Page 101 - Sosyal Bilimler Liseleri Oku-Yorum Yazı-Yorum Projesi Öğrenci Seçkisi
P. 101
Bu eser bize verdiği dersler ile doğru yöne ışık tutmaya çalışmıştır. Ahmet Mithat Efendi bu eseri
Tanzimat Dönemi edebiyat anlayışı içinde o dönemin dil ve anlatım özelliklerini kullanarak yazmıştır. Bu ro-
man döneminde bulunan diğer eserlerden daha sade, akıcı ve anlaşılır bir biçimde ortaya çıkmıştır. Ayrıca
bu roman dönemindeki olaylar nedeni ile özensiz yazıldığı için teknik yönden kusurlar barındırır. Yazarımız
romanda tarafsız kalamamıştır. Bu nedenle duygu ve düşüncelerini bize yansıtmak adına okuyucuya soru-
larda bulunmuştur. Bu da bizim kitapta bir taraf seçmemize neden olarak kitabı okuyanları ikiye ayırmıştır.
İlk eseri olan Hasan Mellah yahut Sır İçinde Esrar ve diğer birkaç eserinde de romantizmin etkileri
görüldüğü gibi aynı zamanda daha sonraki eserlerinde ise realizm ve natüralizm etkisinde yazmıştır. Ay-
rıca Batılı anlamda yazmış olduğu bu kitaplarda Ahmet Mithat’ın kendisinden sonra gelen yazarlara ışık
tutmuştur. Bu yazarlardan en önemlisi Hüseyin Rahmi Gürpınar’dır. Hüseyin Rahmi Gürpınar natüralizm
üzerine yazı yazmaya devam etse de genelde Ahmet Mithat’ı kendine yakın bulmuştur.
Yani Doğu-Batı’nın konu alındığı bu kitap dolayısıyla yazımızı da bu yöne çevirmiş bulunduk. Peki
siz ne Rakım Efendi’nin önemsediği kadar alaturka olmayı, ne de Felatun Bey’in yaşamı kadar alafranga
olmayı hiç düşündünüz mü? Bence hiç kimse bu kadar alaturkalığı veya alafrangalığı yaşamayı istemezdi
diye düşünüyorum. Bu monotonluğa katlanmak çok zor olurdu. Çünkü yaşamımızın da değerlerimizin de
aktığı damarlarda bu monotonluğu taşıyamazdık.
Eser günümüz Türkiye’sinin de en önemli sorunlarından biri olan arada kalmışlık yani ne Doğulu
ne de Batılı olabilme sorunlarını işlemiştir. Tanzimat’tan bu yana değişmez yazgımız hâlini alan bir konu
üzerinde durmuştur. Geleneklerden beslenen toplumsal yapı her dönemde ön planda olma özelliğini yi-
tirmemiştir. Esasen bu özellik hem toplumsal yapımız için hem de iyi -kötü çatışmasında önemlidir. Yazarın
işlemiş olduğu konu dönemimiz okuyucusu içinde yerinde olmuştur.
Kısacası Felatun Bey Fransız usulü alafranga özentisi, Rakım Efendi ise bir alaturka. Bence gerçek ha-
yatta da kitapta da Ahmet Mithat’ın belirttiği gibi özentilik çok itici geliyordu bana. Ama Rakım Efendi’nin
efendiliği gibisi yoktu bence. Zaten kitapta olan ilişkilerden biri idi Bey- Efendi ilişkisi. Kitapta daha birçok
bağıntı yer alıyordu mesela Doğu-Batı, özenti-gelenek gibi. Zaten bu ilişkilerin çoğu size kitaptan baskın
bir tat olarak kalmış olması gerek. Yani kitapta vurgulanan şey bazı farklılıklar. Özentinin iticiliği ve yanlış
batılaşma. Çoğunlukla da yanlış Batılılaşma. Bu konuda benim düşüncelerim Rakım Efendi’ninkilerle aynı.
Çoğu bilgi, çoğu doğru, çoğu örf ve âdet, çoğu düşünce vb. Bu yönlerde batılaşma hep olmasa da çoğu
zaman yanlış Batılılaşma’yı getirir. Bence alaturkalığı küçümsemek yanlış ama alafrangalığı yüceltmek daha
yanlıştır. Yani yaşamımızın ve değerlerimizin aktığı damarlara sahip çıkmaksa bu yanlışlar içinde çok zor
ve daha önemlidir. Kararınca alaturka olun ki küçümsenmeyin aşırı alafranga olmayın ki yücelmeyin. En
önemlisi değerlerinize sahip çıkın.
Esye Nur EKER
Hatay/Antakya Karlısu Sosyal Bilimler Lisesi
99