Page 77 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 77
TÜRKÇE TYT 3.
ADIM
Yardımcı Düşünce - 4
1. Bir yazar; gördüğünü, bildiğini, düşündüğünü yazıyorsa 3. Sanatçı; içlerindeki tedirginlik, kararsızlık yüzünden oradan ora-
bunu toplumsal bir fayda için yapıyordur. Benim görevim du- ya göç eden yersiz, yurtsuz bazen tuhaf tabiatlı kişiler üzerinde
yurmaktır, anlatmaktır, yazmaktır diye düşünüyordur. Bunu fazla durur. Bu gezginlik hevesi ve macera düşkünlüğü yanın-
yaparsa insanlar ve toplumlar daha mutlu, daha insanca bir da, toprağın bereketini, toprağa bağlı hayatın mutluluğunu över.
yaşama yükselirler inancındadır. Yoksa neden başka işler Norveç’in gündelik hayatı, zaman zaman renkli tablolar gibi kar-
varken ömür boyunca kendisini cephe hayatına mahkûm et- şımızdadır. Bu malzemeyi biçimlendirirken renk renk, çok kere
sin? Vurulmayı, acıyı, ölmeyi göze alıyorsa korumak istediği hırslı ve çılgın insan kaynaşmasına acı bir mizah, ince bir ironi
değerleri kendi hayatından da üstün tutuyor demektir. O de- eklediği, gülümseyen ve temkinli hikmetler serpiştirdiği de olur.
ğer özgürlüktür, o değer gerçeğin kendisidir, o değer sorum- Şehir dışı hayata, kırlara karşı duyduğu pastoral sevgiyi hemen
luluktur, o değer hayata saygıdır, insana sevgidir. bütün eserlerinde yaşatmasını bilen sanatçı; bu tabiat tasvirlerini
anlatış tekniğindeki ustalığıyla kuvvetlendirmiştir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada anlatılan düşünceyi
desteklemez? Bu parçada sözü edilen sanatçı ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Sanatla toplum arasındaki bağ, göz ile vücut arasındaki
bağ gibidir. Göz, kökleri kopup vücuttan ayrılınca, kendi A) Günlük yaşamı canlı betimlemelerle anlattığı
başına kalınca artık hiçbir şey göremez.
B) İç dünyası karmaşık kişileri ele aldığı
B) Sanat, gerçeğe etkinlik kazandırma aracıdır. Sanat, sa-
C) Kır yaşamına duyduğu sevgiyi başarılı bir şekilde aktardığı
nat için değil; sanat, hayat (toplum) içindir.
D) Güldürü unsurlarıyla öğütleyici ifadeleri bir arada kullandığı
C) Sanat; düşünebilen, gerçeği görebilen, toplumu anlayabi-
E) Macera romanlarında olumlu duyguları ön planda tuttuğu
len insanların işidir. Topluma hiçbir katkısı olmayan, top-
lumun bulunduğu duruma zıt olan, onu anlamayan eserin
toplum gözünde değeri yoktur.
D) Gerçek yapıtın, asıl sanat eserinin kendi varlığından baş-
ka amacı yoktur. Kendisinde başlar, kendisinde biter.
4. Biz bir metni, devrinin kültürüne göre değerlendirmeye çalı-
E) Dünyada insandan başka, insana görev gayesinden baş-
şırken bile günümüzün ve kendimizin kıymet hükümlerinden
ka hiçbir şey yoktur. Yani her şey, insanlara faydalı olmak
uzaklaşamayız. O eser; zamanının şu veya bu düşüncesinin,
içindir. Sanat da var olabilmek için insanlara faydalı ol-
modasının meyvesi olmuştur. O düşüncenin veya modanın
mak zorundadır.
gereği olarak eserin birtakım açıklamaları vardır hiç şüphe-
siz. Fakat yaşama gücü olan, asırları aşarak günümüze ka-
dar gelen eser için sadece devrinin izahlarının sınırları için-
2. Felsefe; kültürel bir dil ortamı içinde gelişebilen, o dilin kavrayış
de hapsolmak mümkün değildir. O şimdi, sanatkârının bile
kapasitesi ve ifade imkânları ile anlam zenginliği bağlamında
tasarrufundan çıkmış; âdeta kamunun malı olmuştur. Yeni
yapılabilen bir düşünsel etkinliktir. Bu sebeple felsefi etkinlikte
düşüncelerin, yeni hayat görüşünün, yeni yorumların teşkil
dili yalnızca bir araç olarak düşünmek yanıltıcıdır. Zira dil ile dü-
ettiği kamu malıdır artık o. Bu takdirde artık şairin, bizim yeni
şünce/felsefi düşünce arasında doğrudan bir bağ vardır. Politika
getirdiğimiz yorumu düşünüp düşünmemiş olduğu mühim
adlı yapıtında Aristoteles insanı konuşan varlık, dili olan varlık
değildir. Mühim olan, eserlerin her devirde, insan zekâsının
ve akıllı varlık olarak tanımlar. Aristoteles’e göre insan “logos”u
ulaşabildiği her zirvede yeniden bir yaşama gücü, yeniden bir
olan canlı varlıktır. Logos kavramı bir yandan söz, dil diğer yan-
yorum kazanacak zenginlikte olmasıdır.
dan düşünme, akıl anlamına gelir. Logos kavramında düşünme
ile konuşma, düşünce ile dil birbiriyle iç içe geçmiş durumdadır.
Bu parçadan sanat metni ile ilgili;
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisine I. Dönemin sanat anlayışına göre değerlendirilemeyeceği
ulaşılamaz?
II. Okurun yorumlarıyla yeni anlamlar kazanıp zenginleşebi-
A) Dilin zayıflığı düşüncenin gelişimine engeldir. leceği
B) Dilin gelişmiş olması felsefenin ön koşuludur. III. Birtakım fikir akımlarının etkisinde yazılabileceği
C) Dil, zihindeki düşünceyi yansıtır. ifadelerinden hangileri çıkarılamaz?
D) İnsan zihni, düşündüğü oranda açık ve nettir.
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
E) Dile dayanmayan bir düşünce olanaksız görünmektedir.
D) I ve II E) II ve III
75