Page 41 - FELSEFE 11 BECERİ TEMELLİ ETKİNLİK KİTABI
P. 41

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                                         FELSEFE  11     16

             2. ÜNİTE >MS 2. YÜZYIL-MS 15. YÜZYIL FELSEFESİ  Kazanım: 11.2.2. MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl felsefesinin karakteristik özelliklerini açık-
                                                       lar. b) MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl İslam felsefesinin temel özellikleri ve prob-
             Alan Becerileri: Sorgulama
                                                       lemleri üzerinde durulur.
             Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                   FÂRÂBÎ’NİN BİLGİ ANLAYIŞI                              40 dk.
             Amacı      MS 2. yüzyıl-MS 15. yüzyıl felsefesini hazırlayan düşünceyi iş birlikli bir anlayışla açıklayabilme.          Bireysel


             Yönerge   Aşağıdaki metni okuyup ilgili soruları cevaplayınız.

               Türk asıllı bir filozof olan Fârâbî mantık, felsefe, matematik tahsili yapmış ve
               müzikle de ilgilenmiştir. Fârâbî, felsefede Aristoteles’in sisteminden ve Ploti-
               nos’un varlık konusundaki görüşlerinden de yararlanmıştır. Fârâbî, bilgiyle
               ilgili görüşlerinde mutlak bir rasyonalist (akılcı) olarak karşımıza çıkmak-
               tadır. O, tüm rasyonalist filozoflar gibi akılda bir sezgi gücü bulunduğunu,
               insan zihninde doğuştan getirilen düşünceler olduğunu kabul eder. O, gerçek
               bilimsel bilgiyi zorunlu (zaruri) akıl yürütmeye dayandırır. Fârâbî, bilginin
               oluşumunda aklı ön planda tutmuştur. Fârâbî, insan için en büyük erdemin
               bilgi olduğunu söylemiştir. Ona göre bilginin üç kaynağı vardır. Bunlar duyu-
               lar, akıl ve nazardır. İlk ikisi ile doğrudan ve aracısız bir bilgiye, üçüncüsü ile
               de aracılı yani dolaylı bir bilgiye sahip oluruz. Fârâbî’ye göre bu üç kaynaktan
               birincisi olan duyu yoluyla dış dünyayı algılarız buna karşı ikincisiyle kendi
               iç dünyamızda olan biteni, kendi zihin hâllerimizi gözlemleriz. Nazar yoluyla
               da (Descartes’teki gibi) akılda doğuştan bulunan düşünceleri kavrarız. Aklın
               kendisinde yaradılıştan bilme yetisi ve bilgi vardır. Akıl, çok yönlü düşünebil-
               diği varlıklarla doğrudan ilişki kurabildiği için varlıkları da bilir. Fârâbî, apa-  Görsel 2.11: Fârâbî
               çık bilgiye ulaşmada sezginin rolünü reddetmez. Fârâbî’ye göre insan zihninde sezgi adı verilen bir güç vardır,
               sezgi apaçık ve kesin bilgiye ulaşma aracıdır. O, iki tür sezgi bulunduğunu söyler. Bunlardan birincisi bilginin
               ilk iki kaynağına ait olup insana özellikle dış dünyayı algılama olanağı verir. Buna karşın ikincisi nazar ya da
               spekülasyona ait olup insanın var olan nesnelerin ilk ilkelerini kavramasını sağlar. Fârâbî’ye göre biri zorunlu
               diğeri olası olmak üzere iki tür akıl yürütme vardır. Bunlardan zorunlu akıl yürütme insana metafizik ve fi-
               ziğin ilkelerini verir. Bu akıl yürütme tarzına göre bir nedenden yalnızca bir sonuç doğar, olası akıl yürütme
               ise bizi her zaman aynı derecede mümkün olan iki seçenekle karşı karşıya bırakır. Olası akıl yürütme bir ikna
               aracıdır. Fârâbî’ye göre Tanrı, varlıkların en üstünüdür. Tanrı’nın varlığı başka bir unsurun varlığına bağlı
               değildir. Bu nedenle Tanrı zorunlu varlıktır ve var olmaması söz konusu olamaz. Fârâbî’de Tanrı’da öz ve töz
               aynıdır. Tanrı bütün varlıkların nedenidir. Tanrı bilendir, bilinendir. Yaratılanlar Tanrı’ya en yakın varlıklar
               olan akıllar hâlinde Tanrı’dan çıkarak var olurlar. Fârâbî’ye göre Tanrı’dan çıkan akıllar, bir düzenliliğe göre
               çıkarlar. Önce ilk akıl, sonra ikinci akıl, sırayla bu çıkış onuncu akla kadar devam eder. En son etkin akıl Tan-
               rı’nın peygamberlerine vahiy gönderdiği akıl çıkar. Fârâbî’nin bilgi felsefesinin temelinde bu akıl vardır. Etkin
               akıl insan ruhunun da nedenidir.
                                                                                                  Ahmet Cevizci, "Felsefe Tarihi" adlı eserinden alıntılanmıştır.
             1.  Fârâbî’ye göre akılda hangi güçlerin varlığından söz edilebilir?


             2.  Fârâbî, Yunan felsefesinde hangi filozofların görüşlerinden yararlanmıştır?


             3.  Fârâbî, insan için en büyük erdemin ne olduğunu savunmaktadır?




             4.  Fârâbî’de “hep etkin akıl” ne demektir? Bu akıl kimin aklıdır?









                                                                                                    39
                                                     Hazırlayan:   Emine Serap YILMAZ
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46