Page 36 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 36

2. ÜNİTE



                        Kudüs’te  691  yılında  Halife Abdülmelik  Dönemi’nde  yaptırılan  Kubbetü-s  Sahra
                     aslında bir ziyaretgâhtır. Eser Hz. Muhammed’in Miraç’a çıktığı yer olarak kabul edilen
                     kutsal kaya üzerine inşa edilmiştir. İslam sanatı içerisinde eşsiz bir yere sahip olan eserde
                     dört adet taç kapı bulunmakta ve bu kapılar dört yana açılmaktadır. Bu şekilde yapının
                     dünyanın merkezine konumlandırıldığı düşünülmüştür. Yapıda merkeze oturan yirmi metre
                     çapında bir kubbe bulunmaktadır. Yuvarlak kasnak üzerine yerleştirilen kubbenin yapıyı
                     çevreleyen  sekizgen  üzerine  oturtulmasıyla  eser  kendine  has  bir  özellik  kazanmıştır.
                     Dışardan sekizgen planlı bir görünüme sahip olan yapının iç kısmındaki ikinci bir sekizgeni
                     sütun ve kemerler oluşturmuş, böylece yapının iç kısmı daire şeklini almıştır. Yapının kubbesi
                     altın yaldızlı bakır levhalarla kaplanmış, İslam mimarisinin gücünü simgeleyen parlaklık bu
                     yapıda kendini göstermiştir.
                        Mozaikler altın zeminli yeşil ve sarı renkli olarak tasarlanmıştır. Süslemeler, özellikle
                     kubbe  kasnağı  ve  kemerler  arasındaki  üçgenlerde  yoğun  olarak  kendini  göstermektedir.
                     Kubbe kasnağının iç kısmında zengin mozaik süslemeler dikkat çekmektedir. Bu mozaikler
                     mücevher ve çiçek taşları şeklinde stilize edilerek zenginleştirilmiş asma yaprağı şeklindeki
                     süslemelerden oluşmaktadır. Osmanlı Dönemi’nde bu mozaiklerin yerine zengin çini süsle-
                     meler kullanılmıştır (Görsel 2.7). Zengin  çini süslemelerin bulunduğu  kitabe kuşaklarına
                     Kuran'ı Kerim'den  ayetler  yazılmıştır.
































                                         Görsel 2.7: Sekizgen geometrik planı ve altın sarısı kubbesi ile
                                                     Kubbetü-s Sahra, Kudüs
                        Emevi  halifeleri,  saraylarını  genellikle  gözlerden  uzak  olan  çöllerde  yapmayı  tercih
                     etmişlerdir.  Bu  saraylardan  biri  de  Ürdün’de, Amman’ın  doğusunda  çölde  inşa  edilen
                     Kusayr-ı Amra’dır. 8. yüzyılda Halife Velid tarafından av ve hamam kasrı (köşk) olarak
                     yapılan  sarayın  etrafı  yüksek  surlarla  çevrilmiştir.  İki  bölümden  oluşan  sarayın  birinci
                     bölümü, üç sahınlı kabul salonu ile tonozla örtülü hamam kısmından meydana gelmektedir.
                     Sarayın dış cepheleri tamamen kesme taştan yapılmış olup zemin kısımları ise mermerden
                     yapılmıştır.
                        Süslemeleri ile dikkat çeken sarayın duvar, tonoz ve kemerlerinde freskolar bulunurken
                     mermer kaplı zeminlerde ise mozaik süslemeler yer almaktadır. Fresko ve mozaikler genel-
                     likle av, hamam, günlük yaşam ile halifeyi tahtında oturur vaziyette gösteren sahnelerden
                     oluşmaktadır. Özellikle salon duvarlarındaki freskolarda beyaz, yeşil, kahverengi ve mavi
                     renkler kullanılmıştır.


                                                           33
   31   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41