Page 79 - 3 Adım TYT Türkçe
P. 79
TÜRKÇE TYT 1.
ADIM
Ana Düşünce - 1
1. Sadrazam üsteledi, tekrar tekrar sordu. Kaftanın ne oldu- 3. Paul Valery, şiir yazma yöntemlerinden söz ederken “İlk dize
ğunu bir türlü anlayamadı. Muhsin Çelebi yaptığıyla övüne- Tanrı vergisidir, ondan sonrası da çaba!” demiş. Bu sapta-
cek kadar küçük ruhlu değildi. O akşam Üsküdar’a döndü. yış, bence, gerçeği belirlemektedir. İlk dize bir olgudur; ister
Ertesi gün yedi bin altını geri almak için kendisini bulan sır- bilinçaltından ister şu ya da buradan, nereden geldiği belli
makeş Toroğlu’na da kaftanı ne yaptığını söylemedi. Meraklı olmaz. Çoğunlukla esin ya da esinlenme diye anılır. Ozan,
İstanbul’da hiç kimse, ünlü “Pembe İncili Kaftan”ın “nasıl, hiç beklemezken avucunun içine düşüverdiğini görür onun.
nerede, niçin” bırakıldığını öğrenemedi. Tebriz Sarayı’ndaki Bir çekirdektir o dize, doğurgandır.
serüven, tarihin karanlığına karıştı, sır oldu. Ama eski
Bu parçadan hareketle şiirin ilk dizesi ile ilgili aşağıdaki-
zengin Muhsin Çelebi; bu kaftan için girdiği borçları ve-
lerden hangisi söylenebilir?
rip çiftliğini, mandırasını, gelirlerini rehinden kurtaramadı.
Elçilikten yadigâr kalan atıyla değerli taşlarla süslü takımını A) Şiirin tümünün o dizenin ekseninde oluştuğu
satıp Kuzguncuk’ta mini mini bir bahçe aldı. Onu ekip biç-
B) Okuyucuyu en çok etkileyen dize olduğu
ti. Çoluğunun çocuğunun ekmeğini çıkardı. Ölünceye kadar
Üsküdar Pazarı’nda sebze sattı. Pek yoksul, pek acı, pek C) Şiirde ahengi sağlayan temel unsur olarak kullanıldığı
yoksun bir hayat geçirdi. D) Yazılmasının ciddi bir birikim ve emek gerektirdiği
Bu parçanın teması aşağıdakilerden hangisidir? E) Şairlerin özgünlüğünü kanıtlamada bir ölçüt oluşturduğu
A) Dürüstlük
B) Fedakârlık
C) Zenginlik
D) Yardımlaşma
E) Övünme
4. Paris’in bir köprüsü üzerinde bir satıcı bağırıyor, dil döküyor,
sattığı nesnenin eşsiz güzelliklerini anlatıyor. Başına topla-
nanlar merakla bekliyorlar: Nedir acaba o adamın sattığı? En
2. Şiir söz konusu olduğunda hepimiz bir muharebe meyda-
sonunda söylüyor: “Size güneşi, her gün gözlerinizin önün-
nında sayılırız. Edebiyat dünyasının genel havasına baktığı-
de duran ama sizin bakmadığınız, güzelliğini göremediğiniz
mızda öykücülerin birbirleriyle barış ilan ettikleri ve tatlı tatlı
güneşi satıyorum. Bakın, bakın! Sizin bütün hülyalarınızdan
geçindiklerini görürüz. Romancılarınsa bu anlamda dünya
güzel değil mi?” Dinleyenlerin çoğu omuzlarını silkip gidiyor
umurlarında değildir, etliye sütlüye karışmazlar. Dergilerle
ancak bir iki kişi: “Sahi, ne de güzelmiş!” diyor. Şairin de hikâ-
bağlantısız çalıştıkları için daha izole yaşayabilirler. Şiir söz
yecinin de o satıcıya benzemeleri gerekir.
konusu olduğundaysa çoğu, savaş boyalarını sürer, kılıçları-
nı kuşanır. Şair sürekli tetikte olmak zorundadır. Silahını doğ- Bu parçaya göre sanatçıda bulunması gereken özellik
ru seçmek zorundadır. Şair hem av hem de avcıdır. Avcıdan aşağıdakilerden hangisidir?
medet ummaz. Avını yakalayacak kadar bıçkın, öldürmeye-
A) Hayatın sadece kötü yönlerini, acılarını, çirkinliklerini değil;
cek kadar da merhametli olmak zorundadır.
iyi yönlerini, güzelliklerini de okuyucuya hissettirmelidir.
Bu parçada şiir ile ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- B) Okuyucuyu hayatın gerçeklerinden uzaklaştırıp onları mut-
lerden hangisidir? lu olacakları hayal dünyasında yolculuğa çıkarmalıdır.
A) Yoğun ve şiddetli eleştirilere maruz kaldığı C) Sürekli karşımıza çıkan ama alışık olduğumuz için fark
etmediğimiz güzellikleri sezdirmelidir.
B) Okuyucuya ulaşmasının zor olduğu
D) Hiç kimsenin dikkat etmediği gizli kalmış güzellikleri orta-
C) Öykü ve romana göre zor yazıldığı
ya çıkarmalıdır.
D) Edebî dergilerle bağlantılı olduğu
E) Çoğunluğun beğenisini kazanmak yerine sanattan anlayan
E) Sözcüklerin özenle seçilmesi gerektiği
küçük bir kitlenin beğenisini kazanmayı amaçlamalıdır.
77