Page 114 - Konu Özetleri AYT Biyoloji
P. 114
NEFRONUN YAPISI VE İDRAR OLUŞUMU
Geri Emilim
• Bowman kapsülünden çıkan götürücü atardamar, nefronun kanallarını bir ağ gibi sararak süzüntüden geri emilen
maddelerin kana geçişini ve salgılanan maddelerin nefron kanalına aktarımını sağlar.
• Bowman kapsülüne zararlı maddelerin yanında su, glikoz, amino asit gibi yararlı birçok madde de geçer. Bu yararlı
maddelerin hepsinin doğruca böbreklerden idrarla atılması homeostasiyi olumsuz etkileyebileceği gibi ölüme de sebe-
biyet verebilir. Bu nedenle yararlı maddeler, vücudun ihtiyacını karşılamak için aktif taşıma veya pasif taşımayla nefron
kanalında bulunan epitel hücreler tarafından geri emilerek boşaltım tüplerini saran kılcallara geçer.
• Geri emilme nefrondan kana doğrudur. Tüpün içinden akan sıvıyla tüpleri saran kılcallarda akan kanın akış yönü bir-
birine terstir ve bu durum geri emilimi artırır.
DİKKAT
Nefron kanallarının kıvrımlı ve uzun oluşu yüzey alanını genişlettiği için geri emilimde etkilidir.
Geri emilim pasif ve aktif taşıma ile gerçekleşir.
Böbrek tüplerinde geri emilim, sırasıyla şu şekilde gerçekleşir:
• Proksimal tüp korteks tabakasında bulunan Bowman kapsülüne yakın olan kısımdır.
–
• Bowman kapsülünden proksimal tüpe gelen süzüntü içerisinden su, bikarbonat iyonları, (HCO ) tuz, glikoz, amino
3
asitler ve elektrolitler geri emilerek kana geçer.
• Sağlıklı bir insanda glikoz ve amino asidin tümü aktif taşımayla proksimal tüpte geri emilir.
DİKKAT
Geri emilen bikarbonat sayesinde vücut sıvılarının pH dengesi korunur.
+
+
Glikoz, amino asit ve Na aktif taşımayla; HCO ve K difüzyonla, H O ozmozla geri emilir.
–
3 2
• Proksimal tüpte gerçekleşen geri emilime rağmen burada bulunan sıvının toplam çözünmüş madde konsantrasyonu
değişmez.
• Proksimal tüpte sodyum geri emilimi fazla olduğu hâlde, suya geçirgenliğinin de fazla olması ve suyun sodyumla bir-
likte geri emilmesi sayesinde sodyum konsantrasyonu sabit kalır.
• Bikarbonat iyonları, glikoz ve amino asitler suya oranla daha fazla geri emildiğinden bu maddelerin konsantrasyonları
proksimal tüp boyunca azalır. Kreatinin gibi aktif olarak geri emilemeyen maddelerin konsantrasyonları, proksimal tüp
boyunca artar. Süzüntünün hacmi azalır fakat toplam çözünmüş madde konsantrasyonu değişmez.
• Henle kulpu inen kolunda suyun geri emilimi devam eder. Tuz ve çözünmüş maddelere geçirgenlik düşüktür. Süzülen
sıvının %20’si Henle kulpundan geri emilir. Bu emilimin neredeyse tamamı inen kolda gerçekleşir. Süzüntü burada su
kaybettiğinden çözünmüş madde konsantrasyonu artar. Konsantrasyonun en yüksek olduğu kısım, Henle kulpunun
dirsek kısmıdır.
• Çıkan kol suya geçirgen olmadığından süzülen maddelerin geri emilimi devam ederken suyun Henle kulpunda kalma-
sı distal tüpe doğru akan süzüntünün giderek seyreltik olmasına sebep olur. Henle kulpunun çıkan kolunda sodyum
klorür ve potasyumun aktif olarak geri emilimi sağlanır. Kalsiyum, magnezyum, bikarbonat gibi iyonların önemli mik-
tarları burada geri emilir.
DİKKAT
Çevresindeki doku sıvısına göre proksimal tüp ve distal tüpün son kısmındaki sıvı içeriği izotoniktir.
Henle kulpunun dirsek kısmı hipertonik, çıkan kolunun son kısmı ise hipotoniktir.
114 MEBİ KONU ÖZETLERİ BİYOLOJİ - AYT