Page 112 - 3 Adım AYT Türk Dili ve Edebiyatı
P. 112
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 2. ADIM
6. Ana, güm güm gümüleyen konağın saltanatına dalmıştı. 8. Vapur, Boğaziçi’ne koşuşan halk ile taşarak, köprüden çözülüp
Yıllar önceki pırıl pırıl bir konak canlanmıştı kafasında. Bu Boğaz’ın mavi göğsüne gömüldükçe içi açılıyor; gitgide kendin-
konak, Adana’nın ünlü zenginlerinden birinin konağıydı. de bir ferahlık duyuyordu. Etrafına bakarak hepsi de memnun,
Ağızları sıra sıra altın dişli ağaların pırıl pırıl faytonlarla gelip güler yüzlü görünen yolcuların bahar ile kendilerinden geçerek
gittiği; kurban bayramlarında yan yana devrilen besili koçların sürdükleri hayat, ona duyduğu sevinçle, çok şevkli bir hayat gibi
kesilip etlerinin fakir fukaraya dağıtıldığı; zaman zaman pen- geliyor; geniş nefes alarak dalgalanan kır yeşilliklerinin, renk renk
cerelerinde masal yüzlü, güneş görmemiş tazelerin hayal gibi çiçeklerin taze kokularıyla içinde bir canlılık, bir faaliyet duyuyor-
görünüp kaybolduğu bir konaktı. Ana değil böyle bir konağa du. Bütün üzüntü ve sıkıntısı Beyoğlu’nun karanlık sokaklarında
gelin gelmek, böyle bir konağın kapısından olsun girememişti kalmıştı. Her yüzde bir neşe vardı.
ama kim ne bilecekti? Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Hakim anlatıcının bakış açısı vardır.
A) Toplumsal bir çatışma ve bu çatışmanın insan üzerindeki B) Anlatılan kişinin ruh dünyası çözümlenmiştir.
etkileri yansıtılmıştır. C) Olayda birden fazla kahraman yer almaktadır.
B) Geriye dönüş tekniğiyle anlatıma hareketlilik kazandırıl- D) Olay yeri Boğaziçi vapurudur.
mıştır.
E) Olay zamanı bahar mevsimidir.
C) Yazıldığı dönemin gerçekliğini yansıtan ayrıntılara yer ve-
rilmiştir.
9. Aşağıdaki cümlelerin hangisi kahraman anlatıcı ağzın-
D) Kahramanın duygu ve düşüncelerine hâkim bir anlatıcı
dan yazılmıştır?
söz konusudur.
A) Doğuda, batıda, bu aralık, renkten renge giren bir ışık
E) Geleneksel anlatımın dışına çıkılmış, alegorik anlatımdan
yolu olur fakat sokağın yanları her zaman serin ve loştur.
yararlanılmıştır.
B) Üç hafta sonra Adnan, Hüsrev’den aldığı mektubu tram-
vayda, vapurda üç dört defa okuya okuya mermer yalıya
ders vermeye geldi.
C) Bir kere daha dönüp geriye baktıktan ve ömrünün en korkunç
senelerinin geçtiği bu kasabaya yumruğunu uzatıp tehdit eder
gibi salladıktan sonra atını ileriye, dağlara doğru sürdü.
7. Ben “edebî” eser sayılacak hiçbir eser yazmadım. Çünkü D) Bir zamanlar asker oldu, dediler, sonra Suriye’ye gittiğini
benim eserlerimin çoğunu yazdığım sıralarda, memlekette duydum; biri büyük işlere girdiğini, ticaret yaptığını söyle-
edebiyattan anlamayanlar nüfusumuzun mübalağasız yüzde di; bir türlü doğrusunu anlayamadım.
doksan dokuzunu teşkil ediyordu. Benim emelim de ekseri- E) Yalnız gökyüzündeki yıldızlardan çayın dibindeki çakıllara, doğu
yete hitap etmek, onları tenvire, onların dertlerine tercüman tarafından kopup gelen bulutlardan batı tarafındaki denize kadar
olmaya çalışmaktı. Zaten edebiyat yapmaya ne vaktim ne uzanan ve yayılan bu kocaman gecenin içinde yapayalnızdı.
de kalemim müsait değildi. Edebiyatı Hâmitlere, Ekremlere
yani erbabına bıraktım. Fakat ne yalan söyleyeyim, eğer
elimde olsaydı onları da o devirde edebiyat yapmaktan men 10. Hakkı Celis, biraz evvelki o şanlı rüyadan hakikat denen bu çöp-
ederdim. Çünkü bence nüfusun yüzde doksan dokuzu koyu lüğe düşer düşmez bir müddet dengesini kaybeder gibi oluyor
cehaletten tamamıyla kurtulmamış bir memlekette henüz en ve sendeliyordu. Fakat bu ani buhran çok sürmüyor; genç adam
aydınlık ve basit fikirleri bile sökemeyen kimselere edebî eser türbelerden, sebillerden, camilerden sızan hava içinde derhâl
vermek, karnını doyuramamış bir kimseye meyve ikram et- kendini topluyordu. “Hayır! Hayır! Millet denen şey, Naim Efendi,
mek kadar garip bir hareketti. Senihalar ve Faik Beyler gibi sefil insanlardan oluşan bir varlık
değildi. Bunlar, milletin çürüyen ve dökülen tarafı idi.
“Sizin eserleriniz arasında edebî olanlar hangileridir?” soru-
Bu parçada;
suna Ahmet Mithat Efendi’nin verdiği bu cevaptan hare-
ketle onun sanat anlayışı hakkında aşağıdakilerden han- I. din,
gisi çıkarılabilir? II. günlük hayat,
III. insan psikolojisi,
A) Öğreticiliği estetiğe tercih etmiştir.
IV. siyasi değişim,
B) Tercüme faaliyetlerini önemsemiştir.
ögelerinden hangilerine ulaşılamaz?
C) Aydın beğenisine hitap eden eserler vermiştir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II
D) Sanat yapma endişesi taşımıştır.
D) II ve IV E) III ve IV
E) Eserlerinde daha çok bireysel meselelere eğilmiştir.
110