Page 20 - ÇALGI TOPLULUKLARI (BATI MÜZİĞİ) 12
P. 20
VARYASYON
Bir temanın ezgisel, ritmik ya da armonik küçük değişikliklere uğratılarak tekrar sunulmasıdır.
1.1.1. BAROK DÖNEM ESER FORMLARI
PARTİTA
Almanların süit için kullandığı bir terimdir. Ancak süit, çeşitleme anlamını da içerir. Alman geleneğine
göre süitin diğer bölümleri 1. bölümden çıkmaktadır. Benzerlik, ortak motifler kullanılmasıyla ve ton deği-
Tarihteki sosyal ve kültürel olaylar, değişimler kavranırsa müzik stillerinin karakteri de kolaylıkla anlaşı- şimlerinin aynılığıyla gerçekleşir.
lır. Çalgılardaki ve armonideki gelişmeler sebebiyle bu dönemde sonat, canzona (kanzona), toccata (toka-
ta), füg, süit, concerto (konçerto), concerto grosso (konçerto grosso) gibi yalnızca çalgılar için bestelenmiş PASAKALYA
formlar doğmuştur. Üç zamanlı bir İspanyol dansıdır. Bas temasının sürekli duyurulması temeline dayanır. Bas teması ana
Bu dönemin başlıca formları; opera, sonat, konçerto, konçerto grosso, varyasyon, madrigal, süit [alle- temayla aynı anda bitirilecek şekilde düzenlenir. Bir müzik cümlesinin ya tüm bölüm boyunca ya da bölüm
mande (alamand), courante (korand), sarabande (saraband), gigue (jig)] ve çeşitlemelerdir [toccata, partita, içi kesitlerde sürekli tekrarlanmasıdır.
pasagaglia (pasakalya), füg, prelüd].
FÜG
1.1.2. BAROK DÖNEM ESER FORMLARI VE ÖZELLİKLERİ Eserin başında duyulan, eserdeki süreçte farklı parti, farklı temalar ve ses yüksekliklerinde karşılaşı-
lan bir türdür. Temanın bir sesten başka bir ses partisine geçişi, kaçışa benzer. Füg, tek temalı olduğu gibi
iki veya üç temalı da olabilir.
TOCCATA
Başlangıç parçası olarak genellikle prelüdün yerini alır. 16. yüzyılda asıl biçimini kazanmış ancak 17.
OPERA yüzyılda en parlak çağını yaşamıştır. Bir bölümlük hızlı tempolu toccata, tuşlara dokunup hemen bırakarak
Libretto adı verilen bir tür tiyatro metni üzerine, çalgı müziği eşliğinde sahnede oynanmak amacıyla çalınır.
bestelenmiş eserdir. Opera, 16. yüzyılın başlarında Floransa ve Venedik’te, şiirin daha önce şarkı biçimin-
de söylendiği klasik Yunan dramının müzikle birleştirilmesidir. PRELÜD
Çalgı müziği türüdür. Başka parçaların başında giriş olarak kullanılan bir parçadır. Bir fügün ya da bir
SONAT süitin başında olabilir.
Genellikle piyano, keman, viyolonsel gibi solo çalgılara ya da piyano eşliğinde yaylı veya üfleme çal-
gılardan birine yazılan müzik biçimidir. Genellikle dört bölümden oluşur. Bölümlerin içeriğinde, ölçü ve MADRİGAL
tempoların seçilmesinde zıtlıklara önem verilir. Ağır ritimli bölümden sonra çabuk ritimli bölümün gelmesi En az iki sesli şarkı formudur. Bu dönemde konusunu doğa sevgisinden alır. 16. yüzyılda Monteverdi
buna bir örnektir. ile gelişmiştir. Eşliksiz ya da orkestra eşlikli söylenen madrigaller, 17. yüzyılda yerini kantata bırakmıştır.
KONÇERTO
Solo çalgı ya da çalgıların orkestra eşliğinde icrasıdır. Teknik güçlükler içeren solo parti ile bu partiye
eşlik eden orkestra, birbirini bütünler. 17. yüzyılda konçerto stili, dönemin sonatı sayılmaktaydı; iki veya Okuma
daha çok karşıt bölümden oluşuyordu. 18. yüzyılın ortalarına kadar tek bir çalgı için yazılmış eserlere de Metni
konçerto denilmiştir. Bach’ın “İtalyan Konçertosu” buna bir örnektir.
KONÇERTO GROSSO
Bir grup solo çalgının, orkestranın tümü ile değişimli olarak çalmasıyla oluşmuştur. Bach’ın, Handel’in DİNLEME BECERİSİ
ve Corelli’nin birçok konçertosu bu tarzdadır. Bach’ın “6 Brandenburg Konçertosu” buna örnek olarak ve-
rilebilir.
Dinleme becerisi; anlatılmak isteneni kavrama, önemli bulma ve değerlendirebilmedir. Kon-
SÜİT santreyi bozucu etkenleri dikkate almadan kendisini ve zihnini temiz tutarak esere odaklanabilen
4-6 bölümden oluşmuş farklı karakterdeki dans parçalarının art arda dizilmesiyle meydana gelen çalgı- kişi, iyi bir dinleyicidir. İlk kez klasik müzik dinletisine veya opera temsiline giden bir dinleyiciden
sal müzik biçimlerinden biridir. Barok Dönem’deki süit; allamande (dört zamanlı, Almanya dansı), courante yerinde değerlendirmeler yapmasını beklemek doğru olmayabilir. Hayatında ilk kez bu tür formlar-
(üç zamanlı, İtalyan ve Fransız dansı), sarabande (üç zamanlı, Kuzey Afrika ya da İran kaynaklı olduğu da eser dinlemek, bestecinin anlatmak istediğini kavrayabilmek, müzik ile librettoyu bütün olarak
sanılan İspanyol dansı), gigue (3/8’lik, 6/8’lik, 9/8’lik, 12/8’lik ölçü düzeninde; İngiliz ya da İrlanda dansı) kavrayabilmek zaman içinde gelişecektir. Bu nedenle bu tür konserlere daha sık gitmek, dinleme
şeklinde sıralanır. etkinliklerini çoğaltmak, dinlediğini anlamak ve öğrenmeye çalışmak, basit olandan başlayarak de-
rinliğine inmek daha doğru olacaktır. Opera dinleyen kişiler; eserde anlatılmak istenen hikâye,
Bölümlerinin seçiliş biçimine göre iki tür süit bulunmaktadır: tarihî kişiler, mitolojik olaylar ve kahramanlar sayesinde operanın tarihî gelişimi hakkında da bilgi
edinecektir. Dinleme becerisinin artması için dinleyici, daha çok konsere gitmeli ve müziğin her
1. Eski dans parçalarından oluşan eski süit: Prelüd, allamande, bourree (bore), courante, sarabande, türünü dinleyerek fikir edinmelidir.
gavott (gavot), menüet (menued), gigue gibi bölümlerden oluşur. Müge ÖZEL
2. Değişik özellikteki dans parçalarından oluşan yeni süit: İntrodiction (introdikşın), berceuse (ber-
süüz), menüet, marş, nocturne (noktürn), scherzo (şikertzo), finale gibi bölümlerden oluşur.
19. yüzyıldan itibaren süitler, sahne müziğinin konser müziğine uyarlanmasıyla oluşmuştur.
18 19