Page 96 - Sosyal Bilimler Liseleri Oku-Yorum Yazı-Yorum Projesi Öğrenci Seçkisi
P. 96
İNANARAK KAZANDIK
‘’İnanç, en güçlü kaledir.’’
Çanakkale Savaşı, tarihe unutulmaz bir damga vurmuş; inancın nasıl güçlü bir kale olduğunu
gösteren, az rastlanır bir mücadelenin zaferidir. 18 Mart Çanakkale Zaferi, belki de Anadolu halkının yaşadığı
en büyük zafer lakin aynı zamanda yaşadığı en büyük acıdır da…
Anadan, yârdan, evlattan vazgeçip vatan diye diye can verenlerin kanıyla yazdığı bir destandır Ça-
nakkale. Hakk’ın batılı, birliğin ayrılığı yendiği zor bir imtihandır Çanakkale.
Kimi Erzurumlu, kimi Konyalı, kimi Ardahanlı, kimi Urfalı sayısız kaç yiğidin omuz omuza savaşarak
yazdığı tarihtir Çanakkale. Önündeki arkadaşının ölümünü görüp onun düştüğü yere geçen, öleceğini bile
bile gözünü kırpmadan vazifeye atılan askerdir onlar...
Ölüme atılan asker! Bir sancak altında kış ayının zorlu ayazında yem etmemişlerdi vatanı kurda, kuşa.
Vatan aşkıyla 257 kiloluk bombayı tek başına kaldıran Koca Seyit’in namluya sürdüğü mermi de gideceği
yeri biliyordu. Elizabeth Gemisi’ni ikiye ayıran o top Çanakkale Zaferi’nin özetiydi adeta… Düşman geliyordu
yığınla, geçecekti Çanakkale’yi. Ama kolay mı? “Çanakkale geçilmez!” diyen askerimizi ezip geçmek, Anado-
lu topraklarına göz dikmek o kadar basit mi? Elbette ki basit değil, ülkesi pahasına canından olmayı, şehit
düşmeyi kabul eden askerlerimizi ezip geçmek! Düşmanın hevesi kursağında kaldı. Topraklarımız üzerinde
kötü emelleri olan kirli eller, tek tek geri çekilmeye başladı. Bir kere yola çıkılmışta ya, dönmek olmazdı.
Ölmek olurdu lakin dönmek olmazdı. Olmadı da!
Okuduğum sayfalar, insanlığın kaderinin düğümlendiği, ülkemizin yıkılmak istendiği Çanakkale
Savaşı’nı, ilk kurşunun atıldığı andan başlayarak son düşmanın topraklarımızdan kovulmasına kadarki mü-
cadeleyi yansıtıyor.
Türk ruhunu yenmek mümkün değildir. Seyit adlı, bir er vatan sevgisi ve olağanüstü iman gücüyle
276 kiloluk mermiyi tek başına yerleştirir ve düşman gemisini batırır mesela. Medrese öğrencileri idealleri-
ni, okullarını, hayallerini bırakıp savaşa katılırlar. Daha nicesi…
Çanakkale Mahşeri, “cihanın yedi ikliminden ” Türk’ün aziz topraklarına “ kaynayan bir kum gibi”
sökün edip gelmiş, Türk’ü tarihten ve hatta insanlık hafızasından söküp atmaya ahdetmiş düşman karşısında,
Türk’ün göğsündeki kat kat vatan sevgisi ve iman gücüyle onları geri püskürtmesinin, verdikleri canların
kanıtıdır. Ulu bayrağın göklerden indirilemediğinin yansımasıdır. Bizler küllerinden yeniden doğabilecek
güce ve dolayısıyla dünyanın hasret kaldığı adaleti, merhameti, şefkati ve diğer tüm manevi değerleri
yeniden şaha kaldıracak ilme ve cesarete sahibiz.
Irmak ÇELİKER
Eskişehir Cemal Mümtaz Soysal Bilimler Lisesi
94