Page 114 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 114

3. ÜNİTE


                  3.1.2. Geleneksel Sohbet Meclislerinin Müzik Eğitimine Katkıları

                  Mevlevilik
                  Mevlevilik, tamamen sevgi ve musamaha üzerine kurulmuş bir müessesedir. Mevlana, bütün yaratılanları ya-
               radandan ötürü sevmeyi, sevgiden söz etmeyi öğretmiştir.
                  Kendi varlığından vazgeçip Allah’ta fâni olmak yani Allah’a gönül bağlamak, Allah’a giden en kısa yoldur. Gön-
               lünü Hakk’a vermiş bir insanın artık kendi benliği kalmamıştır. Onun her zerresinde var olan Allah’tır. O kişi Allah
               ahlakına büründüğünden nefsine uyup başkasına zarar verecek kötü işlerde bulunmaz. Hz. Muhammed ve Mev-
               lâna işte bu vasıflarıyla insanlığa örnek olmuşlardır.
                  Mevlevilik, insan düşüncesine yepyeni bir mesaj vererek İslam düşünürlerinin fikirlerini, sistemlerini, inanç
               akidelerini ruh, akıl ve sevgi üçgeni içinde sunar. Mevlevilik, insanlığa ahlak, din, ilim ve akıl yolunda heyecan
               katarak yeni ufuklar açar.
                  Mevlana, bir derviş ve mürşit olarak gönülleri coşturmuş, insan aklını nur ile yıkamış, akıl ve gönülleri kirden
               ve ikilikten kurtarmış, temizlemiştir.
                  Mevlana, hiçbir şeyi inkâr etmemiş, her şeyi birleştirmiş, bütünleştirmiş ve sevdirmiştir. O insanı insandan
               ayırmamıştır. Yaratılan her şeyin Allah’ın birer yansıması olduğuna inanmıştır.




























                      Görsel 3.2: Mevlevilik
                  “İnsan yaratılmışların en şereflisidir.” anlayışıyla her dilden, dinden, renkten insanı kucaklayan Mevlana; sevgi-
               nin, barışın, kardeşliğin ve müsamaha sembolü olmuştur (Görsel 3.2). Mevlevihanelerin müzik eğitimi işlevine bir
               sonraki alt başlıkta yer verilecektir.
                  Bektaşilik
                  15. yüzyılın sonlarında Hacı Bektaş Veli gelenek-
               leri etrafında  Anadolu’da ortaya  çıkmıştır. Osmanlı
               İmparatorluğu tarihi boyunca etkisini koruyan Bekta-
               şilik, farklı dinî inanç ve gelişmeleri birleştirici yapısıy-
               la 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı’nın resmen tanıdığı
               tek Sünni olmayan tarikattır.
                  Tasavvufa damgasını vuran vahdet-i vücut (âlem
               ve insan ilişkisi) sistemi Bektaşiliğin tasavvuf anlayışı-
               nı da etkilemiştir.
                  Bektaşi ayini ve yolu “dört kapı-kırk makam” şek-
               linde ifade edilir. Bütün ayin ve yol, kulun tasavvufi
               yolculuğunu temsil eder. Bektaşiliğin ibadet anlayışı,  Görsel 3.3: Bektaşilik
               en eski ve temel ayin olan cem ayininde de kendini
               gösterir. Bu törenlerde deyişler ve sözler bağlama eşliğinde söylenir (Görsel 3.3).


                                                                                      TÜRK MÜZİĞİ EĞİTİM KURUMLARI  113
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119