Page 40 - TÜRK İSLAM SANATI TARİHİ 11
P. 40
2. ÜNİTE
2.2. İSLAM ŞEHİR YAPILANMASI
İslamiyet’in ortaya çıkışı ve yayılması ile birlikte hâkimiyet altına alınan topraklarda siyasî, askerî,
ekonomik ve kültürel sebeplerle hızlı bir şehirleşme faaliyeti yürütülmüştür. Bunun nedeni;
alınan bölgeyi elde tutmak, bölgeye hükmetmek, askerî ikmal noktaları oluşturmak, vergi
toplamak, ibadetleri toplu yapmak, eğitim ve öğretimi kolaylaştırmaktır.
İslam dininin en önemli ibadeti olan namazın cemaatle kılınma gerekliliği, şehirleşmeyi
hızlandıran ana nedenlerden biridir. Cuma ve bayram namazlarının toplu olarak kılınması
yerleşim yerlerinin çoğalması ve büyümesinde etkili olmuştur. İslamiyet’in şehir hayatını
benimsemesinin en önemli nedeni namazların cami ya da mescitte kılınmasıdır. “Cami” ve
“cuma” sözcükleri Arapça “cemea” fiilinden türemiştir. Cami “toplayan”, cuma ise “toplanma”
anlamına gelmektedir. Cuma ve bayram namazlarının cemaatle kılınmasının emrolunması
bu namazların daha bü yük camilerde kılınması mecburiyetini de beraberinde getirmiştir. Bu
amaçla şehirlerin merkezinde yer alan büyük camiler yapılmış, cuma ve bayram namazları ilk
dönemlerde sadece bu camilerde kılınmıştır. İslam dünyasında bu anlayış, Hz. Muhammed
zamanında başlamış; Dört Halife ve Emeviler Dönemi’yle birlikte tüm İslam devletlerinde
devam etmiştir. Bu anlayış zaman içinde şehirlerin büyümesi, seyahat mesafesinin uzaması
gibi nedenlerden dolayı değişmiş; cuma ve bayram namazları birkaç camide kılınmıştır. Buna
karşılık İslam dünyasında şehirlerin merkezini oluşturan ulu camiler her zaman özelliğini
korumuş ve bu camiler halk arasında “büyük camii, selatin camisi veya ulu camii” isimleri ile
anılmıştır.
Şehirlerin merkezini oluşturan camilerin etrafına zaman içerisinde çarşı, mektep, hamam,
kütüphane ve çeşme gibi yapılar; sivil konutlar ve ticari yapılar eklenmiştir. Şehri oluşturan
cadde ve sokaklar camilere doğru tasarlanmıştır. Cadde ve sokaklar genellikle dar olarak
yapılmış, kenarları ise avlu duvarlarıyla belirtilmiştir.
Bağdat ve Samarra, Abbasiler Dönemi’nde belirli plan özelliği ile kurulmuştur. Abbasiler
Dönemi’nde Halife Mansur tarafından 762 yılında inşa edilen Bağdat, düzenli olarak tasarlanmış
bir plan sistemine göre yapılmıştır. Yaklaşık 2 km çapında daire biçiminde planlanmış ve iç
içe geçen sur duvarları ile etrafı çevrilmiştir. Bağdat’ta uygulanan dairevi form, surlar, kapı
düzenleri ve ana yol düzenlemeleri eski Mezopotamya şehirlerinde de görülmüştür (Görsel
2.13).
Şam kapısı Horosan kapısı
3. Sur
Konutlar
2. Sur
1. Sur
Meydan
Cami
Saray
Ticarethaneler
Hendek
Kûfe Basra kapısı
Görsel 2.13: Dairevi Bağdat şehri çizimi
38

