Page 26 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 26

ebcet sistemine göre harflerle ifade etmiştir. Daha sonra Farabi ve
                                        İbni Sina'nın musiki hakkındaki görüşlerinin aktarıldığı Kitabü'l-Ed-
                                        var'ın  daha  geniş  bir  düzenlemesi  olan  "er-Risaletü'ş-Şerefiyye"
                                        adlı eseri kaleme almıştır.Urmevi’nin "fi Ulumi'l-Aruz ve'l-Kavafi
                                        ve'l-Bedi"  adlı  bir  eseri  daha  bulunmaktadır.  Urmevi  kendinden
                                        sonra devam edecek olan Abdülkadir Meragi’nin de bağlı olduğu
                                        ekolün  kurucusu  kabul  edilmektedir.  Urmevi’nin  musiki  sistemi
                                        sonraki dönemlerde benimsenmiş, XIV. yüzyıldan XVI. yüzyılın or-
                                        talarına kadar Türk İslam dünyasındaki kurumsal musiki çalışmala-
                                        rında esas alınmıştır. Urmevi’nin günümüze ulaşmış tek bestesi olan
                                        “Nevruz” adlı eseri Türk musikisinin en eski eseri olma özelliğini
                                        taşır. Ancak bu eser seslendirilememiştir. Urmevi 1294 yılında uzun
                                        yıllar yaşadığı Bağdat’ta vefat etmiştir.


                                        1.4.5.  Kutbüddin Şirazi

                                                                               1236  yılında  günümüz
                                                                           İran sınırları içinde yer alan
                                                                           Şiraz’da doğmuştur. Şiraz’da
                                                                           Muzafferi Hastanesinde göz
                                                                           hekimi olan babası Ziyaeddin
                                                                           Mesud Kâzeruni'den din, tıp
                                                                           ve tasavvufla ilgili ilk dersle-
                                                                           rini almıştır. On dört yaşında
                                                                           iken babasının ölümü üzeri-
                                                                           ne onun hastanedeki görevi-
                                                                           ne atanmıştır. Kendisini ilmî
                                                                           çalışmalara vermek amacıyla
                                                                           hastanedeki görevinden ay-
                                                                           rılmıştır.
                                                                               İbni Sina'nın "el-Kânun"
                                                                           isimli  eserini  şerhetmeye
                                                                           başladığı  yıllarda  ilk  önce
                                                                           Fahreddin Razi'nin  bu eser
          Görsel 1.16
          Kutbiddin Şirazi Nasirüddin Tusi'nin   üzerine yazdığı şerhi incelemiş, daha sonra esere ait problemleri
          derslerinde öğrenim yaparken  çözmek ve bilgilerini geliştirmek üzere Meraga’ya gitmiştir. Burada
                                        Nasirüddin Tusi’nin derslerine katılarak astronomi ve felsefe öğren-
                                        miştir.(Görsel 1.16)
                                             1267-1269 yıllarında Nasirüddin Tusi ile Horasan’a geçerek Ali
                                        bin Ömer Kâtibi’den eğitim almıştır.  Daha sonra gittiği İsfahan’da
                                        Emir Bahaeddin Muhammed Cüveyni ile oğlu Şemseddin Cüvey-
                                        ni’den yakın ilgi görmüş, astronomiye dair “Nihayetü’l-İdrak”adlı
                                        eserini Şemseddin’e ithaf etmiştir.









    24
   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30   31