Page 176 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 176
11. ÜNİTE
Cumhuriyet Dönemi’nde hız kazanan teknolojik gelişmelerle birlikte devlet radyoları faaliyete geçmiştir. Dev-
let radyoları, kurulduğu ilk yıllarda Batı müziği eserlerinin tanınmasını sağlamak ve halkın Batı müziğine ilgisini ar-
tırmak için yayınlarında Batı müziği eserlerine geniş bir yer vermiştir. Yayın sürelerinin artmasıyla Türk halk müziği
ve Türk sanat müziği eserleri de radyo yayınlarında daha fazla yer almaya başlamıştır. Yayın ağının genişlemesi ise
Türk müziğinin çok sesli ve geleneksel türlerinin geniş halk kitlelerine ulaşmasını sağlamıştır.
TRT’nin kurulmasının ardından devlet radyoları bu kuruma bağlanmış; 1964’te radyo, 1968’de de televizyon
yayınlarına başlanmıştır. TRT, kurulduğu günden itibaren hem çok sesli Türk müziği hem de geleneksel Türk müzi-
ği eğitimi verme görevi üstlenmiştir. Böylelikle pek çok besteci ve icracının yetişmesine önemli katkılarda bulun-
muştur. Ayrıca Türk sanat müziği eserlerini notaya alma ve arşivleme çalışmaları yaparak geleneksel Türk müziği-
nin korunmasında ve yaşatılmasında
önemli bir rol oynamıştır.
1975 yılında İstanbul’da ilk Devlet
Klasik Türk Müziği Korosu kurulmuş
ve bu topluluk aracılığıyla Osmanlı
Dönemi sanat müziğinin yaşatılma-
sı amaçlanmıştır (Görsel 195). Bu
amaç doğrultusunda düzenli olarak
Türk sanat müziği konserleri veril-
miştir. Cumhuriyet Öncesi Dönem’e
ait eserler notaya alınmış, basılmış
ve yayımlanmıştır. Devlet Klasik Türk
Müziği Korosunun ardından pek çok
büyükşehirde hem Türk halk müziği
hem de Türk sanat müziği devlet ko-
roları faaliyet göstermeye başlamış-
tır. Bu korolar, yurt içinde verdikleri Görsel 195: İstanbul Devlet Klasik Türk Musikisi Korosu
konserler ve TRT programları vasıtasıyla geleneksel Türk müziğini halkla buluşturmuştur. Yurt dışında verdikleri
konserler aracılığıyla da geleneksel Türk müziğinin pek çok ülkede tanınmasını sağlamıştır.
Cumhuriyet Dönemi’nde önce
İstanbul ve Ankara Devlet Konserva-
tuvarları, sonra da Ankara Radyosu
tarafından Türk halk müziği eserleri
derleme çalışmaları yapılmıştır. Bu
çalışmalar, çok sesli Türk müziğinin
gelişiminde önemli bir yeri olan ulu-
sal motiflerin ortaya çıkarılmasında
önemli rol oynamıştır. Muzaffer Sa-
rısözen, 1940’lı yıllarda “Yurttan Ses-
ler” adlı bir radyo programı yaparak
derlenen türkülerin halka ulaşmasını
sağlamıştır (Görsel 196). Bu türküler,
daha sonra TRT’nin ve devlet korola-
rının repertuvarını oluşturmuştur.
Cumhuriyet Dönemi’nde Türk
müziği kuramıyla ilgili çalışmalar da Görsel 196: Yurttan Sesler Korosu
başlatılmıştır. Saadettin Arel, Dr. Suphi Ezgi ve Salih Murat Uzdilek tarafından 24 perdeli Türk müziği ses sitemi ge-
liştirilmiştir. Bu sistem, Türk müziği kuramında “Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi” olarak isimlendirilmiştir. Abdülkadir
Töre ve Ekrem Karadeniz’in yaptığı çalışmalar sonucunda ise 41 perdeli Türk müziği ses sistemi oluşturulmuştur.
Bu ses sistemi de “Töre-Karadeniz Ses Sistemi” olarak adlandırılmıştır.
ARAŞTIRALIM PAYLAŞALIM
• “Arel-Ezgi-Uzdilek Ses Sistemi” ve “Töre-Karadeniz Ses Sistemi” ile ilgili bir araştırma yapınız.
• Edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER 175