Page 173 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 173
11. ÜNİTE
Neyzen Aziz Dede (1840-1905)
Neyzen Aziz Dede, gençlik yıllarında Mısır’a giderek Kahire Mevlevihane-
sinde müzik ve ney eğitimi görmüştür. Buradan Gelibolu’daki Mevlevihaneye
geldiği dönemde çilesini tamamlamış ve “dede” unvanı almıştır. Hayatının bun-
dan sonrasını Üsküdar’da geçiren Neyzen Aziz Dede, Türk sanat müziğinin gel-
miş geçmiş en iyi neyzenlerinden biri olarak tanınmıştır (Görsel 191). Bestecili-
ğinden ziyade icra yeteneğiyle ön plana çıkmış, aynı zamanda Rauf Yekta Bey
ve Santuri Ziya Bey gibi değerli bestecilerin hocalığını yapmıştır. Saz eserleri
günümüzde de en çok çalınan ve dinlenen eserler arasında yer alan Neyzen Ali
Dede’nin 1 peşrevi ve 6 saz semaisi günümüze ulaşabilmiştir.
Başlıca Eserleri: Uşşak Saz Semai, Hicaz Peşrev, Saba Saz Semaisi, Yegâh
Saz Semaisi, Suzinak Saz Semaisi.
Görsel 191: Neyzen Aziz Dede Tamburi Cemil Bey (1873-1916)
İstanbul’da dünyaya gelen Tamburi Cemil Bey, müziksever bir aileye sa-
hip olmasının da etkisiyle müzikle iç içe büyümüştür (Görsel 192). İyi derece-
de Fransızca bilen Cemil Bey, Kemani Aleksan’dan Hamparsum notası ve Batı
müziği notası öğrenmiştir. Birçok çalgıyı ustalıkla çalmışsa da en çok tambur
ve klasik kemençeye ilgi göstermiş, tambur icrasında yenilikçi bir yaklaşım
sergilemiştir. Türk müziği tarihinin gelmiş geçmiş en büyük tambur virtüözü
kabul edilmiştir. Tambur metodu ile klasik kemençe metodu yazmış ancak bu
çalışmalar günümüze ulaşamamıştır. “Rehber-i Musiki” isimli nazariyat kitabın-
da bir ilki gerçekleştirerek Türk müziği ile Batı müziğini karşılaştırmalı olarak
ele almıştır. Batı müziğini tanımak için Beyoğlu’nda sergilenen opera ve operet
gösterilerine ilgi gösteren Tamburi Cemil Bey, müziğin her türünden ilham al-
mıştır.
Görsel 192: Tamburi Cemil Bey Başlıca Eserleri: Muhayyer Saz Semaisi, Çeçen Kızı (Hüseyni Oyun Havası),
Hicazkâr Saz Semaisi, Kürdilihicazkâr Peşrev, Nikriz Longa, Ferahfeza Saz Sema-
isi, Şedaraban Saz Semaisi, Mahur Peşrev, Hicazkâr Peşrev, Isfahan Saz Semaisi.
Ali Salahi Bey (1878-1945)
İstanbul’da dünyaya gelen Ali Salahi Bey, çocukluğundan itibaren sesinin
güzelliği ve müzik kabiliyeti ile dikkat çekmiştir (Görsel 193). Başarılı bir udî
olduğu için Udî Ali Salahi olarak da anılmıştır. Fahri Kopuz ve Hanende Aziz Bey
ile birlikte Terakkî-i Musiki Mektebini kurmuştur. Türk müziği tarihinde ilk ut
metodunu yazan ve yayınlayan kişi olarak bilinen Ali Salahi Bey’in 50 civarında
eseri günümüze ulaşmıştır.
Başlıca Eserleri: Ben Bu Sevdayı Perişân İle Dâim Yanarım (Nihavent Şarkı),
Beni Gördükçe Sen Niçin Kaçarsın (Hüzzam Şarkı), Sorma Bana Söyleyemem
Kalbimin Feryadını (Suzinak Şarkı), Kalbimle Güzel Günleri Andım da Derinden
Görsel 193: Ali Salahi Bey (Suzidil Şarkı), Beni Terk Eyledin Ey Mah (Acemaşiran Şarkı), Gönlümde Vardır
Bir Yeni Sevda (Şedaraban Şarkı), Sakladım Efganımı Ağyareden (Şedaraban
Şarkı), Dil Sevdi Seni Bir Kere Görüp Ey Gonca Femim (Hicazkâr Şarkı).
Tamburi Ali Efendi (1836-1902)
Midilli Adası’nda dünyaya gelen ve İstanbul’da medrese eğitimi gören Tam-
buri Ali Efendi hem besteci hem de tambur virtüözüdür (Görsel 194). Sesinin
güzelliği ve dinî konulara hâkimiyeti sayesinde Sultan Aziz zamanında Osmanlı
Sarayı’nda müezzinlik ve ikinci imamlık yapmıştır. Bestelerinde klasik üsluba
bağlı kalmıştır. Eserleri oğlu Tamburi Aziz Mahmut Bey tarafından notaya alı-
nan Tamburi Ali Efendi’nin 110 eseri günümüze ulaşmıştır.
Başlıca Eserleri: Senden Bilirim Yok Bana Bir Faide Ey Gül (Hüseyni Şarkı),
Suzidil Peşrev, Suzidil Saz Semaisi, Bilmezdim Özüm Gamzene Meftun İmişim
(Nihavent Yürük Semai), Dil Harab-ı Aşkınım Sensin Sebep Berbadıma (Segâh
Şarkı), Samur Saçlım Nazik Edalım (Hicaz Şarkı), Hasret Oldu Yaktı Ciğerim (Hi-
Görsel 194: Tamburi Ali Efendi caz Ağır Semai), Sevdim Yine Bir Şuh-i Dilara Pek İlerde (Nihavent Şarkı), Sabah
Oldu Gönüller Oldu Mesrur (Saba Şarkı), Beni Aşka Salan Yâre (Saba Şarkı).
172 TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER