Page 169 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 169
11. ÜNİTE
OKUMA METNİ
YAHYA KEMAL VE TÜRK MÜZİĞİ
Yahya Kemal, Türk müziğini Türk şiirinin üstünde tutmuş ve Türk mimarisi ile eş değerde görmüştür. Türk
müziğini tanımlarken bütün imparatorluğu kapsayan genişlikte bir din, kültür ve yedi yüz yıl süren tarih terkibinin
bulunduğunu belirtmiştir. Eski musiki şiirinde de bu konuyu geniş bir biçimde değerlendirmiştir. Türk müziğinin
anlaşılmasını neredeyse bir meziyet olarak görmüştür. Türk müziğini anlayamayan bir insanın Türk kültürünü ve
varlığını anlamakta zorlanacağını belirtmiştir.
Şiirleri, Türk musikisinin üstatları tarafından büyük rağbet gören Yahya Kemal’in 71 güftesi, 59 bestekâr
tarafından kullanılmıştır. Bestelenmiş şiirlerinden bazıları; Süleymaniye’de Bayram Sabahı, Sessiz Gemi, Akıncı, Kar
Musikileri, Çamlıca Gazeli ve Sana Dün Bir Tepeden Baktım Aziz İstanbul’dur (Görsel 185).
Görsel 185: İstanbul betimlemesi
ESKİ MUSIKİ
Çok insan anlayamaz eski musikimizden,
Ve ondan anlayamayan bir şey anlamaz bizden.
Açar bir altın anahtarla ruh ufuklarını,
Hemen yayılmaya başlar seda ve nur akını.
Ve seslenir büyük Itrî, semayı örten ruh,
Peşinde dalgalanır bestesiyle Seyyid Nuh.
O mutlu devrede Itrî'ye en yakın bir dost,
Işıklı danteller bestekarı Hafız Post...
Bu neslin ortada dâhicedir başardığı iş,
Vatan nasıl karışır musikiyle göstermiş.
Bu yaz kemençeyi bir dinledinse Kanlıca'da,
Baharda bir gece tamburu dinle Çamlıca'da.
Bu sazların duyulur her telinde sade vatan;
Sihirli rüzgâr eser daima bu topraktan.
Evet bu eski nesil bir şerefli alem açar,
Duyuşta ince zamanlardan inkıraza kadar.
Yüz elli yıl, sıra dağlar birer birer yücelir,
Ve akıbet Dede'nin anlı şanlı devri gelir.
Bu musikiyi, o, son kudretiyle parlattı;
Ölünce ülkede bir muhteşem güneş battı…
Yahya Kemal Beyatlı
(Yılmaz KARAKOYUNLU’nun Yahya Kemal Şarkıları isimli kitabından alınmıştır.)
168 TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER