Page 84 - 3 ADIM AYT- TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 84

TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI                                                                       1. ADIM




        6.   Şimdi  Vaniköyü’nden  geçtikçe  bunlar  gözümün  önünde   9.   20 / 21 Ağustos 1922 gecesi Birinci ve İkinci Ordu Komutanlarını
            canlanıyor. Bursalı Rıza Efendi’nin yalısındaki ders odamı-  da Cephe Karargâhına çağırdım. Erkan-ı Harbiye-i Umumiye
            zı görüyorum. Sonraları Beyazıt’ta mürekkepçilik ve mühreli   Reisi ve Cephe Komutanının da hazır bulunmasıyla taarruzun
            kâğıtçılık  ettiğini  gördüğüm  hocamızın  duvarda  asılı  falaka   şekli hakkındaki görüşü, harita üzerinde kısa bir savaş oyunu
            değneğini  hatırlıyorum.  Kargacık  burgacıkla  son  bulan  elif-  tarzında  izah  ettikten  sonra,  Cephe  Komutanına  o  gün  ver-
            ba dersimizi, Rıza Efendi’nin yalısındaki ihtiyar ayvazı, beni   miş olduğum emri tekrar ettim. Komutanlar harekete geçtiler.
            mektepten  almaya  gelen  lalam  Halil  Ağa’yı  düşünüyorum.   Taarruzumuz, strateji ve aynı zamanda bir taktik baskını hâlin-
            Halil Ağa babamın da lalasıydı, evde ailemiz üyelerindendir   de yürütülecekti. Bunun mümkün olabilmesi için kuvvetlerin yı-
            gibi teklifsizdi ve beni gözü gibi severdi. İşte bu emektar Halil   ğınak ve hazırlıklarının gizli kalmasına önem vermek lâzımdı.
            Ağa ile ömrümde ilk “matbaa”yı gördüm.                 Bu sebeple bütün yürüyüşler, gece yapılacak; birlikler gündüz-
            Bu parçada aşağıdaki edebî türlerden hangisine ait özel-  leri köylerde ve ağaçlıklar altında dinleneceklerdi.
            likler ağır basmaktadır?
                                                                   Bu parçada aşağıdaki edebî türlerden hangisine ait özel-
            A) Anı           B) Sohbet        C) Deneme            likler ağır basmaktadır?
                    D) Gezi yazısı               E) Otobiyografi   A) Mektup        B) Gezi Yazısı   C) Sohbet

                                                                            D) Deneme        E) Günlük



        7.   Edebiyat, sanat, spor, politika, bilim, iş vb. alanlarda başarı-
            lı, tanınmış kişilerin doğumlarından itibaren yaşam evrelerini
            anlatan yazı türüne “biyografi” denir. Biyografisi yazılan kişi-
            ler, özgün ve ilgi çekici yönleriyle ele alınıp incelenirken bir
            yandan da gerçeklerin üzerinde önemle durulmalıdır. Bu ne-
            denle biyografi yazarının hayatını yazacağı kişiyle ilgili bütün   10.  Aşağıdakilerin hangisinde anı türüyle ilgili bir bilgi yanlı-
            kaynakları  ve  belgeleri  incelemesi  gerekmektedir.  Biyografi   şı vardır?
            türünün ilk örneklerine eski Yunan kaynaklarında rastlanmak-
                                                                   A)  Anı türünde birinci kişi anlatımı söz konusudur.
            tadır. Türk edebiyatındaki ---- bu türün özelliklerini taşıyan ilk
                                                                   B)  Edebiyatımızda Tanzimat’la yaygınlık kazanmıştır.
            eserlerdir.
                                                                   C)  Yaşanmakta olanı değil, yaşanmış olanı anlatır.
            Bu  parçada  boş  bırakılan  yere  aşağıdakilerden  hangisi
                                                                   D)  Ciddi bir üslup ve nesnel bir bakış açısıyla yazılır.
            gelmelidir?
                                                                   E)  Tarihî gerçeklerin öğrenilmesi açısından önemlidir.
            A) divanlar               B) menakıbnameler
            C) salnameler             D) münşeatlar
                          E) şuara tezkireleri






        8.   Yahya  Kemal,  1902’de  on  yedi  yaşlarındayken  Üsküp’ten
            İstanbul’a gelmiş, bir sene burada kalmış, galiba Sarıyer’de   11.  Dış kapının kemeri altından Tac Mahal’e bakıyoruz. Servili
            oturmuş ve bir müddet Robert Koleje devam etmişti. O za-  bir  su  kanalının  sonunda  onun  klasik  olduğu  kadar  esrarlı
            manki matbuatın Baba Tahir’i ile biraz görüşmüş ve onun neş-  güzelliği  ve  bilhassa  hatırası,  bizi  kendisine  doğru  çekiyor.
            rettiği “İrtika” ve “Musavver Malumât” mecmualarında, Agâh   Geniş bir mermer taraça ortasında büyük bir kubbe ve yanın-
            Kemal ismiyle bazı manzumeler neşretmişti. Hatırlıyorum ki   da daha küçük kubbeler... Nispetlerinde o kadar ahenk var ki
            o zamanlar Tevfik Fikret’in tesiri altında görünüyordu. Fakat   uzaktan görülen o sadelik, yaklaştıkça bir ihtişam manasına
            kendisi bu eski hatıralarını hiç sevmediği hatta inkâr ettiği için   bürünüyor. Kapı eşiğinde ise ulu ve baş döndürücü bir heybe-
            bunlardan hiçbir zaman bahsedememiştik.                te dönüşüyor.

            Bu parçada aşağıdaki edebî türlerden hangisine ait özel-     Bu  parça  aşağıdaki  edebî  türlerin  hangisinden  alınmış
            likler ağır basmaktadır?                               olabilir?
            A) Mektup        B) Anı           C) Biyografi         A) Röportaj      B) Anı           C) Günlük

                     D) Söylev        E) Günlük                              D) Gezi yazısı                E) Deneme






         84
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89