Page 15 - MÜZİK KÜLTÜRÜ |
P. 15

1. ÜNİTE   İNSAN, MÜZİK, KÜLTÜR VE MEDENİYET


                 Bilimin gerekliliği oldukça somut ve işlevseldi. Çağlarının en akıllı insanları bilim alanında ça-
            lışmalar yapıp ürünler ortaya koydular. Müzik bu noktadaki nasıl bir rol oynadı? Biyolojik, kimyasal
            ya da fiziksel açıdan bir zorunluluk olmamasına rağmen neden hiç unutulmadı?
                 İyi günde de kötü günde de hep müziğe başvuruldu. Müzik bu anlamda insan yaşamının bir
            parçası hâline geldi (Görsel 1.6). Bunun en güzel örneği tartışmasız geleneksel Türk halk müziğidir.
            Savaşlarda şehit düşen oğullara ya da eşlere söylenmiş ağıtlar, düğünlerde oynamak için çalınan
            oyun havaları hep aynı kültürün ürünüdürler. İnsanın duygusal serüveni, müziği ona daima yoldaş
            yapmıştır. Müziğin duygusal boyutunun yanı sıra başka işlevleri de olmuştur.  Okuma ve yazmanın
            yaygın olmadığı dönemlerde toplumsal normları, tarihsel olayları ve büyük kahramanlıkları sonra-
            ki nesillere aktarabilmek için her zaman müzik kullanılmıştır (Görsel 1.7). Ayrıca müzik, uhrevi yönü
            sayesinde ilk çağlardan günümüze kadar inanılan yaratıcıya tapınmak için düzenlenen ritüeller
            içinde kendisine sık sık yer bulmuştur. Müzik bugün de hemen her inanışın parçası olarak çeşitli
            dinî törenler içerisindeki gücünü korumaya devam etmektedir.
                 İnsanın İlk Müzik Deneyimi


                 İnsanlığın müzikle ilk teması, tarihin derinliklerinde, doğal çevrenin ritmik ve melodik un-
            surlarının taklit edilmesiyle başlamış olabilir. Bu, en az 45.000 yıl öncesine dayanan bir geçmişe
            işaret eder, ancak bazı araştırmalar bu tarihin daha da eskiye uzanabileceğini öne sürer. Hayvan
            kemiklerinden yapılan ilk müzik aletleri, bu sanatsal ifade biçiminin ne kadar eski olduğunu ka-
            nıtlar niteliktedir. Ancak, bu ilkel enstrümanlarla üretilen müziğin doğası hakkında net bir fikre
            sahip değiliz; çünkü müzik, yazılı olmayan bir sanat formu olarak, zaman içinde değişime uğrayıp
            gelişmiştir.
                 Eski uygarlıkların sanat eserlerinde, müziğin hayatlarındaki yerini ve önemini gösteren çe-
            şitli kanıtlar bulunmaktadır. Freskler, heykeller ve diğer sanatsal eserler, müziğin dini törenlerden
            günlük yaşama kadar geniş bir yelpazede kullanıldığını ortaya koymaktadır. Sümerlerden Antik
            Mısır'a, Yunan medeniyetine kadar uzanan bu medeniyetler, müzik aletleri ve müzikal sahneleri
            tasvir eden sanatsal eserler bırakmışlardır. Ancak, bu eserler müziğin nasıl duyulduğuna dair sınırlı
            bilgi sunar; çünkü antik notasyon sistemleri modern müzikal yazımın sağladığı ayrıntılara sahip
            değildir.



























            Görsel 1.7: Lirli Apollon, antik Roma duvar resmi  Görsel 1.8: Karacaoğlan heykeli






         14
   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19   20