Page 26 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 26
TÜRKÇE 1. ADIM
7. Sait Faik ve Sabahattin Ali’nin kendilerine özgü öykü anlayış- 9. Ali Canip Yöntem, pratik (kullanışlı) bir zekâya sahipti. Ona
larıyla edebiyatımızda iki ayrı kanal açtıkları söylenir de Orhan I
Kemal’den hiç bahsedilmez. Niçin bahsedilmez? Yeterince kafa göre ilmî ve kültürel problemleri yetkinlikle (olgunlukla) ele
yorulmadığı, doğru anlaşılmadığı için. Oysa bizim edebiyatı- II
mızda Orhan Kemal de birilerine öykünerek çıkmamıştır yola. alıp tartışacak bir kültür ortamı henüz doğmamıştı (ortaya
Belki toplumcu eğilimlerinden etkilendiği Batılı yazarlar girmiş- III
tir yaşamına. Yoksa kendi dünyasından el almış, başkalarına çıkmamıştı). Bu durumda Batı’nın vardığı sonuçları ve Batılı
pek de gönül indirmemiş bir yazardır. Kendine açtığı patikadan otoritelerin fikirlerini benimsemek (kabullenmek) en kestir-
yürümüş, kimseyi izlemediği gibi kendinden sonra gelen genç IV
yazarların kendini izlemesinden de pay çıkarmamıştır. me yoldu. Belli bir seviyeye ulaşıldıktan sonra bu sa-
halarda orijinal (özgün) çalışmalara girişilebilirdi.
Bu parçadaki altı çizili söz aşağıdakilerden hangisiyle
V
ilişkilendirilebilir?
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı
A) Samimilik B) Akıcılık C) Özgünlük
parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
D) Evrensellik E) Yalınlık
A) I B) II C) III D) IV E) V
10. Sanat dünyasının röntgenini her ay çeken (bir olayın bü-
I
tün geçmişini ve durumunu belirlemek) eleştiri dergileri,
sanatçıların peşinde olan kameralar değildir. Eleştiri der-
gileri, sanatın renkliliğine katkıda bulunur (yardım eder).
II
Sanat yapıtlarında (eserlerinde) bulamadığımız iyi tartılmış
III IV
(bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek), zarafetini
engellemeyecek ölçüde süslenmiş (düşünsel niteliği olan) bir
V
cümleyi eleştiri dergilerinde bulabilirsiniz.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı
parantez ( ) içinde verilen açıklamayla örtüşmemektedir?
A) I B) II C) III D) IV E) V
8. Çocukları toplamak, dersleri yoluna koymak (istenilen biçime
I
getirmek) pek güç olmadı. Köylüler kendi dilleriyle konuşanları
anlamakta gecikmiyorlar. Şimdilik hiçbir şeyden şikâyetçi değilim.
Yalnız bir yol meselesi var ki bunu kendime iş edindim (görev
II
edindim) ve aylardır uğraşıyorum. İlk geldiğim gün kamyonda 11. Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın edebiyat dünyasında boy gösterme-
canımı çıkaran (çok acı veren) o yol, meğer bütün vilayetin en bü- ye başlaması hece şiirinin iyice tıkandığı bir döneme rastlıyor.
III Cahit Sıtkı Tarancı gibi Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın da ilk şiirlerin-
yük derdiymiş. Herkes mahsulünü, yolcusunu bunun üzerinden de Necip Fazıl etkisini görüyoruz. Havaya Çizilen Dünya’daki
geçirmeye mecbur. Başka yol yok ve buna da yol demek için pek bazı şiirler bunun en iyi göstergesidir. Ne var ki bu etki öyle bü-
bol keseden (ölçüsüz bir biçimde) atmak lazım. Ben, hem bizim yük bir etki değildir, daha çok biçimde kendini göstermektedir.
IV
Bu parçadaki altı çizili sözcükle anlatılmak istenen
köyden hem de başka köylerden vilayete müracaat ettirdim; yo-
aşağıdakilerden hangisidir?
lun yaptırılmasının ne kadar lazım olduğunu dilim döndüğü kadar
V A) Değersizleşmek
(söyleyebildiğim kadar) anlattım.
B) Ortadan kalkmak
Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisinin anlamı C) Önemini kaybetmek
parantez ( ) içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? D) Üretkenliğini yitirmek
A) I B) II C) III D) IV E) V E) Değişmek, başkalaşmak
24