Page 209 - Öğretim Programı Okuryazarlığı Öğretmen Rehber Kitabı
P. 209

EK 3: Tarih 10 (10.7.5. - Anlama) Ders Planı Örneği           Öğretim Programı Okuryazarlığı


                    Süre: 30 dk.
                    Öğrencilere T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü sitesinden;

                    Tarihte Vakıflar - T.C. Vakıflar Genel Müdürlüğü (vgm.gov.tr)
                    Vakıfların kuruluşu ve amacı ile ilgili örnek metin açılarak öğrencilerin metni okumaları istenir. Öğrencilerin
                    okudukları metinlerden hangi çıkarımlarda bulunduklarını yazmaları istenir. Öğrencilerin çıkarımlarında eksik
                    ya da hatalı görünen kısımları düzeltmek için öğretmen açıklamalar yapar.
                     BİR MEDENİYETİN İZ DÜDÜŞÜMÜ: VAKIFLAR
                     Arapça bir sözcük olan "vakıf"; sözlük anlamı ile durdurma, hareketten alıkoyma, hareketsiz bırakma anlamına
                     gelir. Ayrıca "tamamen verme, büsbütün verme" anlamını da içerir.
                     İktisadi anlamda vakıf; kişisel çalışma ve gayretle elde edilen imkânların ve mal varlıklığının gönül  rızasıyla payla-
                     şılmasınaı ön gören hukuki bir sistemdir.
                     Türk Medeni Kanununa göre vakıf; gerçek veya tüzel kişilerin yeterli mal ve hakları belirli ve sürekli bir amaca
                     özgülemeleri ile oluşan tüzel kişiliğe sahip mal ve topluluklarıdır.
                     Vakıf, tarih boyunca süregelmiş yardımlaşma ve yadanışma duygusunun kurumsallaşmış hâlidir. O hâlde vakıf
                     insanlığın mutluluğunu amaçlayan bir sistemler bütünüdür.
                     Tarihte ik vakıf; Hazreti Ömer (r.a)ın Hayber'in fethinden sonra ganimet olarak kendisine düşen bir arazisinin satıl-
                 3-AÇIKLAMA  ması için vermesi ilk vakıf olarak kabul edilmektedir.
                     maması, miras bırakılmaması ve hibe edilmemesi şartı ile fakir, köle, misafir ve Allah yolunda olanların faydalan-


                     Vakıfların Amaçları

                     Vakıflar, tarih boyunca hangi amaçlarla kurulmuş olursa olsun, İslâm ve Türk dünyasınında birbirinden önemli
                     çok çeşitli hizmetleri üstlenerek, günümüzde modern devletin yapmakta olduğu çok sayıda kamusal görevi yüz-
                     yıllarca başarıyla yerine getirmişlerdir. Vakıflar, aynı zamanda servetin zengin kesimlerden toplumun daha fakir
                     kesimlerine doğru akışını önemli ölçüde gerçekleştirerek sosyal dengelerin kurulmasında ve sosyal bütünleşme-
                     nin sağlanmasında, içtimaî barışın süreliliğinde, sınıf çatışmalarının önlenmesinde, kamunun hizmet taleplerinin
                     yerinde karşılanmasında, siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanmasında da merkezi yönetimlerin en büyük yardım-
                     cıları olmuşlardır.

                     Vakıfın özünde bulunan yardımlaşma ve dayanışma duygusu, Türkler'in İslamiyet öncesindeki geleneklerinde de
                     görülen bir soyal özellik olduğundan Müslüman olduktan sonraki dönemde de vakıf ve yardımlaşma anlayışı "Allah
                     rızasını kazanma isteği" ile çok daha güçlenerek genişlemiştir. Bu durum; vakfın, belirli toplulukları kapsamaın-
                     dan çok, bütün insanları, hatta hayvanları ve doğayı da içine alacak şekilde genişleyerek zenginleşmesine vesile
                     olmuştur.

                     Türklerin, İslamiyet öncesinden gelen âdalet ve gelenekleri; vakıf anlayışı ve kültürünün bir medeniyeti hâline
                     gelmesinde önemli katkılar sağlamış, İslamiyet ile birlikte bu altyapı, semavî değerler ve evrensel ahlaki ilkelerle
                     inceden inceye işlenerek daha da geliştirlmiştir. Vakıfların hizmetlerinden veya menfaatlerinden yararlanabilmek
                     için ne etnik ne dinî ne de cinsiyet ve soyal statü olarak bir ön şart anmamış, hayır hususunda kesinlikle ayrımcılık
                     ve bölgecilik yapılmamıştır.



                  Diğer aşamalarda  olduğu gibi bu aşamada da öğretmen rehberdir. Açıklama basamağında, öğrenciler bir önceki keş-
                  fetme basamağında verilen soruyu ya da problemi nasıl çözdüklerini, çözüm sırasında bilgilere nasıl ulaştıklarını, hangi
                  yolları kullandıklarını ve elde ettikleri bilgileri ve gözlem sonuçlarını sınıfta belirtirler. Öğrencilerden kanıt ve açıklama
                  beklenir. Açıklama basamağında öğrencinin bilimsel bir dil kullanması, sunduğu açıklamaları eleştirel bir bakış açısıy-
                  la yapmış olması, eski ve yeni bilgileri karşılaştırır nitelikte olması beklenmektedir. Eksik ve yanlış öğrenmeleri tespit
                  etmek, gerekli dönüt- düzeltmeleri vermek için bu aşamada Soru –cevap yöntemini kullanarak süreç değerlendirmesi
                  yapılabilir.


                                                                                                         207 207
   204   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214