Page 112 - FELSEFE 11 BECERİ TEMELLİ ETKİNLİK KİTABI
P. 112
51 FELSEFE 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
bilim topluluğunun üyesi olmaya da onun kadar iyi çözemediği çetin niliklerine, sonra da icatlara
hazırlayan en esaslı unsurdur. Yap- bir bulmacayı çözebileceği inancı yani kuramdaki yeniliklere
tıkları araştırma ortak bir paradig- ve iddiasıdır. İnsanlığın gelmiş geç- bakmamız gerekiyor. Ancak
ma üzerine kurulu olan insanlar miş en büyük bilimsel kafalarının hemen göreceğimiz gibi kesif
bilimsel uygulamada ayrı kurallara çoğu, tüm mesleki çabalarını bu ile icat yahut olgu ile kuram
ve ölçütlere bağlıdır. Bu bağlılık ve tür çetin bulmacalara adamışlardır. arasındaki bu ayrım aşırı de-
bunun sonucu ortaya çıkan fikir (…) recede yapaydır. Bu yapaylık
birliği/olağan bilimin yani başka Bulmaca çözücü bir faaliyet olarak aslında denememizin bazı ana
bir deyişle belli bir araştırma gele- incelemekte bulunduğumuz ola- savları açısından önemli bir
neğinin doğması ve süregitmesinin ğan bilim, son derece birikimci bir ipucu sayılabilir. Bu bölümde
ön koşullarıdır. (…) çabadır ve asıl hedefi olan, bilimsel bazı seçilmiş kesif örneklerini
Nitekim şimdiye kadar gördüğü- bilgi dağarcığının kapsam ve ke- incelerken bunların bir başına
müz gibi bilim camiasının para- sinlik bakımından düzenli olarak olaylar değil, düzenli olarak
digma sayesinde elde ettiği şey tam genişletilmesi konusunda da gayet tekrar eden bir yapıya sahip
Bir bilim çevresi bazı sorulara
sağlam yanıtlar bulduğu kanısına
varmadıkça, esas araştırmanın
başlaması söz konusu değildir.
Görsel 5.21: T. Kuhn
da böyle bir koşuldur, yani paradig- başarılıdır. Bütün bu yönleriyle en yaygın süreç parçaları olduğu-
ma geçerliliğini koruduğu sürece alışkın olduğumuz bilimsel çalışma nu çabucak göreceğiz. Kesif,
bir yanıtı olduğunu bildiğimiz tür imgesine tam bir kesinlikle uyar. bir aykırılığın farkına varılma-
soruları seçmeye yarayan bir ölçüt- Fakat bu görüntüde bilimsel giri- sıyla başlar, yani doğanın ola-
tür. Olağan bilimin günümüzde bu şimin standart ürünlerinden birisi ğan bilimi yöneten paradigma
kadar hızla ilerleme kaydetmesinin eksik kalmaktadır: olağan bilim, ne kaynaklı beklentilere herhangi
bir nedeni de uygulayıcılarının çö- olgu nede kuram düzeyinde yenilik bir şekilde aykırı düştüğünün
zümlenmesinde kendi yetersizlik- bulma peşinde değildir ve zaten ba- anlaşılması gerekmektedir.
lerinden başka hiçbir mazeret ya şarılı olması da yenilik bulmaması- Kesif süreci bundan sonra ay-
da engel tanımadıkları sorunlar na bağlıdır. Fakat öte yandan bi- kırılığın baş gösterdiği alanın
üzerine eğilmeleridir. Bilimsel çaba- limsel araştırmanın sürekli olarak olabildiğince geniş şekilde
nın arasında tabii ki yararlı olmak, ortaya çıkardığı yeni ve beklenme- taranmasıyla sürer. Bu süre-
yeni alanlar açmak, düzen kurmak dik görüngülerle karşılaşmaktayız. gelene kadar değiştirilmesiyle
ya da eskiden kurulu inançları yeni- Bilim adamları da sürekli olarak mümkündür. Yeni tür bir olgu-
den sınamak gibi işlevleri olacaktır köktenci yeni kuramlar geliştir- nun benimsenmesi, kuramda
ama olağan bir araştırma sorunu ile mekteler. (...) basit bir ilaveden öte bazı uyar-
meşgul olan bireyin aslında hiçbir Eğer bilimin bu özelliğini şimdiye lamalar gerektirir ve bu uyar-
zaman doğrudan bu saydıklarımızı kadar söylediklerimizle bağdaştır- lama tamamlanıncaya kadar
yaptığı görülmez. Bir kez araştır- mak istiyorsak paradigma öncü- -yani bilim adamı doğayı farklı
maya girildikten sonra kişiyi dürten lüğünde yapılan araştırmanın aynı bir tarzda görmeyi öğrenene
amaç bambaşka bir nitelik kazanır, zamanda paradigma değişikliği kadar- yeni olgu tam anlamıyla
başka bir düzeye geçer. Onun artık yaratmanın da en etkili yolu oldu- bilimsel bir olgu sayılamaz.
tek düşüncesi, becerisini yeterince ğunu kabul etmemiz gerekiyor. (...) T. Kuhn, “Bilimsel Devrimlerin Ya-
kullanabilmesi hâlinde kendinden Öyleyse şimdi sormamız gereken pısı” adlı eserinden alıntılanmıştır.
önce hiç kimsenin çözemediği ya ilk olarak kesiflere yani olgu ye-
110
Hazırlayan: Sarper Serkan AVCI