Page 72 - FELSEFE 11 BECERİ TEMELLİ ETKİNLİK KİTABI
P. 72
31 FELSEFE 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
Düşüncemiz dışında gerçekten bulunan ya da var (…)
olan başka hiçbir şeyin olmadığına inandığımız bu Birçok ruhun doğasını incelediğimde şu noktayla
anda, ne olduğumuzu incelediğimizde, var olmak için karşılaştım: Gerektiği gibi kullanıldığı zaman, doğru
ne uzama, ne şekle, ne bir yerde olmaya ve ne de be- düşünmeye, yani iyi yargı belirtmeye ve hatta en yük-
dene verilen bu türden başka bir şeye gereksinimimiz sek bilimlere kavuşmaya gücü yetmeyen hiçbir ruh
olmadığını ve sadece düşündüğümüz için var oldu- yoktur. Bu görüş usla da kanıtlanabilir; çünkü madem
ğumuzu açıkça biliyoruz. Dolayısıyla ruhumuz ya da ki ilkeler açıktır ve onlardan apaçık yargılamalara da-
düşüncemizden edindiğimiz kavram bedenden edin- yanmayan hiçbir sonuç çıkarmıyoruz, o halde bu tür
diğimizden önce gelir. ilkelerden çıkarılacak şeyleri anlayacak kadar us her-
(…) keste vardır.
Şimdi düşüncemizde başka herhangi bir şeyde var (…)
olandan daha çok özellikler gördüğümüz kesindir, Felsefeyi incelemek ve bildiğimiz tüm gerçekleri sıkı-
çünkü herhangi bir şeyi bize, düşüncemizin bildirdi- ca ortaya çıkarmak istiyorsak, ilkönce önyargılardan
ğinden daha kesin ve açık bir biçimde bildiren baş- kurtulmamız ve eskiden doğruluğuna inandığımız
ka bir şey yoktur. Örneğin dokunduğum ya da gör- tüm düşünceleri ya da kanıları, yeniden gözden ge-
düğüm için bir yer olduğu kanısına varıyorsam; salt çirinceye değin, yanlış olarak kabul etmemiz gerek-
buna dayanarak daha güçlü bir nedenle, düşünce- mektedir. Bundan sonra zihnimizdeki kavramları
min var olduğuna ya da bulunduğuna inanmalıyım. yeni baştan incelemek ve ancak anlayışımızla açık ve
Çünkü dünyada hiçbir yer var olmadığı halde, yere seçik olarak kavradığımızı kabul etmek gerekir. Böy-
dokunduğumu sanıyor olabilirim, halbuki bu sanıya lelikle ilkin, doğası ve özü düşünmek olan bir varlık
kapıldığım anda benim, yani ruhumun, bir şey olma- olduğumuzu ve sonra varlığımızı kendine borçlu
ması olanaksızdır. olduğumuz bir Tanrı bulunduğunu öğreniyoruz.
(…) Tanrı'nın sanlarını inceledikten sonra da diğer tüm
Bundan sonra, ruh, kendinde bulunan çeşitli düşün- şeylerin gerçeğini inceleyebileceğiz, çünkü Tanrı'yla
ce ve kavramları yeniden incelediğinde ve onlar ara- düşüncemize ilişkin edindiğimiz kavramlardan baş-
sında her şeyi bilir, her şeye gücü yeter ve son derece ka, yokluk hiçbir şeyin yaratanı değildir ve bu tür öte-
eksiksiz bir varlığın fikrini bulduğunda, bu fikirde ki gerçekler gibi, birçok önermenin her zaman doğru
kavradığı şeyle, bu tam eksiksiz varlığın kendisi olan olan bilgisini de bulacağız. Sonra bizde acı, renk gibi
Tanrı'nın var olduğuna inanır; zira ruhta başka birçok kimi durumları doğuran duyumları da öğreneceğiz.
şeyin açık fikirleri varsa da, o bunlarda gösterdikleri Bu şeyleri bir sıra içinde inceleyerek öğrendiklerimi-
şeyin varlığını sağlayan bir şey göremez; halbuki Tan- zi, onları bu biçimde gözden geçirmeden önce düşün-
rı düşüncesinde, diğerlerinde olduğu gibi olası değil düklerimizle karşılaştırarak, bilebildiğimiz tüm şeyler
ama saltık olarak zorunlu ve sonsuz bir varlık görür. üzerine açık ve seçik kavramlar edinmeye çalışacağız.
(…) Bu pek az kuralda insan bilgisinin en genel ve önemli
ilkelerini topladığımı sanıyorum.
Çünkü doğa ışığıyla çok açık bir biçimde ortaya çık-
tığı gibi, yokluk hiçbir şeyin yaratanı olmayacağı gibi,
çok olgunda az olgunun devamı ve ona bağlı olamaz. Descartes, “Felsefenin İlkeleri” adlı eserinden alıntılanmıştır.
Descartes, matematik ve
geometri bilgisiyle
bedenin işleyişi
arasında benzerlik
kurmuştur.
Görsel 3.9: Descartes, beden-geometri çizimleri
70
Hazırlayan: Güzin ÇEKEN