Page 20 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 20
OKUMA METNİ
“Gizli sırrını söylemede cihanın
O yanık ney, o yanık ney, yanık ney
Ney nedir? O bûsesi güzel cânânın
Öptüğü şey, öptüğü şey, öptüğü şey. ”
Mevlana
Hz. Muhammed (s.a.v.) yeğeni Hz. Ali ile sohbet ederken ona ilahi aşkın esrar ve hakikatleriyle
ilgili öyle bir sır veriyor ki Hz. Ali onun azametini içine sığdıramıyor. Hemen Medine haricine
çıkıyor ve boş bir kuyuya takat ve tahammül gösteremediği o sırrı anlatıyor. Boş kuyu coşuyor,
suları taşıyor. Bu suların feyzi ile kuyunun kenarında kamışlar oluşuyor. Nihayet bir çoban bu
kamışlardan birini kesiyor.
Onu muhtelif yerlerinden
deliyor ve ü emeye başlıyor
(Görsel 1.5). O anda, o kamış
parçasından kalplere vect ve
heyecan veren âşıkane inle-
yiş ve feryatlar yükseliyor. O
sırada Resul-i Ekrem Efen-
dimiz ney denilen bu kamış
parçasından çıkan bu âşıka-
ne sesleri işitiyor. Buradaki
sır ve hikmeti derhâl anlıyor
ve Hz. Ali’yi çağırıyor:
- Benim sana tevdi ettiğim
sırrı açıkladın mı, buyuruyor.
Hz. Ali:
- Evet, o büyük sırrı, kalbi-
me sığdıramadım ve boş bir
kuyuya söylemeye mecbur
kaldım, diye cevap veriyor.
O andan itibaren o kamış
parçası, aşk ve esrar-ı ilahi-
nin hakikatlerine tercüman
oluyor.
Fatih KOCA,
“Ney’in Tarihî Gelişimi ve
Dinî Musikimizdeki Yeri”
O Neyzen (Temsilî)
MUSİKİ VE DİNÎ MUSİKİ