hamdi Bey
Dönemi’ndeki ilk ünlü resim öğrencileri arasında olup 1903 yılında Akademiyi birincilikle
bitirmiştir. 1917 yılında, Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından kurulan Şişli Atölyesinde
çalışmak üzere görevlendirilmiştir. O dönemde Avrupa'da başlayan izlenimcilik hareketi,
Avrupa'da eğitim almış olan Türk ressamlarını da etkilemiştir. Ali Cemal'in resimlerinde
önceleri gerçekçi bir üslup görülürken zamanla izlenimciliğin etkisi görülmeye başlanmıştır.
Sanatçının özellikle Şişli Atölyesinde ürettiği eserlerinde bu etki daha fazla hissedil-
mektedir. Şişli Atölyesinde en çok yapıt üreten ressam olan Ali Cemal Atölyenin yıldızı
olarak da nitelenmiştir.
207