Page 168 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 168

11. ÜNİTE


                 11.3.3. Türk Müziğinin Klasik Batı Müziğine Etkileri

                 Osmanlı İmparatorluğu, 16 ila 17. yüzyılda siyasal ve kültürel alanda oldukça gelişmiştir. Türk kültürü, siyasi irti-
               batlar sayesinde Orta Avrupa’da tanınmış ve hatta Avrupa’da “Türkomania” ya da “Türkkârilik” olarak isimlendirilen
               Türk modası ortaya çıkmıştır. Böylece Türk kültürü; şekerlemeleri, giysileri ve kumaşları, bibloları, süslemeleri, kah-
               vesi ve kahvehaneleri ile Avrupa yaşantısına girmiştir. 18. yüzyılın sonlarına kadar askerî, siyasi, sosyal ve kültürel
               her alanda hâkim olan Türk modası klasik Batı müziğini de etkilemiştir.
                 Avrupalılar, Türk müziğini 1683 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun II. Viyana kuşatması sırasında mehter vası-
               tası ile tanımıştır. Türklerin diğer geleneksel müzikleri hakkında fikir sahibi olmayan Avrupa halkı, geleneksel as-
               kerî müzik olan mehter müziğini Türk müziği olarak görmüştür. Mehter müziğinin etkisiyle Avrupa bandolarında
               zurna, davul, nakkare, zil, çelik üçgen gibi çalgılar kullanılmıştır. Ayrıca mehter müziğinde işaret çubuğu olarak
               kullanılan çevgân da Avrupa bandolarında 19. yüzyılın ortalarına kadar yer almıştır. O dönemin Avrupa bandola-
               rının bazılarında mehter kıyafetlerine benzeyen kostümler giyildiği de bilinmektedir.
                 Mehter müziği; çalgıları, ritmik yapısı ve tınıları ile klasik Batı müziği bestecilerini de etkilemiştir. Bu etki, bes-
               tecilerin Türk müziğinden esinlenerek besteledikleri eserlerin ritmik yapısında belirgin bir şekilde hissedilmiştir.
               Melodik yapıda ise melodik minör ve artık ikili aralıklar kullanılarak oryantalizm etkisi oluşturulmaya çalışılmış-
               tır. Ayrıca bu eserlerin icra edildiği orkestralarda Türk müziği etkisi oluşturmak amacıyla timpani, zil, çelik üçgen
               gibi vurmalı çalgılar kullanılmıştır. Bu çalgılar, zamanla klasik Batı müziği orkestralarında perküsyon grubunun bir
               parçası hâline gelmiş ve orkestranın “Türk kısmı” olarak isimlendirilmiştir. Bazı piyanolara Türk tarzı eserleri ses-
               lendirirken kullanmak üzere “Türk tuşu” veya “yeniçeri pedalı” diye adlandırılan mekanizmalar eklenerek mehter
               çalgılarının sesleri piyanoya yansıtılmıştır.
                 Avrupalı besteciler, opera ve bale eserlerinde de Türk kültürünü yansıtan konuları tercih ederek konusu Os-
               manlı sarayında, saray bahçesinde ya da haremde geçen eserler yazmışlardır. Türk etkisini melodi, ritim ve tınılarla
               sınırlı bırakmamış; sahne dekorları ve kostümlere de yansıtmışlardır.
                 Avrupa müziğinde Türk etkisi, Barok Dönem’le birlikte görülmeye başlanmıştır. Türk müziği etkisinin görüldü-
               ğü ilk eser, Barok Dönem Sanatçısı Jean-Baptiste Lully’nin “Kibarlık Budalası” isimli yapıtının bir bölümü olan “Türk
               Töreni Marşı”dır. Jean-Baptiste Lully’nin ardından George Philippe Telemann da “Tınlayan Coğrafya” isimli süitinde
               “Asya yakası”, “yeniçeriler” ve “Avrupa yakası” temalarına yer vererek Osmanlı müziğine atıflarda bulunmuştur. An-
               tonio Vivaldi’nin “Bayezid” ve George Frederic Handel’in “Timurlenk” adlı opera eserlerinde de Türk kültürü etkileri
               göze çarpmıştır.
                 Klasik Dönem bestecilerinden Türk müziğine ve Türk kültürüne en çok ilgi duyan besteci Wolfgang Amadeus
               Mozart olmuştur. Mozart’ın Türk müziğinin ritmik unsurlarından yararlandığı “Türk Konçertosu” ve “Türk Marşı”
               ile Türk kültürünü işlediği “Saraydan Kız Kaçırma” ve “Zahide” operaları klasik Batı müziğinin başyapıtları arasında
               kabul edilmiştir. Mozart’ın çağdaşı Ludwig van Beethoven, “Atina Harabeleri” isimli eserinde “Türk Marşı” adlı bir
               bölüme yer vermiştir. Beethoven’ın “Savaş Senfonisi” olarak bilinen “Wellington (Velingtın) Kuşatması” isimli yapı-
               tında Türk müziği izleri bariz bir şekilde hissedilmiştir.
                 Batı müziğinin Romantik Dönemi’nde Türk müziği etkisinin devam ettiği görülmüştür. Dönemin bestecilerin-
               den Saint-Saens’ın “Türk Marşı” adlı eseri, Gioacchino Rossini’nin “İtalya’da Bir Türk” operası ve George Bizet’in “Ce-
               mile” operası Türk kültüründen izler taşımıştır.


                 4. ETKİNLİK
                   •  Aşağıda verilen eserleri çalgılama teknikleri, melodik ve ritmik yapı gibi özelliklerine dikkat ederek din-
                      leyiniz.
                   •  Eserlerin Türk müziğine özgü olduğunu düşündüğünüz özelliklerini belirleyiniz.
                   •  Tespitlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

                             Bestecinin Adı                   Eserin Adı             Anahtar Kelime

                            Jean-Baptiste Lully            Türk Töreni Marşı           Lully, Turkish

                        Wofgang Amadeus Mozart                Türk Marşı              Mozart, Turkish
                          Ludwig van Beethoven         Atina Harabeleri-Türk Marşı  Beethoven, Turkish







                                                                                   TÜRK MÜZİĞİNDE DÖNEMLER    167
   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173