Page 25 - Türk Dili ve Edebiyatı Araştırma Hazırlama Öğretmen Rehber Kitabı
P. 25

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ
                                                     ARAŞTIRMA HAZIRLAMA ÖĞRETMEN REHBER KİTABI          25


               birey  ya  da  grup  bulunuyorsa  bu  mümkündür.  Ancak  sosyal  ortamlarda  bu
               denli kesin ayrışmalar söz konusu olamaz. Ayrıca araştırıcının gruba katılma-

               mak  üzere  aşırı  çaba  göstermesi,  duruma  yabancılaşmasına  neden  olur  ve
               gözlemin doğallığını bozabilir (Sencer ve Sencer 1978, 180-120).

               Yapılandırılmış Gözlem: Yarı-yapılandırılmış olarak da anılan bu gözlem tü-
               ründe genellikle bir veri toplama aracı kullanılan, yapılandırılmamış çalışma-
               larda  elde  edilen  verilerin  doğal  ortamda  sınanmasına  yönelik  gözlemlerdir

               (Yıldırım  ve  Şimşek  2005:172).  Bu  tip  çalışmalarda  gözlemci,  doğal  ortamı
               gözlemleyecek ve önceki çalışmalarda ortaya çıkan davranışların işlemesi yani
               tekrar görülmesi durumunda bu davranışları veri toplama aracına işleyecektir.

               Yapılandırılmamış  (Denetimsiz)  Gözlem:  Nitel  araştırmalarda  gözlem,
               sosyal olguları çevreleyen koşulları ve bireylerin davranışlarını incelemeyi sağ-

               ladığı;  çeşitli  davranışların  doğal  oluş  hâlini  gösterdiği  ve  elde  edilen  veri-
               lerin hangi bağlamda değerlendirilmesi ve yorumlanması gerektiği konusun-
               da araştırmacıya önemli ipuçları sunduğu için son derece faydalı bir tekniktir

               (Kümbetoğlu, 2005, 126). Nicel araştırmalarda yapılandırılmış gözlem, nitel
               araştırmalarda ise yapılandırılmamış ve yarı-yapılandırılmış gözlem tekniğin-
               den faydalanılır. Yapılandırılmamış gözlem, gözlem çizelgesi gibi standart bir
               veri toplama aracının kullanılmadığı gözlemdir. Yapılandırılmamış gözlem, ka-
               tılımcı ve katılımsız olmak üzere ikiye ayrılır.


               ç. Yaşam Öyküsü

               Sosyal bilimlerde biyografik veriler, uzun veya kısa, genel veya belirli bir konu-

               ya odaklanan, yüzeysel ya da derinlemesine gibi çeşitli biçimlerde bulunabilir.
               Bu  biçimler,  sahip  oldukları  özellikler  doğrultusunda  yaşam  öyküsü,  yaşam
               tarihi, yaşam anlatısı, otobiyografi, sözlü tarih gibi çeşitli terimlerle ifade edi-
               lirler. Yaşam öyküsü, yaşam tarihi ve sözlü tarih arasındaki fark, kapsamları ve
               vurguladıkları kısımlardır. Yaşam tarihi ya da sözlü tarih bir insanın yaşamın-

               da belirli bir olaya odaklanırken (çalışma yaşamı gibi), yaşam öyküsü bireyin
               yaşamının bütüncül ve güncel hâline odaklanır, yaşam öyküsü çalışması, bir
               araştırma  probleminin  taşıyıcısı  olan  bireylerin  bir  birim  olarak  ele  alınması

               ve yaşam süreçlerinin ince ayrıntılarına inilerek ilgilenilen olgu ya da olayın
               somut bir içerik ve bir örnek olay üzerinde araştırılmasıdır (Sencer ve Sencer,
               1978:248). Kişinin kendisi tarafından anlatılan yaşam öyküsünün araştırma-
               cı  tarafından  kaydedilerek  ilgili  verilerin  toplanması  sürecine  yaşam  öyküsü
               görüşmesi adı verilir. Yaşam öyküleri, insanların yaşamlarını nasıl deneyim-

               lediklerini ve öznel olarak nasıl gördüklerini anlama açısından araştırmacıya
               üstünlük sağlar (Plummer, 2004, 564; Atkinson, 2004:566).
   20   21   22   23   24   25   26   27   28   29   30