Page 44 - FELSEFE 11 BECERİ TEMELLİ ETKİNLİK KİTABI
P. 44
17 FELSEFE 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
İslami felsefe ile kelam bir süre birlikte yürü-
müştür. Daha sonra genel olarak felsefe ekolü
ile kelam ekolü arasında önemli görüş ayrılıkları
çıkmış ve İslami ilimlerde felsefeden ayrı bir yere
sahip olmuştur. İtikadi konularda felsefe ekolü ile
kelam ekolü arasında görüş ayrılıkları mevcuttur.
Her ne kadar bu iki farklı grubun düşünceleri di-
ğer grup ve mezheplere oranla daha akli bir bazda
olsa da, kelam felsefeye oranla klasik dini itikada
ve nakile daha yakındır. İslam filozofları ve felse-
fi ekoller ise itikadi konularda daha çok aklı baz
alırlar ve akıl ile naklin çeliştiği yerlerde aklı ter-
cih eder, çoğu kez nakli tevil ederler. (…)
İslâm felsefesi sadece Doğu düşünceleri ile Batı
düşüncelerini bir araya getirip uzlaştıran (ek-
lektik) bir düşünceden ibaret olmayıp; kendi
şartlarının, değerlerinin, iç ve dış kaynaklarının
orjinal özelliklerini de kendinde taşır. Zira, İs-
lâm felsefesi kendinden önceki felsefelerin basit
bir devamı değildir; çeviri (tercüme) ve geniş
açıklama (şerhler) ve yorumlara ek olarak, ken-
dine ait orijinal düşünürlere ve eserlere sahiptir.
Diğer yandan, İslâm felsefesi ifadesini sâdece fel-
sefe ile ve felâsife (filozoflar) denen düşünürlerle
sınırlandırmanın doğru olmadığı da ortadadır.
Onlara, ekol sahibi durumunda bulunan büyük
kelamcıları, sûfileri ve hatta büyük hukukçuları
(fukaha) da katmak gerektiği düşünülürse, İslâm
Felsefesinin değeri ve önemi daha açık bir şekilde
anlaşılmış olur. (…)
Başka bir açıdan bakıldığında İslâm felsefesinin,
yeni çağ ve modern düşünce akımlarıyla zaman
zaman yapılan mukayeselerinin de gösterdiği
gibi, o, adı geçen felsefeler için bir kaynaklık gö-
revi de yapmış bulunmaktadır. Aynı şekilde, Batı
ortaçağ felsefesi genel yapısı içinde bir din savun-
ması ve propagandası özelliği gösterirken, kendi-
ne özgü özellikleri sebebiyle İslâm felsefesi, 4 çok
yönlü verimlilik ve çeşitlilik ortaya koyar. Çünkü
İslâm felsefesi yalnız ilahiyat (teoloji) konu ve
meselelerine münhasır kalmayıp; diğer dini, be-
şeri izah ve yorumlar ile sıkı ilgi ve kaynaşma içi-
ne girmiştir. (…)
İslâm felsefesi, ele alıp işlediği problemleri bakı-
mından tek tip bir yapı göstermez. Yani hemen
hemen her türlü düşünceye ve araştırmaya açık
bulunmuştur. Bu sebeple birbirinden çok farklı,
İslâm dininin özüne yakın veya uzak düşen felse-
fe akım ve ekollerini bu felsefenin bünyesi içinde
görmek mümkündür.
Hasan Atsız, "İslâm Felsefesi" eserinden alıntılanmıştır.
42
Hazırlayan: Sarper Serkan AVCI