Page 137 - SPOR VE BESLENME 11
P. 137
a) Kan Dopingi
Oksijen taşıma kapasitesini artırmak için damarlardan kana alyuvarlar, yapay oksijen taşıyıcılar, kan ürünleri
ve kan verilmesine kan dopingi denir. Bu işlemi yapmaktaki amaç aerobik atletik performansı artırmaktır.
Kan dopingi, tıp dilinde "kırmızı kan hücrelerinin transfüzyonu" olarak adlandırılmaktadır. Ani kan kaybı ve
ileri anemi hastalıklarının tedavisinde kullanılan bir işlemdir. Kan dopingi, sportif performansı artırmak amacıyla bir
başka kişiden alınan kanın veya sporcunun kendi kanının sporcuya geri verilmesi olarak da tanımlanır.
Yapılacak kan dopinginde sporcunun kendi kanı kullanılacaksa uygulama şu şekilde gerçekleştirilir: Antren-
man dönemi sırasında sporcudan yaklaşık 1.000 ml kadar kan alınır ve uygun koşullarda saklanır. Alınan kan sporcuda
yeni alyuvarlar oluşumu için en az 5-6 hafta beklenir. Sporcunun katılacağı müsabakadan yaklaşık bir hafta önce yine
aynı sporcuya verilir. Bu uygulamadaki amaç, kandaki hemoglobin yoğunluğunu yapay olarak artırmaktır.
Kan dopingi, özellikle büyük kas gruplarının uzun süreli aktivitelerde bulunduğu ve enerji gereksinimini aero-
bik yoldan sağlayan kros kayağı, bisiklet, kürek, uzun mesafe koşuları ve diğer dayanıklılık sporlarında kullanılmaktadır.
Atletik performansın artırılması için sporculara damardan kan verilmesi, spor ahlakına aykırıdır. Bu metot aynı
zamanda tehlikeli sağlık problemlerine de neden olmaktadır.
Kan Dopinginin Zararları
Alerjik reaksiyonlar (kızarıklık, isilik, ateş vb.), kan hücrelerinin parçalanması, kan dolaşımının bozulması, pıh-
tılaşma bozuklukları, metabolik şok gibi zararları vardır. Test edilmemiş ya da yanlış tip kan kullanıldığında ise sarılık ve
AIDS gibi enfeksiyon hastalıklarını bulaştırma riski taşır.
b) Modifiye Hemoglobin Ürünleri (Yapay Oksijen Taşıyıcılar ve Plazma Genişleticiler)
Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda ciddi anemilerin tedavisinde kullanılmak üzere hemoglobine ben-
zeyen yeni kimyasal maddeler üretilmiştir. Bu maddeler hemoglobin çözeltileridir. Hemoglobin çözeltileri, daha sonra
sporcular tarafından doping amaçlı kullanılmıştır. 1999 yılından itibaren ise sporcular tarafından kullanılması yasak-
lanmıştır.
Modifiye Hemoglobin Ürünlerinin Zararları
Kan damarlarının büzüşmesi, kan basıncında artış, kalp atım hızında artış, anaf aktik reaksiyonlar (alerjik reak-
siyonlar), mide bulantısı, baş ağrısı ve ateş gibi zararları vardır.
2. Farmakolojik, Kimyasal ve Fiziksel Uygulamalar
Bu uygulamalar; numune alımı sırasında sporcunun uygun numune vermemesi, numuneyi bozmak için hile
yapması ve çeşitli yöntemlerle damardan sıvı aktarımı yapması olarak bilinmektedir. Üzerinde doping kontrolü yapı-
lacak idrarın bütünlüğünü, özelliğini bozmaya yönelik yöntem ve maddelerin kullanımıdır. Sporcunun kendi idrarı
yerine sonda ile mesanesine başkasının idrarının verilmesi, idrarı değiştirme, idrarın içine bazı maddeleri koyarak bü-
tünlüğünü bozma bu grup içinde değerlendirilir.
Numune alımı sırasında doping kontrolü yapılacak idrarın bütünlüğünü ve özelliğini bozmak için uygulanan
tüm yöntemler ve kullanılan tüm maddeler, Dünya Anti-Doping Ajansı tarafından yasaklanmıştır. Yasaklanmış olan bu
madde ve yöntemler şu şekilde sıralanabilir:
a) Doping kontrolleri sırasında alınan örneklerin geçerliliğini ve bütünlüğünü bozmak amacıyla hile yapmak veya
hile yapmaya teşebbüs etmek
b) Hastane ortamında yapılan veya klinik incelemelerde uygulananların dışında damar içine infüzyon (damar-
dan sıvı aktarımı) yapmak
c) Art arda kan almak, alınan kana müdahale etmek ya da alınan kanı dolaşım sisteminin içine geri vermek
3. Gen Dopingi
İnsan Genom Projesi’yle insanın genetik kodunun haritasının çıkarılması, son yılların en önemli bilimsel ça-
lışmalarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu sayede birçok ciddi hastalığın tedavisi konusunda önemli avantajlar
sağlanacağı düşünülmektedir. Tedavisi çok güç olan hastalıkların genetik mühendisliği ile tedavi edilebilmesi için ya-
pılan çalışmalar hâlen devam etmektedir.
Tedavi amaçlı ilaçların sporda performansı artırmak amacıyla kullanılması gibi genetik mühendisliğinin spor-
culara avantaj sağlayacak çalışmalar içine girebileceği de düşünülmektedir. Genetik tedavi yöntemleriyle özellikle bü-
yüme hormonu, insülin benzeri büyüme faktörü, steroid ve eritropoietin salgılanmalarının doğal yoldan artırılmasının
sporculara belirgin avantajlar sağlayabileceği varsayılmaktadır. Ancak bu şekilde yapılacak bir genetik tedavinin dışa-
rıdan hormon vermekten daha riskli olacağı da düşünülmektedir. Bu nedenle Dünya Anti-Doping Ajansı, gen tedavisi
ile performansı artırma çalışmalarını doping olarak kabul etmiş ve yasaklamıştır.
ERGOJENLER VE DOPİNG 135