Page 89 - Konu Özetleri AYT Psikoloji
P. 89
STRESLE BAŞA ÇIKMA YOLLARI - SAVUNMA MEKANİZMALARI
Savunma Mekanizmaları
Ağır bir zorlanma (stres) yaşayan insan, başlıca iki sorunla karşılaşır; ya yeni duruma uyum sağlamak için çaba gösterir
ya da psikolojik dağılmaya karşı kendini korur. Ancak çoğu insan, zor durumlarla baş etmede çabaya yönelik davranışlar
yerine, psikolojik bütünlüğünü ve benliğinin değerini korumak amacıyla zaman zaman çeşitli savunmaya yönelik tepkiler
geliştirir.
Bireyin engellenme veya çatışma yoluyla ihtiyaçları doyumsuz kaldığında ortaya çıkan aşırı kaygı durumundan kendini
korumak için başvurduğu başarılı veya başarısız sonuçlanabilen davranış biçimlerine savunma mekanizmaları denir.
Savunma mekanizmaları var olan sorunu çözmez, sorunların yarattığı kaygıyı sadece azaltarak bireyin uyumunu kolaylaş-
tırır. Organizmadaki gerginliği azaltmayı ve karşılaşılan önemli sorunlara daha uyumlu bir şekilde yaklaşmayı sağladıkları
sürece yararlıdır. Ancak savunma mekanizmalarının birey tarafından sürekli olarak kullanılması sorunlarla başa çıkma
çabasının yerini alır ve bireyin yaşadığı koşullara uyum sağlamasını engelleyecek oranda abartılırsa kişinin gerçeklerle
bağının kopmasına ve ruh sağlığının bozulmasına yol açar.
Başlıca savunma mekanizmaları şunlardır:
1- Hayal Kurma: Bireyin yaşadığı çatışmaları hayalinde çözümleyerek rahatlaması durumudur. Başarısızlıklarla karşı
karşıya kalan birçok kişi, bu yönteme başvurarak gerçeklerden kaçıp hayallerle avunur.
Örneğin bir gencin piyangodan büyük ikramiyeyi kazandığını düşünüp sahip olacağı parayla nerede ve nasıl yaşayacağı-
nın hayalini kurması.
Hayal kurmak, bireylerin yaratıcılığını geliştirmektedir ancak hayal kurmada aşırıya kaçılması durumu, bireyin ruh sağlığını
bozma noktasına kadar götürebilmektedir.
2- Bahane Bulma (Mantığa Bürüme): Bireyin bir isteğine ulaşamaması durumunda, akla uygun bahaneler ileri sürerek
yaşadığı hayal kırıklığı ve gerginliği hafifletmesi, başarısızlığını makul gösterecek bir neden bulmasıdır.
Örneğin derse geç kalan bir öğrencinin trafiğin yoğun olmasını bahane etmesi, verilen ödevi yapamayan bir öğrencinin
evde elektriklerin kesik olduğunu söylemesi, “Kedi uzanamadığı ciğere murdar der.” atasözü buna bir örnektir.
Bahane bulma, insanı gereksiz engellenme duygularından korusa ve yetersizlik duygularının hafifletilmesine yardımcı olsa
da sürekli kullanıldığında insanın kendisini kandırmasına yol açar.
3- Yansıtma: Eksiklik ve yenilgilerin suçunu başkasına atmak ya da suçluluk duygusu uyandıran düşünce ve davranış-
ları diğer insanlara yüklemektir.
Yansıtma mekanizmasında kişi bazen yetersizliğinin, başarısızlığının nedenlerini başkalarında arar. Örneğin yenilen spor-
cunun hakemi suçlaması.
Yansıtma mekanizmasında kişi bazen kendisinin kötü özelliklere sahip olmadığını bu özelliklerin başkalarında olduğunu
söyler. Örneğin yalan konuşmayı alışkanlık hâline getiren birisinin başkasını yalancılıkla suçlaması.
4- Yer (Yön) Değiştirme: Bireyin kendisinde kızgınlık, öfke ve kaygı yaratan olaylara gücünün yetmediği durumlarda;
kızgınlığını ve öfkesini gücünün yettiği kişi veya eşyalara yöneltmesidir.
Örneğin telefonda aldığı bir habere öfkelenen kişinin telefonu yere fırlatıp parçalaması, patronuna kızan kişinin evde eşini
nedensiz yere azarlaması veya sınıfta yapılan başkanlık seçimini kaybeden bir öğrencinin okulda kaybetmiş olmanın ver-
diği öfke ile eve döndüğünde öfkesini kardeşine yönelterek onu azarlaması.
Yön değiştirme mekanizması bazen simgesel bir çağrışım sürecinden geçerek karmaşık bir nitelik kazanabilir. Yıkıcı eleş-
tiri ya da dedikodu, çoğu kez birikmiş düşmanlık duygularının yön değiştirmiş anlatım biçimleridir.
5- Yüceltme: Toplum tarafından kabul görmeyecek bir güdünün kabul edilebilir davranışlara dönüştürülmesidir. Bu yolla
birey, uğradığı hayal kırıklığını daha yüksek düzeyden ve toplumca benimsenen bir açıdan gidermeye çalışır.
Örneğin saldırgan ve kavgacı yapısı olan bir gencin boks, karate gibi spor dallarıyla uğraşarak toplum tarafından hoş kar-
şılanmayan bu yapısının, toplumca onaylanan etkinliklere yöneltilmesi ya da çocuğu olmayan bir kadının kreşte çalışarak
annelik duygusunu doyurması.
6- Karşıt Tepki Geliştirme: Bireyin, rahatsız edici bir duygunun etkisinden kurtulmak için gerçekte hissettiği duyguların
tam tersini göstermesidir.
Örneğin yenilen güreşçinin rakibine öfke duymasına rağmen centilmenlik gereği onu tebrik etmesi, kardeşini kıskanan biri-
nin çevrede onun koruyucusu gibi davranması, nefret ettiği patronuna işten atılma korkusu nedeniyle iltifatlar yağdırması.
Bu mekanizmanın aşırı kullanılması obsesif-kompülsif bozukluğun (takıntı-saplantı) ortaya çıkmasına neden olabilir.
PSİKOLOJİ - AYT MEBİ KONU ÖZETLERİ 89