Page 83 - BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TARİHİ 12
P. 83

Eski Türklerde Kayak     Gerek buz gerekse kar üzerindeki kayakçılığın Sayan Dağları’nda yaşayan Türkler tarafından spor-
            tif amaçla yapıldığı bilinmektedir. Bazı Türk boylarının tarih sahnesine kış şartlarında kullandıkları kayakla
            ilgili araç gereçlerle özdeşleşmiş olarak çıkmaları ve diğer kültür çevrelerinin bu toplumları tanımlama-
            larını “ağaç atlı Türkler”, “sığır ayaklı Türkler” gibi kayma eylemiyle ilgili maddi kültür unsurlarını ön plana
    Kayağın tahmin edilen en ilkel şekli, tarih öncesi çağlarda insanların kara batmamak için ayak-
 larına bağladıkları ağaç parçaları olarak bilinmektedir. Kayak, spor olarak yapılmaya başlanmadan önce   çıkararak yapmaları, erken dönem Türk toplumlarında kayak kültürünün zenginliğini göstermektedir.
                    Türk boylarından Basmıllar 976-984 yılları arasında avcılıkta kayakları kullanmışlardır. Basmılların

 15. yy.da Orta Asya ve İskandinavya’da düşmanlara karşı askerî amaçlı olarak kullanılmıştır. Eski Türkler-  “ağaç at” adını verdikleri, ön tarafı yukarıya kıvrık, tüylerinin yönü arkaya dönük, üzeri at postuyla döşeli
 de “çana” olarak bilinen kayak, MÖ 4000 yıllarında Baykal Gölü çevresinde karda yürümek ve avlanmak   kayakları vardı. Düzlüklerde ileriye doğru hareketi hızlandırmak için ellerindeki uzun sopalarla kara vu-
 amacıyla kullanılmıştır.  rarak ilerliyorlardı. Bu teknik, daha sonraları “Alp disiplini” adı verilen kayak tekniğinin temellerini oluş-
    MÖ 100’lü yıllarda Amur bölgesinde bulunan   turmuştur (Görsel 3.53). Kayağın yokuşlarda geriye kaymaması, inişlerde de kaymayı kolaylaştırması için
 Türk halkı, ayaklarına 15 cm genişliğinde ve 160 cm   bugün kayakçılıkta fok derilerinin üstlendiği fonksiyonu yerine getirmek için asırlarca önce kılları geriye
 uzunluğunda tahtalar takarak kar ve buzda kolaylık-  yatık at derilerini kullanmaları, Türklerin eriştiği yüksek kültür merhalelerine tanıklık etmektedir.
 la avlanmaktaydı. Bu da kayak sporunun tarihteki ilk
 örneklerinden biridir. Yine MÖ 500’lü yıllarda Çin hal-
 kının ayaklarında kayak gördükleri Türkler için “tahta
 bacaklı, at ayaklı, benekli ala at” gibi tanımlar kullan-
 dıkları bilinmektedir.
    İsviçreli Prof. Hess; Sibirya’nın kayakçılığın asıl
 vatanı olduğunu, Sibirya’nın en kuzey noktalarında
 yaşayan Türk ve Moğolların da kayağı bulan kavimler
 olduğunu söylemektedir.
    Kayak, Orta Asya’da Türk boy ve devletlerinin
 sakinleri tarafından karı çok olan Tanrı, Altay ve Sayan
 Dağları ile Orta Sibirya bölgesinde yapılıyordu. İlk ve
 Orta Çağ’da Orta Asya’da yaşayan Türk boyları kayağı
 hem bir spor olarak yapmışlar hem de geçimlerini te-
 min ettikleri avcılık ve ticarette bir araç olarak kullan-
 mışlardır.
    Erken devir kayak ve kızaklarının spor amaçlı
 aletler değil iklim şartlarının insanları avcılıkta, taşı-
 macılıkta ve uzun mesafeleri katetmekte kullanmak
 zorunda bıraktığı araçlar olarak görülmesi gerekir
 (Görsel 3.52).
    Kayağın  ağır  kış  şartlarında  hayatın devamı
 ve geçimin temini için avcılıkta kullanıldığı görül-
 mektedir. Ancak buz veya değişik özelliklerdeki kar
 örtüsü üzerinde avın yeterli hız ve dayanıklılıkta taki-
 binin yüksek bir performans gerektireceği göz önüne   Görsel 3.53: Alp disiplini
 alındığında kayma eyleminin çocuk ve genç yaşlar-
 da öğrenilerek antrenmanlarla geliştirildiği, özellik-
 le çocukların kaymayı eğlenceli bir oyun olarak be-
 nimsedikleri görülmektedir. O dönemlerde kayak ve   Eski Türklerde Seğirtmek (Koşu)
 benzeri araçlarla yapılan faaliyetlerin avın uzun me-
 safelerde kovalanmasıyla dayanıklılığı, değişik doğal      Yaya koşuları, eski Türklerin törenlerinde yer verdiği önemli faaliyetlerden biridir. Eski Türklerde,
 engellerin aşılmasıyla çabukluk, çeviklik, denge ve   yaya yarışlarına “seğirtme” denirdi. Berlin Müzesinde bulunan bazı tabletlerde Türklerdeki yaya koşuları
 koordinasyon gibi temel motorik özellikleri geliştirdi-  hakkında önemli bilgilere rastlanmaktadır.
                    Koşular, eski Türklerde genellikle dinsel amaçlı yapılırdı. Kırgızlar, çocuklarının doğumunda ka-
 ği düşünülürse insan vücudunun gelişimi açısından     dınların da katıldığı uzun mesafe koşuları düzenlerlerdi. Tunguz Türkleri de düğün törenlerinde uzun
 ulaşılan nokta, günümüzde sportif amaçla yapılan   mesafe koşuları düzenlerlerdi. Tunguzlar, düğün törenlerinde ayrıca hız alarak çift ve tek ayakla uzun at-
 kayaktan beklenenle aynıdır.
            lama müsabakaları da düzenlerlerdi. Kazak Türklerinde ise özellikle güreş ve koşu, kadınların en fazla ilgi
 Görsel 3.52: Kayak takımı  gösterdiği spor dallarıydı. Özellikle evlenme ve ölüm törenlerinde çeşitli yarışmalar düzenlenir ve halk
            da bu yarışmalara büyük ilgi gösterirdi. Bu yarışmalar arasında uzun mesafe yarışları ön planda olurdu.
            Ayrıca kadınlar ve erkekler arasında gerçekleştirilen kısa mesafe koşuları da yapılırdı.






 80  TÜRK TARİHİNDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR                                                     TÜRK TARİHİNDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR  81
   78   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88