Page 541 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 541
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11
CEVAP ANAHTARLARI
Bu ana düşünceye ulaşmak için metinde ele alınan yardımcı ğimi gizlerdim. Herhangi bir mesaj verme kaygısı gütmeden
düşünceleri tespit ettim. Daha sonra bu yardımcı düşüncelerin nesnel bir şekilde kurgumu yapar ve yorumu okuyucuya bıra-
ortaklaşa destekledikleri ana düşünce cümlesine ulaştım. Ana kırdım.
düşünce cümlesi bazen doğrudan dile getirilir bazen de okurun Natüralizmin ilkelerine bağlı kalır ve ele aldığım olguyu deney-
yorumuna bırakılır. Eğer cümle metinde geçiyorsa onu olduğu sel yöntemden yararlanarak kaleme alırdım. Kişileri farklı sosyal
gibi alırız, değilse kendi kelimelerimizle ana düşünceyi ifade çevrelerde aynı olguyla karşı karşıya bırakır ve sonuçlarını göz-
ederiz. Ben, metinde geçen ana düşünce cümlesine küçük bir lemleyerek eserime yansıtırdım. Bu olgunun soya çekimle ilgili
ekleme yaparak ana düşünce cümlesini belirledim. olduğunu gösterebilmek için var olduğu çevreleri gözlemler,
2. Yazar, ana düşünceyi güçlendirmek için şu yardımcı düşüncele- eserime aktarır ve bilimsel gerçekliğini teyit etmeye çalışırdım.
ri kullanmıştır: Ele aldığım konuyu akla ve sağduyuya uygun bir biçimde kla-
a) Fayda kelimesiyle şimdiye kadar çok tartışılan toplum için sisizmin ilkeleri doğrultusunda komedya türünde yazardım.
sanat veya sanat için sanat düşüncelerinin dışında bir konuya Olayın komik yanlarını öne çıkararak bu komedyada yaşananla-
değinmek istiyorum. rın soylu insanlara özgü olamayacağını göstermeye çalışırdım.
b) Öyle edebiyatçılar vardır ki özel hayatlarındaki tercihleri ile Etkinlik No.: 9
edebî metinlerdeki tercihleri çelişki içindedir.
c) Alain (Alen) salt süslemek için süsü kullanmak öncelikle 1. Yazarın tartışmacı anlatımı tercih etmesinin sebebi ele aldığı
süsün düşmanıdır, der. konunun tartışmaya açık bir konu olmasıdır. Edebiyatta taklit
ç) Süsün işlevsel bir özellik olduğunu en iyi kadınlar bilir, biz kimi düşünürlerce olumlu yönleriyle kimi düşünürlerce olum-
bunu sanatta uygulamalıyız. suz yönleriyle ele alınmıştır. Yazar bu düşünceler arasından
d) Eski edebiyatımızda süs çok önemliydi ama artık anlayış kendi düşüncesine bir yol açmaya çalışmakta ve iyi bir taklidin
sanat için faydalı olduğunu savunmaktadır. Bir savunma yaptığı
değişti, sadeleşmeye doğru bir gidiş var. için tartışmacı anlatımı tercih etmiştir.
e) Fayda meselesi mimaride de geçerlidir, yapının güzel olması
için öncelikle kullanışlı olması gerekir. 2 Yazar, Alain ve Remy de Gourment’nin görüşlerine yer vererek
bu iki düşünürü kendi düşüncelerine tanık göstermiştir. Böyle-
f) Sanatçı öncelikle zanaatçıdır, süsleme eserin peşinden gitme- ce edebiyat ve sanat konusunda söz sahibi bu iki büyük düşünü-
lidir. rü arkasına almış ve düşüncesindeki haklılığını güçlendirmeye
g) Sözü boş yere uzatan yazarlarımız, cümleleri tutumlu kul- çalışmıştır.
lanmayı bilmeyen şairlerimiz bu kuralı yani faydanın süsten 3.
önce geldiğini düşünseler iyi edecekler. Öğrencilerin yapacağı olası benzetmeler:
Tıpkı yavru bir kuşun uçmayı öğrenmek için saatlerce an-
3. Öğrencilerin yazacağı paragraflardan biri şöyle olabilir: nesini izlemesi ve kanat hareketlerini taklit etmesi gibi siz
Sözü uzatmanın, yerli yersiz sıfatlar kullanmanın edebiyatın de örnek aldığınız sanatçıyı yakından izleyeceksiniz.
olmazsa olmazı olduğunu düşünenleri nasıl vazgeçirmeli, on- Bir piyano öğrencisi nasıl sabırla ve aşkla hocasının par-
lara bu yaptıklarının edebiyat olmadığını nasıl açıklamalıyız? maklarını takip ediyorsa siz de ileride olgun eserler çıkara-
Sanatta süsü gelişigüzel kullananlar doğaya baksınlar. Doğadaki bilmek için öykündüğünüz sanatçıları sabırla ve aşkla takip
renkliliğin işlevsel olduğunu, kimi canlıların düşmanlarını edeceksiniz.
uyarmak, kimilerinin eşlerini etkilemek, kimilerinin ise avcı-
larından gizlenmek için renkleri kullandığını görecekler. Ede- Bisiklet sürmeyi öğrenen bir çocuk onlarca kez düşebilir
biyatçı da doğanın bu basit tasarruf kuralına uymalı, eserinde fakat nihayetinde insana bir sihir gibi gelen iki teker üze-
süsü ancak gerekliyse kullanmalıdır. rinde gidebilmeyi başarır. Siz de kendinize üstat olarak
seçtiğiniz sanatçıları sabırla taklit edecek ve nihayetinde o
4. Olası cevap: Şiirdeki her unsuru fayda ölçütüne vuran kıyıcı sihirli şaheserlere ulaşacaksınız.
eleştirmenleri anlamıyorum. Neymiş efendim, şiirde her şey
faydaya bağlı olmalıymış. Eğer faydasızsa kafiye atılmalıymış. 4. Metnin belirtilen cümlelerinde örneklendirme yapılmıştır.
Vezne ne gerek varmış. Benzetmeydi, eğretilemeydi hep dolgu Yazar, örnekler vererek düşüncelerinin birçok örneği bulunan
malzemesiymiş. Bu beylere sormak lazım: Siz yaşamınızda her bir gerçek olduğunu anlatmış oluyor. Aynı zamanda okurun
şeyi faydalı olduğu için mi yaparsınız? Bir kırmızı karanfili zihninde yazar ve yüzyıl örnekleriyle taklidin sanatı geliştirdiği
göğsünüzde taşımanın ne yararı vardır mesela? Müzik dinle- savını güçlendirmiş oluyor.
mek karnınızı mı doyurur? Ya evinizi donatırken hiç faydasız 5. Açıklama paragrafı örneği: TDK Türkçe Sözlük’te taklit kelimesi
süsler almaz mısınız? Şiir de şairin evidir işte. Bırakın gönlünce için bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma, öykünme,
donatsın. birinin konuşmasını veya davranışlarını tekrarlayarak eğlenme,
aslına benzetilerek yapılmış eşya gibi açıklamalar yapılmıştır.
Etkinlik No.: 8 Taklit sözcüğü Türkçeye Arapçadan girmiştir. Taklit kelimesi-
nin yerini günümüzde öykünme kelimesi almaya başlamıştır.
1. Talât’ın genç kız kılığına girerek erkek olduğunu belli etmeden Tartışma paragrafı örneği: Yeni edebiyatçıların eserlerinde açık
hem Şerife Kadın’dan ders alması hem de Fitnat’la arkadaş bulmak için elinden geleni ardına koymayan eleştirmenlerimiz
olması, Fitnat’ın Talât’ın erkek olduğunu kendisi açıklayıncaya bu sıralar kolay bir yol buldular kendilerine. Yeni bir yazar/şair
kadar anlamaması, Fitnat ölünce Talât’ın da kederinden hemen edebiyat dünyasında boy göstermeye mi cesaret etti, hemen
ölmesi, Ali Bey’in kızıyla evlendiğini tesadüfen öğrenmesi ve takıyorlar kulpu. Yok efendim taklitçiymiş, yok efendim bil-
kızının ölümü üzerine çıldırması ve bir süre sonra onun da mem hangi edebiyatçının etkisindeymiş, yok efendim öyleymiş,
ölmesi gibi olaylar; realizmin savunduğu gerçeklik anlayışına böyleymiş. Bu efendiler kendilerinin de bir zamanlar ustaların
aykırıdır. malını alıp sattığını ne çabuk unuturlar. Hayatın her alanında
2. Romanın objektif bir tavırla yazıldığı söylenemez çünkü yazar çıraklık vardır da sanat gibi önemli bir alanda yok mudur?
romanda kurguladığı facia zinciriyle görücü usulü evliliğe karşı Elbet yeni edebiyatçılar ustalardan etkilenecek, elbet iyi eserleri
olduğunu bize net bir şekilde göstermiştir. Görücü usulü evlilik- taklit edecekler. Taklidin kusur sayıldığı bir yerde sanat gelişir mi?
te genç bir kızın sevdiği kişiyle evlenememesi canına kıymasına
ve bu olaya bağlı olarak iki kişinin daha ölümüne sebep olmuş, Etkinlik No.: 10
kurgusu üzerinden yazar çok net bir şekilde görücü usulüyle 1. Yazar, verdiği bilginin okuyucunun zihninde daha anlaşılır
evlenme yanlısı olmadığını göstermiştir. Görücü usulü evliliğin
sadece kötü yanları gösterildiğinden yazar sübjektif (öznel) bir hâle gelmesini amaçlayarak örneklemeye başvurmuştur. Ayrıca
tavra sahiptir. örnekleme yazarın verdiği bilgileri ispat etmek amacıyla baş-
vurduğu bir yoldur.
3. Olası cevaplar: 2. a) Yazar, milliyetçilik kavramını Fransız ve Alman edebiyatla-
Realizmin ilkelerine bağlı kalır ve eserimde kendi kimli- rındaki yorumlanışları bakımından ele alarak karşılaştırmaya
539