Page 46 - TÜRK İSLAM SANATI TARİHİ 11
P. 46
2. ÜNİTE
Kâbe, Sultan IV. Murat zamanında temeline kadar sökülmüş ve yeniden inşa
edilmiştir. İnşa sırasında yapının plan ve formuna dokunulmamıştır.
Hz. Muhammed’in 622 yılında Mekke’den Medine’ye hicretinden sonra ilk faaliyet
Mescid-i Nebevi’nin inşası olmuş ve inşa, yaklaşık yedi ay sürmüştür (Görsel 2.18).
Mescid-i Nebevi’nin planlaması ve kıble tayini bizzat Hz. Muhammed tarafından
yapılmış ve bu plan bütün camilere örnek teşkil etmiştir. İlk yapıldığında yapının
etrafı yüksek duvarlı bir avluyla çevrilmiş, avlunun etrafındaki duvarların alt
kısımlarında taş, üst kısımlarında kerpiç kullanılmıştır. Güneşten korunmak için
avlunun bazı yerlerinin üzeri hurma dalları ile kapatılmış, bu dallar kil tabakası
ile kaplanmış ve gölge elde edilmiştir. İlk yapıldığı dönemde üç kapısı bulunan
mescidin kapılarından biri kıblenin tam karşısına, diğer kapılar ise batı ve doğu
duvarının olduğu taraflara yapılmıştır. Mekke ve diğer yerlerden hicret eden evsiz
Müslümanlar burada konaklamış daha sonraları buralar İslam tarihinin ilk okulları
olan “suffe okulları” adı ile anılmıştır.
Mescid-i Nebevi, Hz. Muhammed’in vefatından
sonra Müslüman sayısının hızla artmasıyla
ihtiyaca cevap verememiş bu sebeple pek
çok defa genişletilmiştir. İlk olarak Hz. Ömer
ve Hz. Osman dönemlerinde genişletilmiş;
bu genişle me ile beraber Hz. Muhammed,
Hz. Ömer ve Hz. Ebu Bekir’in kabirleri yapının
iç kısmında kalmış; bu kabirler daha sonra
özel bir yapı içine alın mıştır. Yapıya Emevi
halifesi I. Velid Dönemi’nde çok kapsamlı bir
genişletmeyle minareler eklenmiştir. Mescid-i
Nebevi’de Osmanlılar zamanında da onarım,
inşa ve genişletme devam etmiştir. Özellikle
II. Mahmud’un emriyle 1813’te Mescid-i
Görsel 2.18: Mescid-i Nebevi, Nebevi’de tamirat ve düzenleme için hazırlıklar
Medine başlamış; 1817’de başlayan ve 1837’de tamamlanan uzun süreli faaliyetlerle
Mescid-i Nebevi’nin kıble, kuzey ve doğu tarafına üç; batı tarafına dört sütun
ilave edilmiştir.50x30 m boyutlarında oldukça sade bir şekilde tasarlanan Fustat
Amr bin Âs Camii Mısır’da 642 yılında Amr bin Âs tarafından yaptırılmıştır. İbadet
kısmı kapalı bir mekândan oluşan yapının üzeri hurma yaprakları ve dalları ile
kapatılmıştır.
Emevîler Dönemi’nde yapı genişletilmiş, duvarlar alçı ile sıvanmış, zemine taş
döşenmiş, yapının üstü ahşap malzemelerle kapatılmıştır. Dış kısmına avlu ilave
edilen caminin dört köşesine kule tarzında minareler eklenmiştir. Bu minareler,
İslam dünyasında camilere yapılan ilk minareler oldukları için önemlidir.
Emeviler ve Endülüs Emevileri Dönemi Sanatı
661 yılında Muaviye’nin Şam’da halifeliğini ilan etmesi ile İslam dünyasında Emeviler
Dönemi başlamıştır. Başkenti Şam kabul eden Emeviler Dönemi’nde yapılan fe tihlerle
beraber hem devletin sınırları genişlemiş hem de İslami yet Hindistan’dan Fransa’ya
kadar geniş bir coğrafyaya yayılmıştır.
Emeviler Dönemi sanatı, İslam sanatının dönüm noktası olarak kabul edilmiştir. Bu
dönemin sanatı ve mimari anlayışı ana hatlarıyla çevreye hâkim olan Bizans ve Sasani
kültürlerinin özelliklerini yansıtması açısından derlemeci bir nitelik taşımaktadır. Bu
dönemde İslam sanatının oluşumu tamamlanmış, gelişimi hızlanmış, farklı kültürlerin
sanat gele neklerinden etkilenen İslam sanat geleneğinin zemini hazırlanmıştır.
Emeviler Dönemi’ndeki cami ve sarayların plan, form ve süslemelerinde Emevilerin
kendi sanat anlayışları yanında Helenistik ve Bizans sanatının etkileri görülmüştür.
44

