Page 115 - TÜRK MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 115
3. ÜNİTE
Cem Törenleri
Alevi-Bektaşi inancında bir olmak, bir araya gelmek ve tevhid ile ibadete başlamak, yılın belirli dönemlerin-
de yapılan cemlerle özdeştir. Cem; on iki hizmetin yürüdüğü, sohbet edilen, sorunların çözüldüğü, inanç içinde
önemli olan şahsiyetlerin tüm özelliklerinin sözel ifadelerle aktarıldığı ve anlatıldığı yerdir. Dede’nin açtığı mu-
habbeti, zâkirin çalıp okuduğu deyişle sürdürmesi bir yandan sohbetin saatlerce uzamasına neden olurken diğer
yandan anlatılanların cemaatin aklında kalıcı bir hâle gelmesini sağlar. Cemlerin sohbete ve muhabbete dayalı
bölümleri oldukça uzundur. Sohbette geçen konuyla ilgili “senlik-benlik” olmadan bilgisi olan her kâmil kişi söz
alır. Bir nevi bilgi alışverişinde bulunulan sohbetler sabaha kadar dinlenir.
Anadolu Aleviliği diğer bölge ve coğrafyalara göre birtakım farklılıklar gösterir. Müzikal ifadelerin ritmik ve
ses dizgeleri üzerindeki değişiklikleri, cemin ibadet kısmında icra edilen ve inancın temelini oluşturan “kırklar”
olgusunda okunan mihraçlamanın farklılığı, on iki hizmetin sürdürülmesinde görülen sıralama veya uygulama
farklılıkları, “yol bir, sürek bin bir” ifadesinin çıkmasına neden olmuştur. Bu farklılıklar, cemlerde çalınıp okunan
müziklerin tür ve çeşitlerinin zenginleşmesine de zemin oluşturmuştur.
Yaren Sohbetleri
Yaren sohbeti, yarenler arasında gizli, yemekli, geleneksel normlara bağlı kalınarak müzik eşliğinde yapılan
sosyal toplantıdır.
Yaren sohbetleri şu şekilde gerçekleştirilir: Her yıl 15 Aralık’tan sonra, Çankırı’da esnaf teşkilatına (Ahilik) üye
olan gençler toplanarak ön tasarı hazırlarlar. Bu tasarı, görüşülür ve oylanır. Bölgenin ünlü, sözü geçen yaşlıları
arasından iki büyük seçilir. Bu yaşlılar için seçilmiş olmak bir onurdur. Gençlerin yaptıkları bu seçim bir saygı ve
bağlılık göstergesidir. Bu nedenle yaşlıların sonucu kabul etmesi zorunludur. Seçimi yapan gençlere yaren, seçil-
miş olan yaşlı büyüğe yaren başı, yaren başına yardımcı ikinci sözü geçen büyüğe yaren kâhyası adı verilir.
Ahi olmayanlar bu toplantıya giremezler. Ahilik teşkilatı, erlik esasına ve fütüvvete dayanmaktadır. Ahilikte
insanlara kardeşçe duygular beslemek ve yardımcı olmak esastır.
Bu sohbette çalgı olarak on iki telli santur, gırnata, keman, zilli maşa, zilli tef, kaşık, fincan ve ut kullanılır. Çalgı-
cılar sohbet yerine erkenden gelerek yemeklerini yer, yarenler toplanınca da çalmaya başlarlar. Yaren sohbetlerin-
de genellikle şu eserler seslendirilir: Yine Akşam Oldu, Yüzüğümün Allı Pullu Taşı Var, Evlerinin Önü Çepçevre Avlu,
Aşkın Çakmağını Sineme Saldın, Sabahın Seher Vaktinde Görebilsem Yârimi, Kalk Gidelim Karataşa Yokuşa, Kömür
Gözlüm Günün Geçti Zar ile, Kavağın Dalın Bir Danem, Yoluna Canım Adadım, Genç Osman türküsü, Çuhacıoğlu
peşrevi, fasıl girişleri ve taksim.
sözleriyle okunan eser sohbetin eksilmez bir parçasıdır.
Mahim gelir güle güle
Hoşnutu yanında bile
Sarılayım ince bele
Sekişin Mahime benzer
Gezişin Şahi’ me benzer
Yaren sohbetine sabahi makamından giriş yapılır.
Daha sonra gazel, uzun hava, divan, koşma, zincirli koş-
ma, topal koşma, müstezat, semai, kerem, kesik, kesik
kerem ve hüseyni makamından eserler okunmaya baş-
lanır. Misafirler ikinci kahvelerini içince “Kalk Git”, “Kalk
Gidelim” ya da “Cezayir” denen hava çalınır. İki kişi “Arzu
ile Kamber”adlı eseri okunduktan sonra yeniden sabahi
makamı gazel, kalender, koşma, müstezat ve gevherilere
yer verilir.
Sohbete klasik sazlar çalan Hristiyanlar da katılmak-
tadır ancak sohbete on iki telli saz hâkimdir. Yaren soh-
betlerinde müzik icracıları para ile kiralanır, yarenler asla Görsel 3.4: Yarenlik
saz çalmazlar (Görsel 3.4).
114 TÜRK MÜZİĞİ EĞİTİM KURUMLARI